18. Ceza Dairesi 2016/7927 E. , 2018/7578 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi
SUÇ : Görevi yaptırmamak için direnme
HÜKÜM : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Hükümden sonra 02.12.2016 tarihinde yürürlüğe giren, 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesi ile değişik CMK"nın 253. maddesi uyarınca, "Mağdurun veya suçtan zarar görenin gerçek veya özel hukuk tüzel kişisi olması koşuluyla, suça sürüklenen çocuklar bakımından ayrıca, üst sınırı üç yılı geçmeyen hapis veya adli para cezasının gerektiren suçların" uzlaşma kapsamında olduğunun anlaşılması karşısında, görevi yaptırmamak için direnme suçunda suça sürüklenen çocuk yararına olan uzlaşma hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda yeniden değerlendirilme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... ve müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak, başkaca yönleri incelenmeksizin, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 16/05/2018 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı 27/06/2013 gün 2013/3265 sayılı iddianame ile suça sürüklenen çocuk ..."in 24/04/2013 tarihinde işlediği görevi yaptırmamak için memura direnme suçundan TCK 265/1-4, 31/3, 54, 56/1 maddeleri gereğince cezalandırılması için kamu davası açmıştır.
Bakırköy 4. Çocuk Mahkemesi 05/12/2013 gün 2013/597 esas ve 2013/879 sayılı kararı ile suça sürüklenen çocuğun TCK 265/1-4, 31/3, 62/1, 50/1, 52 maddeleri gereğince cezalandırılmasına karar vermiştir.
Bu karar süresi içerisinden suça sürüklenen çocuk müdafii tarafından temyiz edilmiştir.
Yargıtay 18. Ceza Dairesi 16/05/2018 gün ve 2016/7927 esas ve 2018/7578 sayılı kararı ile suçun uzlaşmaya tabi olduğunu belirterek hükmün oy çokluğuyla bozulmasına karar vermiştir.
Yüksek Dairenin bozma karar gerekçesine katılmıyorum.
Nedenler:
Uzlaşma hükümlerinin uygulanması için uzlaşma kapsamına giren bir suçun bulunması gerekir, uzlaşma kurumu tüm suçlar bakımından değil sadece belli suçlar ve suça sürüklenen çocuklar açısından ise üst sınırı 3 yılı geçmeyen suçlar açısından kabul edilmiştir.
Suça sürüklenen çocuklar açısından kanun koyucu CMK 253/1-a ve 253/1-b maddelerinde yazılı suçlarla yetinmemiş, bu suçlar dışında CMK 253/1-c maddesiyle ek uzlaşmaya tabi suçlar yaratmıştır. Başka bir anlatımla CMK 253/1-a maddesi uyarınca şikayet koşulu, suçun adı veya türüne bakılmaksızın mağdurun veya suçtan zarar görenin gerçek ve özel hukuk tüzel kişisi olması koşuluyla suça sürüklenen çocuklar bakımından ayrıca üst sınırı 3 yılı geçmeyen hapis veya adli para cezasını gerektiren suçlar da uzlaşma kapsamına alınmıştır.
Şüpheli veya suça sürüklenen çocuklar açısından uzlaşma imkanı CMK 253/3 maddesiyle sınırlandırılmıştır. Soruşturma ve kovuşturması şikayete bağlı olsa bile cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda uzlaşma yoluna gidilemez, yine uzlaşma kapsamına giren bir suçun bu kapsama girmeyen başka bir suçla birlikte işlenmesi halinde 26/06/2009 gün ve 5918 sayılı yasanın 8. Maddesi uyarınca uzlaşma hükümlerinin uygulanamayacağı belirtilmiştir.
Sorun:
TCK 265/1-4 maddesinin uygulanması veya başka bir ifade ile nitelikli görevi yaptırmamak için direnme suçunun işlenmesi halinde suça sürüklenen çocuk açısından uzlaşma yönteminin uygulanmasının mümkün olup olmadığına ilişkindir.
CMK 253/1-c maddesiyle üst sınırı 3 yılı hapis cezasını gerektiren suçlar uzlaşma kapsamına alınmıştır. TCK 265/1 maddesine aykırılık halinde 6 aydan 3 yıla kadar hapis, TCK 265/4 maddesine aykırılık halinde verilecek ceza 1/2 oranında arttırılır hükmü gereğince 9 aydan 4 yıl 6 aya kadar hapis cezası öngörülmüştür.
Kanun koyucu CMK 253/1-b maddesinde şikayete bağlı olup olmadığına bakılmaksızın TCK "da yer alan bazı suçları tek tek sayarak uzlaşma kapsamına almış, bununla da yetinmeyerek ilgili kanun maddesinde parantez içinde madde metnine eklemeler yapmıştır. Kanun koyucunun tercih ettiği düzenleme ile suçun nitelikli halinin gerçekleştiği durumlarda öngörülen cezanın üst sınırı 3 yıl hapis cezasını aşıyorsa uzlaşma kapsamında olmadığı sonucuna ulaşmak gerekir.
Ceza Genel Kurulu 03/03/2010 gün ve 43/71 sayılı kararında bu hususu belirtmiştir.
Suça sürüklenen çocuk açısından CMK 253/1-c maddesi uyarınca üst sınırı 3 yılı geçmeyen hapis veya adli para cezasını gerektiren suçlar kriterine bakmak ve buna göre uzlaşma hükümlerinin uygulanma imkanı olup olmadığını tespit etmek gerekir.
Sonuç:
Tüm bu nedenlerle suça sürüklenen çocuk açısından nitelikli kamu görevlisine karşı görevi yaptırmamak için direnme suçundan TCK 265/1-4 maddelerinin talep edilmiş ve uygulanmış olması nedeniyle suçun CMK 253/1-c maddesi kapsamında kalmadığı için uzlaşma hükümlerinin uygulanamayacağı ve bu sebeple bozma kararı verilemeyeceği düşüncesindeyiz.