Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 17.01.2012 tarih, 2011/32041 E.-2012/606 K. sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi  tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı vekili tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçlu icra mahkemesine yaptığı başvuruda, takibin kesinleştikten sonraki dönemde zamanaşımına uğradığını, ödeme emri ekinde bono fotokopisinin gönderilmediğini ve gönderilen ödeme emrinde icra müdürlüğünün imzasının ve mührünün olmadığını ileri sürdüğü görülmüştür.
Takip dayanağı belgeler kambiyo senedi niteliğinde bono olduğundan olaya TTK.nun 690. maddesi göndermesi ile 661., 662. ve 663. maddelerinin uygulanması gerekir. TTK. nun 690.maddesi yollaması ile bonolarda da uygulanması gereken aynı Kanunun 661. maddesinde, poliçeyi kabul edene (bonolarda keşideciye) karşı açılacak davaların vadenin geldiği tarihten itibaren üç yıl geçmekle zamanaşımına uğrayacağı öngörülmüştür.
Borçlar Kanunu’nun 133.maddesine nazaran daha özel nitelikte bulunan TTK. nun 662. maddesinde zamanaşımını kesen sebepler “dava açılması, takip talebinde bulunulması, davanın ihbar edilmesi veya alacağın iflas masasına bildirilmesi” şeklinde sınırlı olarak sayılmıştır. Öte yandan, alacaklı tarafından yapılan icra takip işlemleri de zamanaşımını keser. TTK. nun 663/2.maddesine göre ise, zamanaşımının kesilmesi ile kesildiği tarihten itibaren yeni bir süre işlemeye başlar.
Somut olayda, alacaklı tarafından, borçlu hakkında bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandıktan sonra takibin devamını sağlamaya yönelik olarak, borçlunun işyeri adresinin tespiti için SGK"ya müzekkere yazılması istenildiği, SGK Beşiktaş Sosyal Güvenlik Merkezinin 01.04.2009 tarihli cevabi yazısından, icra dosyasının 27.02.2009 tarihli yazısına cevap verilerek borçlunun işyeri adresinin bildirildiği anlaşılmıştır. İş bu icra takip işlemi ile zamanaşımı kesilmiş olup, bu işlemden sonra dava tarihi olan 25.10.2010 tarihine kadar TTK. nun  661.maddesinde yazılı 3 yıllık zamanaşımı süresi  geçmediğinden, mahkemece borçlunun zamanaşımı şikayetinin reddi yerine yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup  Dairemizce kararın sehven onandığı anlaşılmıştırÖte yandan,borçlunun ödeme emrinde icra dairesinin kaşesinin ve imzasının olmadığı ve yine ödeme emri ekinde senet fotokopisinin gönderilmediğine dair iddialarının da olduğu anlaşıldığından, mahkemenin tüm talepleri karşılar şekilde bu iddiaları değerlendirerek olumlu olumsuz bir karar vermesi gerekirken yazılı şekilde  hüküm tesisi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ  :  Alacaklının karar düzeltme istemlerinin kabulü ile Dairemizin 17.01.2012 tarih 2011-32041-E.-2012-606 K. sayılı onama kararının kaldırılarak mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA),  16/10/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.