
Esas No: 2020/136
Karar No: 2021/3177
Karar Tarihi: 29.03.2021
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2020/136 Esas 2021/3177 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan ve 21/07/2004 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5219 sayılı Kanunun 2. maddesi ile değişik HUMK’un 427. ve ek 4. maddelerindeki temyiz sınırı ve davacı lehine hükmolunan tazminat miktarına göre, hüküm davalı yönünden kesin nitelikte ise de, hükmün davacı tarafça süresinde temyiz edildiği, dava dilekçesinde talep edilen tazminat miktarının reddedilen bölümünün temyiz sınırının üzerinde olduğu ve davacı tarafça bu bölümün temyiz edilmesinin davalıya davacı tarafın temyiz dilekçesine Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre katılma yoluyla hükmü temyiz etme hakkı vereceği, davacı vekilinin temyiz dilekçesi ile birlikte gerekçeli kararın 14.10.2019 tarihinde tebliği üzerine davalı vekilinin 14.10.2019 tarihinde hükme ilişkin itirazlarını bildirir temyiz dilekçesi verdiği anlaşıldığından, bu kapsamda hükmün davalı yönünden de temyizi kabil hale geldiği belirlenerek yapılan incelemede;
Tazminat talebinin dayanağı olan ... 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/200 Esas – 2015/91 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının Kasten Öldürme suçundan 09.05.2014-10.05.2014 tarihleri arasında 2 gün gözaltında kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 03.07.2015 tarihinde kesinleştiği, gözaltına alınma tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK"nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu,
Davacının 10.000,00 TL maddi, 20.000,00 TL manevi tazminatın gözaltına alınma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece davanın reddine hükmedilmesi üzerine dairemizce yapılan incelemede makul bir tazminata hükmolunması gerektiği gerekçesi ile hükmün bozulması üzerine yerel mahkemece duruşma açılıp, 56,40 TL maddi, 100,00 TL manevi tazminatın gözaltına alınma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine ödenmesine hükmedilmiş olup,
Gerekçeli karar başlığında, ""Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat"" olan dava türünün ""yakalama veya tutuklama sonrası ... veya beraat kararı verilmesi halinde tazminat"" olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir yazım hatası olarak görülmüştür.
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davalı vekilinin,davanın reddi gerektiğine, davacı vekilinin, hükmedilen tazminat miktarının az olduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 694 sayılı KHK"nın 144. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 142. maddesine eklenen 9. fıkraya göre tazminat davaları nedeniyle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan nispî avukatlık ücreti ödeneceği ancak ödenecek miktarın Tarifede sulh ceza hâkimliklerinde takip edilen işler için belirlenen maktu ücretten az, ağır ceza mahkemelerinde takip edilen davalar için belirlenen maktu ücretten fazla olamayacağı dikkate alınarak, davacı lehine hükmolunan toplam tazminat miktarına göre davacı lehine 1.056,00 TL maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, 5.450,00 TL maktu vekalet ücretine hükmolunması,
Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hükmün vekalet ücretine ilişkin bülümünün tamamen çıkartılarak yerine ""Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 694 sayılı KHK"nın 144. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 142. maddesine eklenen 9. fıkra gereğince 1.056,00 TL maktu vekalet ücretinin davalı ... Hazinesinden alınarak davacıya verilmesine"" cümlesinin yazılması suretiyle sair yönleri usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün isteme uygun olarak, DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 29.03.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.