Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2014/5461 Esas 2015/2685 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/5461
Karar No: 2015/2685
Karar Tarihi: 17.02.2015

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2014/5461 Esas 2015/2685 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2014/5461 E.  ,  2015/2685 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün, davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

    K A R A R

    Dava; davacının murisinin davalı işyerinde 01.10.2003 – 01.10.2005 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının murisi adına davalı işyerince düzenlenen 01.10.2003 ve 27.01.2004 tarihli işe giriş bildirgeleri bulunduğu, ayrıca davalı işyerinde 01.10.2003 – 20.12.2003 ve 27.01.2004 – 05.02.2004 tarihleri arasında geçen çalışmaların davalı Kurum"a bildirildiği, bordro tanığı olarak sadece davacının kızkardeşinin dinlenildiği, komşu işyeri tanıklarının araştırılmadığı anlaşılmıştır.
    Uyuşmazlık; somut olayda fiili çalışma olgusunun ispatı konusunda, mahkemece yapılan inceleme ve araştırmanın hükme yeterli bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
    506 sayılı Yasanın 79/10. maddesinde bu tür hizmet tespit davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında resmi belge ve yazılı delillerin bulunması sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması salt bu nedene dayalı istemin reddine neden olmaz. Somut bilgilere dayanması koşuluyla, bordro tanıkları veya iş ilişkisini bilen veya bilmesi gereken komşu işyerleri kayıtlı çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen kimi diğer kanıtlarla dahi sonuca gitmek mümkündür. Kamu düzenine dayalı bu tür davalarda hakim, görevi gereği doğrudan soruşturmayı genişleterek sigortalılık koşullarının oluşup oluşmadığını belirlemelidir. Bu yön Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527,30.6.1999 gün 1999/21-549-555,5.2.2003 gün 2003/21-35-64,15.10.2003 gün 2003/21-634-572,3.11.2004 gün 2004/21-480-579 ve 10.11.2004 gün 2004/21-629 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır.
    Somut olayda, yetersiz tanık beyanlarına dayanılarak sonuca gidilmesi isabetsiz olmuştur.
    Mahkemece yapılacak iş; dönem bordrolarında isimleri bulunan diğer kayıtlı çalışanlar arasından re"sen tespit edilecek bordro tanıklarını ve talep edilen dönemde davalı işyerine komşu işyeri sahipleri ile çalışanlarını tespit edip beyanlarına başvurmak ve böylece toplanan deliller ışığında varılacak sonuca göre hüküm kurmaktan ibarettir.
    Kabule göre de; davacı tarafından hem davalı şirketin hem de ..."un davalı olarak gösterildiği, ..."a husumet düşmeyeceği ve davacının çalışmalarının geçtiği işyerinin hükmün infazında tereddüte mahal vermeyecek şekilde belirtilmesi gerektiğinin gözardı edilmesi isabetsiz olmuştur.
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde davalı Kurum"un bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 17/02/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.