10. Hukuk Dairesi 2017/6214 E. , 2019/6741 K.
"İçtihat Metni"Bölge Adliye
Mahkemesi : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı, davalı ... dışındaki tüm taraf vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı ... ... A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı Kurum; 06.12.2013 tarihli iş kazasında vefat eden sigortalının hak sahiplerine bağlanan peşin değerli gelir nedeniyle oluşan kurum zararının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
II- CEVAP:
Davalı ... Tic. Ltd. Şti. vekili; kendilerine atfedilecek bir kusur bulunmadığını, hak sahiplerinin tüm maddi zararlarının karşılandığını, talep edilen miktarın fahiş olduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Davalı ... ... A.Ş. vekili; eksik harç ve husumete yönelik usuli itirazlarıyla birlikte, kendilerine atfedilecek bir kusur bulunmadığını, hak sahiplerinin tüm maddi zararlarının karşılandığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
III- MAHKEME KARARI:
A- İLK DERECE MAHKEME KARARI
"Davanın kabulü ile;
46.040.42 TL kurum zararından;
25.782.63 TL nın 26.09.2014 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
Bakiye 20.257.79 TL kurum zararının ise davalılardan ... Dış Tİc. Ltd. Şti. ile ... A.Ş den 26/09/2014 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine” karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davalı ... dışındaki tüm taraf vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine,
B- BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve asasa uygun olduğu belirtilerek
“Davacı vekili ile davalılar ...…AŞ, ...…Ltd Şti ve MK…Ltd Şti vekillerinin, Gaziantep 1. İş Mahkemesinin 29.11.2016 Tarih ve 2014/290 Esas - 2016/329 Karar sayılı kararına yönelik istinaf başvurularının, HMK"nin 353/1-b maddesinin (1) numaralı alt bendi uyarınca ESASTAN REDDİNE” karar verilmiştir.
TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davalı ... ... A.Ş. vekili; müvekkili şirket ile diğer şirket arasında istisna (eser) sözleşmesi yapıldığını, sözleşmenin anahtar teslimi olup diğer davalılarla aralarında asıl-alt işveren ilişkisinin bulunmadığını, bu durumun bilirkişi raporunda da yer almasına rağmen kendilerine kusur izafe edilmesinin hakkaniyete ve hukuka aykırı olduğunu beyanla kararın bozulmasını talep etmiştir.
IV- İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
5510 sayılı Kanun"un 12. maddesi hükmüne göre aracı, bir işte veya bir işin bölüm veya eklentisinde işverenden iş alan ve kendi adına sigortalı çalıştıran 3. kişidir.
Asıl işveren taşeron ilişkisinin varlığı için öncelikle, işin başka bir işverenden alınmış olması, bir başka ifade ile asıl işverenin işverenlik sıfatına devredilen iş dolayısıyla sahip olması, asıl işyeri ya da işyerinden sayılan yerlerde kendi adına işçi çalıştırıyor olması gerekir.
İşin belirli bir bölümünde değil de, tamamının bir bütün halinde, ya da bölümlere ayrılarak başkalarına devredildiği, işten bu yolla tamamen el çekildiği, sigortalı çalıştırılmadığı için işveren sıfatının haiz olunmadığı durumda ise, bunları devralan kişiler alt işveren, devredenler de asıl işveren olarak nitelendirilemeyecektir.
Aracı sıfatının kazanılmasında diğer koşullar ise, asıl işverenden istenilen işin, asıl iş, ya da işyeriyle ilgili işin bir bölümünde veya işyeri eklentilerinde alınmış olması ve bu işte işi alanın kendi işçilerinin çalıştırılması ve bu nedenle de işveren sıfatına sahip olunmasıdır.
İşin bütünü başka bir işverene bırakıldığında, madde anlamında bir alt işverenlik, dolayısıyla dayanışmalı sorumluluk söz konusu olmayacaktır. Benzer şekilde, işveren kendisi sigortalı çalıştırmaksızın işi bölerek, ihale suretiyle farklı kişilere vermişse, iş sahibi (ihale makamı), asıl işveren olmayacağından, alt - asıl işveren ilişkisi de bulunmayacaktır. Burada önemli olan yön “devir” olgusudur. Devirden amaçlanan, yapılmakta olan işin, bölüm ve eklentilerinden tamamen bağımsız bir sonuç elde etmeye yönelik, işi alana bağımsız bir işveren kimliği kazandıracak bir işin devridir. Diğer iş yerlerinde sigortalı çalıştırması nedeniyle “işveren” sıfatına sahip olan kişi, devredilen iş dolayısıyla işverenlik sıfatına sahip olmadığı için asıl işveren olarak sorumlu tutulamayacaktır. Aynı şekilde, işi alan kişinin de işverenlik sıfatını, alınan işte ve o iş nedeniyle sigortalı çalıştırması sonucunda kazanmış olması aranacaktır. Alınan işte sigortalı çalıştırmayıp, tek başına işi yürüten kişi alt işveren olarak nitelendirilemeyecektir. Bu kimsenin diğer bir takım iş yerlerinde çalıştırdığı sigortalılar nedeniyle kazandığı işverenlik sıfatının sonuca etkisi ise bulunmamaktadır.
Alınan iş, işverenin asıl işinin bölüm ve eklentilerindeki işin bir kesimi veya yardımcı işler kapsamında bulunmalıdır. Diğer bir anlatımla, bir işverene ait iş yerindeki çalışmaya, başka bir işverenin dahil olması durumunda “aracıdan” söz edilebilecektir. Asıl işverenden alınan iş, onun sigortalı çalıştırdığı işe göre ayrı ve bağımsız bir nitelik taşımaktaysa, işi alan kimse alt işveren değil, bağımsız işveren sayılacaktır. Bu noktada belirleyici yön; yapılan işin, diğerinin yardımcı parçası olup olmadığıdır. İş yerindeki çalışmayla ilgili olmayan ve asıl işin tamamlayıcı niteliğinde bulunmayan bir işin üstlenilmesi durumunda aracıdan söz etme olanağı kalmayacak ve ortada iki bağımsız işveren bulunacaktır.
İşin bütünü başka bir işverene bırakıldığında, iş anahtar teslimi verildiğinde veya işveren kendi iştigal konusu olmayan bir işi kendisi sigortalı çalıştırmaksızın bölerek ihale suretiyle farklı kişilere vermişse, iş sahibi (ihale makamı) Yasanın tanımladığı anlamda asıl işveren olmayacağından, bir alt-üst işveren ilişkisi bulunmayacaktır.
Yukarıdaki yasal düzenleme ve açıklamalar ışığında; Davalı ... ... A.Ş.’nin diğer davalı ... Paz. Ltd. Şti. ile yapmış olduğu sözleşmenin anahtar teslimi olması nedeniyle ihale makamı olup olmadığı, dolayısıyla diğer davalılarla 5510 sayılı yasanın 12. maddesi kapsamında asıl-alt işverenilişkisi olup olmadığı irdelenmeli, ihale makamı ise yeniden kusur raporu alınmalı, hükmü temyiz etmeyen diğer davalılar yönünden kurumun, hem kusur hem miktar bakımından kazanılmış hakları da gözetilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
Bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yanılgılı değerlendirme ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalı ... ... A.Ş. vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı ... ... A.Ş."ye iadesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 30.09.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.