3. Hukuk Dairesi 2016/20777 E. , 2018/8830 K.
"İçtihat Metni"....
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalılar ... ve ......vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; kayısı ağaçları olan taşınmazın maliki olduğunu, 07/06/2012 tarihinde bahçesinden geçmekte olan orta gerilim direğinin sigortasının atmasından dolayı arazisinde yangın çıktığını ve arazideki damlama sulama boruları ile ağaçların yanarak kullanılmaz hale geldiğini, sorumlular hakkında yargılama yapıldığını, somut zararları yanında kar mahrumiyetinin de mevcut olduğun belirterek; D. İş dosyası ile tespit edilen toplam zarar 5133,56 TL ve gelir kaybı olan 1000 TL"nin olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tespit masrafları ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar; davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; HMK 124.maddesi gereğince ...... davalı olmaktan çıkartıldığından hakkında karar verilmesine yer olmadığına, taleple bağlı kalınarak 5.133,56 TL maddi tazminatın olay tarihi 07.06.2012 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte, ayrıca 505,85 TL delil tespiti giderinin davalılar ... ve ...... dan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davalılar ... ve...... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalılar ... ve ..... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
.....
2-) 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun Tarafta iradî değişiklik başlıklı 124. maddesi; ""(1) Bir davada taraf değişikliği, ancak karşı tarafın açık rızası ile mümkündür. (2) Bu konuda kanunlarda yer alan özel hükümler saklıdır. (3) Ancak, maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın hâkim tarafından kabul edilir. (4) Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hâkim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir. Bu durumda hâkim, davanın tarafı olmaktan çıkarılan ve aleyhine dava açılmasına sebebiyet vermeyen kişi lehine yargılama giderlerine hükmeder."" şeklindedir.
Dosyanın incelenmesinde; mahkemece 19/03/2015 tarihli celsede davacı vekiline HMK m. 124 gereği taraf değişikliği talep edip etmeyeceğinin sorulduğu, davacı vekili tarafından davalı ... ...... taraf olmaktan çıkarılarak ....... davanın yöneltildiği görülmektedir.
O halde; mahkemece, HMK. 124/4. maddesi gereğince taraf olmaktan çıkarılan .......yönünden vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile vekalet ücretine hükmedilmemesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
3-) Medeni hakları kullanma ehliyetine sahip olan bütün gerçek ve tüzel kişiler dava ehliyetine sahiptirler.Mahkemenin taraflar arasında dava konusu hakkın esası hakkında bir karar verebilmesi için, bu kişilerin o davada gerçekten davacı ve davalı sıfatlarına sahip olmaları gerekir. Bir davada taraf olarak gösterilen kişiler, taraf ve dava ehliyetine ve davayı takip yetkisine sahip olsalar bile, taraflardan birinin o davada gerçekten davacı ve davalı sıfatı yoksa davanın esası hakkında bir karar verilemez; dava, sıfat yokluğundan (husumetten) reddedilir.
Görüldüğü üzere, taraf sıfatı usul hukuku sorunu olmayıp, dava konusu sübjektif hakkın özüne ilişkin bir maddi hukuk sorunu olduğundan taraf sıfatının yokluğu, davada taraf olarak gözüken kişiler arasında dava konusu hakkın doğumuna engel olduğu için defi değil, yargılamanın her aşamasında taraflarca ileri sürülmesi mümkün ve mahkemece de kendiliğinden nazara alınması zorunlu bir itiraz niteliğindedir.
Uygulamada sıfat yerine genel olarak "husumet", davacı bakımından "aktif husumet ehliyeti", davalı bakımından "pasif husumet ehliyeti" tabirleri kullanılmaktadır.
Husumet dava şartı olup, kamu düzenine ilişkin bulunduğundan, yargılamanın her aşamasında mahkemece re"sen gözetilmesi gereken bir husustur.
Davalılardan ... dava dışı yüklenici şirket görevlisi gerçek kişidir. Tüzel kişiliğe sahip dava dışı şirketin pasif husumet ehliyeti mevcuttur. Bu durumda somut olayda, yüklenici şirket görevlisi olan gerçek kişi ...’ın ayrı olarak pasif husumet ehliyetinin olduğunu kabul etmek mümkün değildir. Buna göre, davalı ... aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi doğru görülmemiştir.
.....
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalıların sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci ve üçüncü bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davalılar ... ve ..... yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 20/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
......