Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/5923
Karar No: 2019/6739
Karar Tarihi: 26.09.2019

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2018/5923 Esas 2019/6739 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2018/5923 E.  ,  2019/6739 K.

    "İçtihat Metni"

    Bölge Adliye
    Mahkemesi : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi


    Dava, hak sahibi konumunda yer alan davacıya bağlanan ölüm aylığının 5510 sayılı Kanunun 56/2. fıkrası gereğince kesilmesi yönündeki Kurum işleminin iptali ile borçlu olmadığının ve aylığın, kesilme tarihi itibarıyla yeniden bağlanması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davacı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun kabulüne, anılan kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiştir.
    Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM
    Davacının eşi ile muvazaalı boşandığı iddia edidiğini, birlikte yaşamalarının söz konusu olmadığını belirterek Kurum işleminin iptaline, kesilen aylığın kesilme tarihinden itibaren yasal faizi ile tekrar bağlanmasına, davacının boçlu bulunmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
    II-CEVAP
    SGK vekili, davacı hakkında yapılan denetim sonucu SGK Kontrol Memurluğunca Düzenlenen raporla "Boşandığı eşiyle birlikte yaşadığı tespit ile 5510 sayılı Kanunun 56. madde ve 96. maddeleri uyarınca yapılan maaş ödemelerinin geri alınması gerektiğinin belirlendiğini, Kurumca yapılan işlemlerin yasal olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    III-MAHKEME KARARI
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    Davacının boşandığı eşiyle boşandıktan sonra fiilen birlikte yaşadığına kanaat edinilmediğinden davacının davasının kabulüne, karar verilerek; kurum işleminin iptaline, davacının kesilen aylıklarının yeniden bağlanması gerektiğinin tespitine hükmedilmiştir.
    İSTİNAF SEBEPLERİ:
    Davalı Kurum vekili istinaf başvuru dilekçesinde;yerel mahkeme kararının kaldırılmasını ve davanın reddini talep etmiştir.
    B-BAM KARARI
    Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesince, "davacının boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşamaya devam ettiği anlaşılmakta olup; davanın kabulüne ilişkin ilk derece Mahkemesinin kararının kaldırılmasıyla Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353"üncü maddesinin 1"inci fıkrasının (b) bendinin 2"nci alt bendi uyarınca düzeltilerek davanın reddi yönünden yeniden karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm fıkrası oluşturulmuştur", SGK vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davacı vekili istinaf dilekçesinde belirtilen nedenlerle Antalya BAM 9. Hukuk Dairesi Kararının bozulması gerektiğini beyan etmiştir.
    IV-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    Davanın, yasal dayanağı 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 56"ncı maddesinin ikinci fıkrasıdır. Fıkrada “Eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıkları kesilir. Bu kişilere ödenmiş olan tutarlar, 96"ncı madde hükümlerine göre geri alınır.” düzenlemesine yer verilmiştir. Anılan madde 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 5510 sayılı Yasanın 56. maddesinin Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptali istemiyle Anayasa Mahkemesi"ne yapılan 2009/86 Esas numaralı başvurunun, 28.04.2011 tarihinde verilen karar ile reddedilmiştir.
    5510 sayılı Kanunun 56"ncı maddesinin ikinci fıkrası, daha önceki sosyal güvenlik kanunlarında yer almayan, boşanılan eşle fiilen (eylemli olarak) birlikte yaşama olgusu, gelir-aylık kesme nedeni olarak düzenlendiği gibi, eylemli olarak birlikte yaşama, aynı zamanda gelir-aylık bağlama engeli olarak da benimsenmiştir. Burada, eylemli olarak birlikte yaşama olgusunun/durumunun tanımlanması, hukuki sınır ve çerçevesinin çizilip ortaya konulması önem arz etmektedir. Taraflar arasında hangi hukuki sebep ve maddi vakıaya dayanmış olursa olsun sona ermiş evlilik birliğinin hak ve yükümlülüklerinin sürdürüldüğü beraberlikler veya kesinleşmiş yargı kararına bağlı olarak gerçekleşmiş boşanmanın var olan-olası sonuçlarını ortadan kaldırıcı/giderici nitelikteki birliktelikler madde kapsamında değerlendirilmeli, ortak çocuk-çocuklar yönünden, boşanma kararına bağlanan veya bağlanmayan kişisel ilişkilerin yürütülmesini sağlamaya yönelik olarak, eşlerin belirli aralıklarda ve günlerde zorunlu şekilde bir araya gelmeleri durumunda ise kanun koyucunun bu türden ilişkinin varlığının gelir-aylık bağlanmaması veya kesilmesi nedeni olarak öngörmediği kabul edilmeli, boşanılan eşle kurulan-yürütülen ilişkinin, eylemli olarak birlikte yaşama kavramı kapsamında yer alıp almadığı dikkatlice irdelenerek saptama yapılmalıdır.
    Anılan 56"ncı maddede, oldukça yalın olarak “eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen” ibareleri yer almakta olup, kanun koyucu tarafından örneğin; “sosyal güvenlik kanunları kapsamında ölüm aylığına hak kazanmak amacıyla eşinden boşanan”, “hak sahibi sıfatını haksız yere elde etme amacıyla eşinden boşanan”, “gerçek boşanma iradesi söz konusu olmaksızın (muvazaalı olarak) eşinden boşanan” veya bunlara benzer ifadelere yer verilmemiş, sade olarak kaleme alınan metinle uygulama alanı genişletilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı gerekçesinde “...ihbar üzerinde davalı Kurum denetmeni tarafından 24.03.2014 tarihinde yapılan yerel denetim sırasında, davacının adrese dayalı kayıt sistemindeki adresinin kapısının çalındığı, iki erkek çocuğunun kapıyı açtığı, babalarının evde olup olmadığının sorulması üzerinde çocukların doğal bir şekilde babalarına seslendikleri, davacının boşandığı eşi Murat Şahin"in ev kıyafetiyle kapıya geldiği; anılan eski eşin adrese dayalı kayıt sisteminde görünen adresindeki binanın yıkılması nedeniyle eski eşin fiilen sistemdeki adresinde oturmasının mümkün olmadığı, denetim raporu ile denetmen ..."nın duruşmadaki beyanı ve eki belgelerden anlaşılmaktadır. Öte yandan; eski eş Murat Şahin aleyhine davacının bir önceki eşinden olma çocuğu Murat Sağlam"ın şikayeti üzerine kasten insan yaralama suçundan Antalya Asliye Ceza Mahkemesinde açılan kamu davasında; Murat Sağlam"ın, Kocaeli ilinde çalışmakta iken 08.09.2014 tarihinden yaklaşık 6 ay kadar önce davacı annesinin kendisini arayarak "... Gel biraz benim yanımda kal, eşim cezaevine girdi..." dediğini, cezaevinden çıktıktan sonra eski eş ile bir ay kadar aynı evde kaldıklarını beyan etmiştir. ...”ifadeleri yer alsa da Kurum denetim raporunda komşu veya çevre sakinlerinden yeterli kanaate varılacak beyanların alınmamış olması, dosya içeriğinde yer alan 07.11.2014 tarihli Mamak İlçe Emniyet Müdürlüğü tarafından düzenlenen raporda yer alan davacının eski eşi Murat Şahin"in ikametinin imar nedeniyle yıkılmış olması bilgisine ek olarak yıkılma tarihinin yer almaması, Antalya Asliye Ceza Mahkemesinde açılan kamu davasında davacının bir önceki eşinden olma çocuğu Murat Sağlam"ın beyanında davacı olan annesinin eski eş Murat hakkında hapiste olduğundan bahisle hangi tarih aralığında tutuklu veya hükümlü olduğunun araştırılmamış olması, aynı ceza davasında alınmış olan davacı ve eski eşinin beyanlarıyla birlikte değerlendirildiğinde verilen kararın eksik araştırma ve incelemeye dayalı olduğu anlaşılmaktadır.
    Mahkemece, davacının ve eski eşin adresleri ile ilgili komşular, apartman yöneticisi, dava konusu dönemde görev yapan muhtar ve azaların tespiti ile resen dinlenmeli, davacının boşandığı eşinin yıkılan eski adresinin ne zaman yıkılmış olduğu ve hangi tarihe kadar aynı ikamette oturduğu belirlenmeli, yine eski eş cezaevinde kalmış ise hangi tarihlerde cezaevinde kalmış olduğu araştırılmalı ve boşanılan eşle eylemli olarak birlikte yaşama olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği toplanan tüm delillerin sonucuna göre şüphe bırakmayacak şekilde ortaya konulmalı, varılacak sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
    Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu davanın kabulüne karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmiştir.
    O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun kabulüne ilişkin kararı bozulmalıdır.
    SONUÇ: Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi kararının yukarıda açıklanan nedenlerle HMK’nın 373/2 maddesi gereği BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 26.09.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi