Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/7692
Karar No: 2019/2255
Karar Tarihi: 21.02.2019

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2017/7692 Esas 2019/2255 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2017/7692 E.  ,  2019/2255 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
    K A R A R
    Davacı, davalı ile imzalanan devre tatil sözleşmesi gereğince, ... İlçesi, ... mevkiinde bulunan 911 ve 1139 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki ... Tatil Sitesinde C bölgesinde bulunan 520 kapı nolu evin 5 nolu döneminin ve H bölgesi 380 kapı nolu 6 nolu döneminin devre tatil hakkına sahip olduğunu, davalının sözleşmenin 12. maddesine aykırı olarak, dönemlerini 3. kişilere kiraya vermeye engel oldukları gibi, kendisinin kiraya verip bedel ödemediğini, keyfi olarak yıllık aidatları fahiş belirleyerek 2005 ve 2006 yılı duyurularında belirlenen aidatların ödenmemesi durumunda kendisine ait kira bedellerinden kesinti yapılacağının bildirildiğini, bu şekilde 2005, 2006, 2007 ve 2008 yıllarında tesise alınmadığını, en son yaptığı 28.12.2005 tarihli duyurularla da çok düşük bedellerle devreleri geri alabileceğini bildirdiğini ileri sürerek, fazla hakları saklı kalarak, 2005, 2006, 2007 ve 2008 yıllarında tesisten yaralandırılmadığından her yıla tekabül eden 1.000,00"er TL.nin ve 2009 yılı da dahil olmak üzere bakiye yıllara tekabül eden sözleşmenin feshi ile, bu yıllara karşılık gelen bedellerin denkleştirici adalet ilkesi gereğince ulaştığı değer belirlenerek şimdilik 1.000,00-TL.nin yasal faizi ile ödetilmesini istemiş, ıslah ile talebini artırmıştır.
    Davalı, davacı devreciden talep edilen yenileme katkı bedellerinin hukuka uygun olduğunun yargı kararları ile kesinleştiğini, yine sözleşmenin 10. maddesine göre belirlenen devre servis bedellerinin de mevzuata uygun olduğunu, devrecilerin tatil haklarını kullanabilmeleri için yenileme katkı bedeli ve devre servis bedellerini ödemeleri gerektiğini, kullanımı kendilerine bırakılan devrecilerden devre servis bedeli alınmadığını ve kira bedellerinin ödendiğini, tatil haklarından yararlanmalarına engel olunmadığını, kaldı ki, sözleşmeyi feshetmek isteyen devrecilere devrelerinin satın alınabileceğinin bildirildiğini aksi halde davacı isteklerine göre fesih koşullarının oluşmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile tatil bedellerine ilişkin isteğin reddine, devre tatil sözleşmesinin feshine, sözleşme bedelinin denkleştirici adalete göre ulaştığı tazminattan 1.000,00-TL’nin dava, 97.173,12-TL’nin ıslah tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline, dair verilen karar Dairemizin 06/10/2016 tarihli ve 2015/34935 E.-2016/17800 K. sayılı ilamıyla “ ...(1)... ekonomik etkenlerden tüfe artışlarının ve mevduat faiz artış oranlarının neye göre hesaplandığı mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporundan anlaşılamamaktadır. Öyle ki, tüfe/üfe artışlarının Türkiye İstatistik Kurumu verilerinden, mevduuat faiz oranlarının da Türkiye Merkez Bankası verilerinden yararlanılarak belirlenmesi gerekir. Yine ekonomik etkenlerin bozma ilamında da sınırlı tutulmadığı gözetildiğinde, tüfe ve üfe artış oranlarının, asgari ücretin yanında memur maaş artış oranlarının ve dolar yanında diğer döviz kurlarındaki artış oranlarının da hesaba katılması gerekir. Mahkemece bu yönlerde eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. (2) Davacının sözleşme bedelini peşin ödemediği bakiye bedele ilişkin taksitlendirme yapıldığı anlaşılmaktadır. Ancak mahkemece, denkleştirici adalet ilkesine göre hesaplama yapılırken sözleşme bedelleri peşin ödenmiş gibi hesaplama yapılmıştır. Bu nedenle, her bir taksidin ödendiği tarihler dikkate alınarak alım gücü değerinin ne olabileceği konusunda yukarıda açıklanan ilke ve esaslar dahilinde inceleme yapılarak hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmelidir. Mahkemenin bu yönleri göz ardı ederek yazılı şekilde karar verilmesi de usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir...” gerekçesiyle bozulmuş ve mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde 2005-2008 devre tatil hakkından yararlanmadığı için talep edilen 1.000,00-TL maddi tazminat talebinin reddine, Davacının taraflar arasındaki (26.03.1991 tarih 3464 ve 3465 sayılı) devre tatil sözleşmesinin iptali talebinin kabulü ile 1.000,00-TL"nin dava tarihinden ıslah tarihine kadar yasal, ıslah tarihi olan 06/06/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte ayrıca 44.233,81-TL"nin ıslah tarihi olan 06/06/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm ve davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Davacının C bölgesi 520 kapı nolu 5.dönem için 26.03.1991 tarihinde, H bölgesi 380 kapı nolu, 6.dönem için 26.03.1991 tarihinde imzaladığı devre tatil sözleşmesi ile sözleşme bedelinden, 24.000.000,00-TL.nin peşin ve bakiyesi 45.600.000,00-TL.nin 30 ayda ödeneceğinin kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır.
    Mahkemece, sözleşmenin feshi ile dava tarihinden sözleşme sonuna kadar bakiye süreye karşılık gelen bedelin denkleştirici adalet ilkesine göre ulaştığı değer hesaplanırken tüfe, üfe, banka mevduat faizi, cumhuriyet altını, külçe altın, asgari ücret, memur maaş artış oranı, euro ve dolar baz alınarak, tüfe ve üfe; cumhuriyet altını ve külçe altın; asgari ücret ve memur maaş artışı; euro ve dolar kalemlerinin ayrı ayrı ortalaması alınıp 4 kalem bedel bulunduktan sonra 5. kalem olarak mevduat faizi de değerlendirmeye alınıp toplam bedelin 5’e bölünmesi sonucu ulaşılan değere karar verildiği anlaşılmaktadır. Ancak, denkleştirici adalet ilkesi hesaplanırken bozmada bahsi geçen tüfe, üfe, banka mevduat faizi, cumhuriyet altını, külçe altın, asgari ücret, memur maaş artış oranı, euro ve dolar olarak 9 kalem değerin ortalaması alınarak bulunan 11.01.2017 havale tarihli ilk bilirkişi raporu esas alınarak karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan 1. bent gereğince davacının tüm ve davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent gereğince temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 773,00 TL harcın istek halinde davalıya iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi