Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklılar tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için  Tetkik Hakimi  tarafından  düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı M.Ö. vekili tarafından 20.08.2008 tarihli takip talebi ile 25.09.2005 vade tarihli senede dayalı olarak, borçlu H. A.hakkında genel haciz yolu ile icra takibine başlandığı ve adı geçen borçluya örnek 7 nolu ödeme emrinin 21.01.2009 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin ise İİK"nun 16  ve devamı maddelerinde öngörülen şikayet yolu ile ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu, takip dayanağı belgenin ödeme emri tebligatına eklenmediğini ileri sürerek, 20.06.2011 tarihinde şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurduğu görülmüştür.
Bu durumda mahkemece öncelikle borçlunun ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğuna yönelik şikayeti konusunda inceleme yapılıp bir karar verilmesi gerekirken, tebligatın usulüne uygun olup olmadığı saptanmadan ödeme emrine belge eklenmediğinden bahisle sonuca gidilmesi isabetsizdir.
SONUÇ  : Alacaklının  temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,  16/10/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.

.