11. Ceza Dairesi Esas No: 2016/685 Karar No: 2017/651 Karar Tarihi: 06.02.2017
Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/685 Esas 2017/651 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme kararı, gümrük müşaviri sanıkların memuriyet sıfatına bağlı olarak sahte belge düzenlemek suçundan yargılandıkları ve suçlamaya yanılgıya düşülerek düşme kararı verildiği belirtildi. Ancak suçun yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK'nın 102/3, 104/2 maddelerinde belirtilen zamanaşımı süresinden önce işlendiği ve sanıkların suçundan açılan kamu davasının düşürülmesi gerektiği ifade edildi. Kanun maddelerinin açıklayıcı bir şekilde belirtilmesi istendi. Kanun maddeleri 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 7 ve 66/1-e, 67/4, 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 9, 765 sayılı TCK'nın 102/3, 104/2 ve 5271 sayılı CMK'nın 223/8 maddeleridir.
11. Ceza Dairesi 2016/685 E. , 2017/651 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Düşme
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu‘nun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu‘nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun‘un 9. maddeleri hükümleri uyarınca; 4458 sayılı Yasa‘nın geçici 6/6. madde ve fıkrası uyarınca gümrük müşaviri ve yardımcılarının görevleri sırasında veya görevleri sebebiyle işledikleri suçlardan dolayı devlet memuru gibi cezalandırılacağı cihetle, gümrük müşaviri sanıkların memuriyet sıfatına bağlı olarak tavsifi yapılan eylemin, suç ve iddianame tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK"nın 339. maddesinde düzenlenen memurun resmi evrakta sahtekarlığı suçunu oluşturacağı ve aynı Kanunun 102/3 ve 104/2 maddelerinde öngörülen zamanaşımı süresinin 29.09.2000 olan suç tarihinden karar tarihine kadar dolmadığı gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e ve 67/4. maddeleri gereğince düşme kararı verilmesi, Yasaya aykırı ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu‘nun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu‘nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun‘un 9. maddeleri hükmü karşısında; sanıkların suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nın 102/3, 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği ve aynı Kanunun 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak bu hususta karar verilmesi mümkün olduğundan, sanıklar hakkında anılan suçtan açılan kamu davasının 765 sayılı TCK"nın 102/3, 104/2 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri uyarınca istem gibi DÜŞÜRÜLMESİNE, 06.02.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.