Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2014/38072 Esas 2016/8751 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/38072
Karar No: 2016/8751
Karar Tarihi: 07.04.2016

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2014/38072 Esas 2016/8751 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, icra takibine yapılan itirazın iptali ve takibin devamı ile %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir. Yerel mahkeme davanın reddine karar vermiş, davacı temyiz etmiş; ancak Yargıtay dosyada mevcut belgeler ile davacının ceza davası nedeniyle henüz kesinleşmeyen beraat kararının bu davayı etkileyecek nitelikte olması sebebiyle kararı bozmuştur. Kararda kanun maddesi bulunmamaktadır.
9. Hukuk Dairesi         2014/38072 E.  ,  2016/8751 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

    DAVA : Davacı, icra takibine yapılan itirazın iptali, takibin devamı ile %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
    Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı; davalı borçlu ..."ın şirket bünyesinde plasiyer olarak çalıştığını ve takibe konu alacağın doğduğu senette çalışmalarından dolayı şirkete bir teminat olarak düzenlendiğini, teminat senedinin borçlu tarafından bizzat imzalandığını, davalının çalıştığı süre zarfında kendisinden bekleneni veremediği gibi çalışma etik ve ahlak kurallarına da uymayarak sahip olduğu pozisyonu suistimal ederek müşterilerin mağduriyetine yol açtığını, bu konuyla ilgili ..."nda başlatılmış bir soruşturma bulunduğunu iddia ederek, borçlunun icra takibine yaptığı itirazın iptaline ve alacağın %40"ından az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı; 2009-2010 yılları arasında davacı iş yerinde satış elemanı olarak çalıştığını, şirkette çalışırken tüm plasiyerlere markete gidip sipariş almaları için araç verildiğini, kendisine iş yerinde sistem değişikliği nedeniyle çıkartacaklarını söylediklerini, daha sonra başka bir iş yerinde işe başladığını, 2 ay kadar süre geçtikten sonra kendisini arayarak iki esnafa borcu olduğunu söylediklerini, bunun üzerine borç olduğunu söyledikleri markete gittiğinde market sahibi kişinin kendisine kendisinden sonra başlayan kişinin gelip tahsilat yaptığını, daha sonraki hafta bir başka elemanın gelip aynı borcu istediğini ve buna itiraz ettiğini ve olayın kendisiyle ilgisi olmadığını söylediğini, iş yerinde bütün plasiyerlere marketleri ve müşterileri gezmek için araç verildiğinden buna ilişkin teminat senedi düzenlendiğini, teminat senetlerinin üzerinde imzaladıkları zaman miktar kısmının boş olduğunu, kendisine de işten çıkmadan 10 gün önce bu şekilde teminat senedi imzalattıklarını, miktarın yazılı olmadığını, isim ve adres yazılı olduğunu, senette tarih de olmadığını, tamamen araç verildiği için teminat senedi olarak düzenlendiğini, icra dosyasında 17/04/2010 tarihli 4.620,31 YTL bedelli senetteki ismin ve adresin kendisine ait olduğunu, senet düzenlendiğinde tarih ve miktarın yazılı olmadığını, işten çıkarken aracı da teslim ettiğini, senedi geri almak istediğini, ancak senedin geri verilmediğini, daha sonra da takibe konulduğunu, kesinlikle davacı tarafa hiçbir borcunun bulunmadığını, müşterilerin herhangi bir zararına da sebep olmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, her ne kadar davalının davacı ile çalıştığı dönemde teminat senedi düzenlendiğini ve davalının şirketi mağdur ettiğini ve bu nedenle teminat senedinin takibe konulduğunu belirterek itirazın iptalini talep etmişse de, dosya kapsamında sunulan bilgi ve belgeler bir arada değerlendirildiğinde davalının davacı şirketi çalıştığı dönemde zarara soktuğuna ve davaya konu senette yazılı miktar kadar zarar verdiğine ilişkin somut bilgi ve belge bulunmadığı gibi söz konusu senedin davacının çalıştığı dönemde kendisine işte kullanması için verilen araç nedeniyle düzenlenmiş teminat senedi olduğu ve bunun davacının da kabulünde bulunduğu ve tüm bu nedenlerle davalının davacı tarafa söz konusu senet nedeniyle borcunun bulunmadığı kanaatine varılarak davanın reddine karar verilmiştir.
    D) Temyiz:
    Kararı, davacı temyiz etmiştir.
    E) Gerekçe:
    Dosyada mevcut belgeler ile temyiz dilekçesindeki açıklamalardan davacının ... Asliye Ceza Mahkemesi"nce feshe dayanak “şirketin müşterilerinden yapmış olduğu tahsilatları zimmetine geçirip şirkete teslim etmemesi” eylemi nedeni ile beraatına karar verildiği; ancak kararın müdahil temyizi üzerine Yargıtay denetiminde olup, kesinleşmediği anlaşılmıştır.
    Davacının beraatı ile sonuçlanan ancak temyiz edildiğinden kesinleşmeyen ceza davasının sonucu bu davayı doğrudan doğruya etkileyecek niteliktedir. Bu nedenle ceza davasının sonucu beklenmeden karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    F) Sonuç:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 07.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.