17. Hukuk Dairesi 2015/10827 E. , 2018/5254 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalı ... A.Ş. vekili ve davalı .... Ltd. Şti. vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu araçların sebep olduğu kazada davacının ağır biçimde yaralandığını, sol bacağı ve çenesi ile 5 dişi kırılan davacının uzun süre tedavi görmesine rağmen tam olarak iyileşemediğini, bu süreçte ticari taşımacılık yaptığı kamyonunu kullanamadığı için şoför çalıştırmak zorunda kaldığını, kalıcı surette maluliyete uğrama riskinin bulunduğunu ve ayrıca kazanç kaybına uğradığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 34.000,00 TL. maddi ve 40.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep etmiş; 20.02.2014 tarihli ıslah dilekçesiyle, maddi tazminat taleplerini 69.018,11 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı .... Ltd. Şti. vekili, bilirkişi raporlarına itiraz dilekçesinde, kazaya karışan araçlarının sürücüsü olan davalının kazada kusuru bulunmadığını, tüm kusurun diğer araç sürücüsünde olduğunu, önlem almaksızın otoyolda duran diğer davalı sürücü..."ın tam kusuruyla kazanın gerçekleştiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ...Ş. vekili, davaya konu kazaya karışan araçların şirketleri nezdinde trafik ... poliçelerinin bulunmadığını, bu nedenle şirketlerine husumet düşmeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili, davaya konu kazada davalının ve sürücüsü olan..."ın hiçbir kusuru olmadığını, aracın arızalanması nedeniyle gerekli önlemleri alıp durduğu yolda diğer davalı sürücünün arkadan çarptığını, diğer araç sürücüsünün kazada tam kusurlu olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili, davalının kazada kusuru bulunmadığını, diğer araç sürücüsünün önlem almadan karayolunda durması nedeniyle kazanın gerçekleştiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davalı ...Ş. tarafından düzenlenen bir poliçe bulunmadığı için, bu davalı hakkındaki davanın reddine; davalı ... A.Ş. hakkındaki manevi tazminat isteminin reddine; davacının maddi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 69.018,11 TL"nin, davalı ..."dan dava ve... Ltd. Şti. ile davalı gerçek kişilerden kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte müteselsilen tahsiline; davacının manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 10.000,00 TL"nin kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte ... şirketleri dışındaki davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı ... A.Ş. vekili ve davalı .... Ltd. Şti. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
T.C. Anayasası"nın 36/1. maddesinde "Herkes meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı merciileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir" düzenlemesine; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 27. maddesinde "Davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler.Bu hak;yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını içerir" düzenlemesine; yine, HMK"nun 122/1. maddesinde "Dava dilekçesi, mahkeme tarafından davalıya tebliğ edilir. Davalının iki hafta içinde davaya cevap verebileceği tebliğ zarfında gösterilir" düzenlemesine yer verilmiştir.
Bir davanın görülmesi için taraf teşkilinin sağlanması esas olup, hakimin bu hususu re"sen gözetmesi gerekir. Yargılamanın sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, iddia ve savunma ile ilgili delillerin eksiksiz toplanıp tartışılabilmesi, davanın süratle sonuçlandırabilmesi, öncelikle tarafların yargılamanın aşamalarından haberdar edilmesi ile mümkündür.
HMK"nun 280/1. maddesindeki bilirkişi raporlarının tebliği; aynı Kanun"un 177/2. maddesindeki ıslah dilekçesinin tebliği; 122/1. maddesindeki dava dilekçesinin tebliği konusundaki düzenlemeler, adil yargılanma hakkının kapsamında yer alan savunma haklarının etkin biçimde kullanılmasını teminen konulmuş olup hassasiyetle üzerinde durulmalıdır. Anılan tüm bu yasal düzenlemelerde, davada taraf olanların haklarının korunması amaçlanmış olup tarafların yargılama süreçlerine etkin katılımının sağlanması ise, mahkemece yapılan tüm tebligatların usulüne uygun olması ile sağlanabilecektir.
Somut olayda; davalı .... Ltd. Şti. adına dava dilekçesinin tebliğ edilmediği, yargılama kapsamında bu davalıya yapılan ilk tebligatın, ıslah dilekçesi ile kusur raporuna ilişkin olduğu; davalının, davaya karşı cevap verme ve savunmalarını yapıp delillerini bildirme imkanından yoksun bırakıldığı görülmektedir. Diğer yandan, davalı ... A.Ş"ye de dava dilekçesi tebliğ edilip savunma yapma ve delillerini bildirme imkanı sağlanmadan yargılamaya bu davalının yokluğunda devam edildiği, yargılamada 4 yıl geçtikten sonra 14.11.2014 tarihinde dava dilekçesi ile raporların ve ıslah dilekçesinin tebliğ edildiği görülmektedir. Yukarıda anılan yasal düzenlemeler gereği, davalılara dava dilekçesinin usulüne uygun şekilde tebliği ile davalıların savunma hakkını kullanması ve delillerini bildirmesinin sağlanması, delil bildirdiği takdirde delillerinin toplanarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi; dava sonucuna doğrudan etki eden bilirkişi raporlarının davalılara tebliği ile varsa itirazlarının alınması ve bu itirazlarının karşılanması gerekirken, usulünce yapılmış tebligat olmadan ve davalıların savunma haklarını da kısıtlar biçimde yargılamaya devam edilip yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
2-Bozma ilamının kapsam ve şekline göre; davalı ... A.Ş. vekili ve davalı .... Ltd. Şti. vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... A.Ş. vekili ve davalı .... Ltd. Şti. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... A.Ş. vekili ve davalı .... Ltd. Şti. vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ... ... A.Ş. ile ... Tic. Ltd. Şti."ne geri verilmesine 21/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.