"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki "muarazanın giderilmesi-aidiyetin tespiti" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Balıkesir 1.Asliye Hukuk Mahkemesince davacının isteminin kabulüne, asli müdahilin isteminin reddine dair verilen 21.9.2004 gün ve 25-837 sayılı kararın incelenmesi asli müdahil ve davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 4.5.2006 gün ve 2494-5146 sayılı ilamı ile,
(...Davacılar vekili, Gündoğan Mahallesi taksi-dolmuş 10 T 0175 plakalı ticari taksi durak hakkını adi yazılı sözleşmeyle müvekkillerine satan davalının hile ile ele geçirdiği sözleşmeyi yok ederek satışı inkâr ettiğini ileri sürerek, muarazanın men"ini ve anılan hatta yolcu taşıma hakkının müvekkillerine aidiyetinin tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili ile davacılar arasında adi yazılı sözleşme yapılmadığını, kaldı ki böyle bir sözleşmenin noterde yapılabileceğini, müvekkilinin taksi plakası ve hat hakkını Ramazan A...."e 30.10.2001 tarihli sözleşmeyle devrettiğini, ancak aracın devrinin mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararı nedeniyle gerçekleştirilemediğini savunmuştur.
Asli müdahil Ramazan A.... vekili, müvekkilinin davalıdan taksi plakası ticari hakkı ve (8) no"lu hattı 30.10.2001 tarihli noter sözleşmesiyle satın alarak o tarihten bu yana kendi adına çalıştırdığını ileri sürerek, taşıma hakkının müvekkiline ait olduğunun tespitini ve muarazanın men"ini talep etmiştir.
Mahkemece, davalının sahibi bulunduğu şahsi hakkı davacılara devrettikten sonra sözleşmeyi hile ile ele geçirip yok ettiğinin Balıkesir 2.Asliye Ceza Mahkemesi"nin kesinleşmiş 2000/1272 E, 2001/1212 K. sayılı ilamı ile sabit olduğu, yolcu taşıma hakkının devrinin şekle tabi olmadığı, asli müdahilin iyiniyetli olduğunun kabul edilemeyeceği, esasen iyiniyetli olmasının hukuki değer taşımayacağı, davanın motorlu araç devrine ilişkin 2918 sayılı KTK."nun 20.maddesi hükmüyle ilgisinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile yolcu taşıma hakkının davacılara ait olduğunun tespitine ve aslî müdahilin davasının reddine karar verilmiştir.
Karar, davalı ve aslî müdahil vekillerince temyiz edilmiştir.
Davacılar vekili, davalının adına tescilli 10 T 0175 ticari taksi plakasının Balıkesir Gündoğan hattı durak hakkının adi yazılı sözleşmeyle müvekkiline devredildiğini, ceza mahkemesi ilamı ile sabit olduğu üzere davalı ve eşinin hile ile ele geçirdikleri bu sözleşme aslını yok ederek davacıların sözleşmeden doğan hakkının ketmedildiğini ileri sürerek, murazanın giderilerek belirtilen hattaki yolcu taşıma hakkının davacılara aidiyetinin tespitini talep ve dava etmiştir.
Kararın dayandırıldığı Balıkesir 2.Asliye Ceza Mahkemesi"nin kesinleşmiş 2000/1272-2001/1212 sayılı ilamında, davalı ve diğer sanık eşi tarafından davacılara araç satışına ilişkin adi yazılı sözleşmeyi hile ile ele geçirerek yok ettikleri sabit görülerek TCK."nun 345.maddesince mahkumiyetlerine karar verilmiştir.
2918 sayılı KTK."nun 20/d maddesi hükmü uyarınca trafiğe tescilli araçların alım satımı resmi şekilde yapılmadıkça geçerli olmaz. Bu nedenle, ceza ilamı davacılara davalı adına kayıtlı aracın geçerli biçimde devredildiği sonucunu doğurmamaktadır. Kaldı ki, dava dilekçesinde, bu yönde bir iddia ve talep ileri sürülmemiş, sadece davalı adına tescilli ticari plakanın ilişkin olduğu hat yolcu taşıma (durak) hakkının davacılara ait olduğunun tespiti istenilmiştir.
03.05.1986 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanan 86/10553 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile dolmuş, taksi ve minibüslere verilecek ticari plakaların veriliş esas ve usulleri belirlenmiş, ticari plakaların taşıtla birlikte veya ayrı olarak gereken koşulları taşıyan kişilere satılabileceği öngörülmüştür.
Oysa, davacılarca ticari taksi plakasının aidiyeti konusunda iddia ve istemde bulunulmaksızın ancak bu plakaya sahip olmanın fer"i niteliğinde olan ve meslek odasınca yapılan ticari plakalı araçların çalışma düzenlerine ilişkin ve herhangi bir tescile tabi olmadığı gibi bağımsız hak bahşetmeyen düzenlemelerden doğan durak hakkının kendilerinde olduğunun tespiti talep edilmiştir.
Doğrudan bağlı bulunduğu ticari plakadan soyutlanarak ayrı bir ticari hak konusu olmayan belirtilen istemle açılan davanın dinlenebilirlik koşullarının bulunmadığı gözetilmeden yazılı gerekçeyle verilen kararın bozulması gerekmiştir....) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Davalı ve asli müdahil vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre,Hukuk Genel Kurulu"nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken,önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ:Davalı ve asli müdahil vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile,direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA,istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 20.6.2007 gününde oyçokluğu ile karar verildi.