16. Ceza Dairesi 2017/3171 E. , 2018/644 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK’nın 62, 53, 54, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Silahlı terör örgütüne üye olma suçu temadi eden suçlardan olup yakalanma ile temadi kesileceğinden gerekçeli karar başlığında suç tarihinin "04.10.2016" olarak mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
Her ne kadar 5271 sayılı CMK"nın 217.maddesi gereğince duruşmada taraflara okunup tartışılmasından sonra sanığın örgütteki konumu itibariyle temel cezanın asgari hadden uzaklaşılmak suretiyle belirlenmesi sonucunu doğuracak belgelerin hüküm tarihinden sonra geldiği görülmekte ise de, aleyhe temyiz olmaması ve örgütle irtibatlı olması nedeniyle kapatılan şirketlerde çalıştığı tespit edilen sanığın, kendisine ait 0 544 732 52 00 nolu hattının takılı olduğu cep telefonunda örgütün gizli yazışma programı olan ByLock programını kullanmış olduğu, FETÖ/PDY örgüt lideri Fetullah Gülen"in 25.12.2013 tarihli çağrısından sonra Asya Katılım Bankası"nda bulunan hesabına toplu miktarda para yatırdığı, örgüt tarafından haberleşmek için kullanılan Eagle, Kakao Talk, Cover me, herkul.org, sohbeti ... adlı uygulamaları telefonuna yüklemiş olduğu, örgütsel içerikli e-postalarının bulunduğu, haklarında örgüt üyeliğinden soruşturma yürütülen şahısların telefon rehberinde kayıtlı olduğu tespit edilmekle, örgüt üyesi olduğuna dair kabulde isabetsizlik bulunmaması karşısında, sanık ile ilgili hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 08.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.