3. Hukuk Dairesi 2016/20590 E. , 2018/8814 K.
"İçtihat Metni"......
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; maliki bulunduğu apartmanın ortak kullanım elektriğinin birçok kez usulsüz tahakkuk ettirildiğini, bir kısmının itiraz üzerine davalı şirketçe iptal edildiğini, ancak iptal edilmeyen toplam 41.750 TL"lik faturalar bulunduğunu ileri sürerek borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı; husumet ve zamanaşımı yönünden itirazda bulunmuş, tahakkukların..... uygun otomatik dönem tahakkukları olduğunu, dava açılmadan önce 18.12.2012 son ödeme tarihli 23.155,30 TL"lik faturanın ise iptal edildiğini belirterek, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davanın kabulüne, davacının dosya içinde bulunan 02/02/2016 havale tarihli bilirkişi raporunda belirlenen 18.594,70 TL yönünden borçlu olmadığının tespitine, buna ilişkin tahakkukların iptaline, 18/12/2012 son ödeme tarihli 23.155,30 TL bedelli tahakkuk yönünden konusuz kaldığından hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, elektrik tüketimine dayalı faturalardan kaynaklı menfi tespit istemine ilişkindir.
HMK 266.maddesi hükmüne göre, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren konularda bilirkişi oy ve görüşünün alınması zorunludur. Genel hayat tecrübesi ve kültürünün sonucu olarak herkes gibi hakimin de bildiği konularda bilirkişi dinlenmesine karar verilemeyeceği gibi, hakimlik mesleğinin gereği olarak hakimin hukuki bilgisi ile çözümleyebileceği konularda da bilirkişi dinlenemez. Her halde seçilecek bilirkişinin mesleği itibarıyla konunun uzmanı olması gerekir.
HMK’nun 281. maddesinde, tarafların, bilirkişi raporunda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise
......
bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri; mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden ek rapor alabileceği; ayrıca gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme yaptırabileceği açıklanmıştır
Bilirkişiler, raporlarını hazırlarken raporun dayanağı olan somut ve özel nedenleri bilimsel verilere uygun olarak göstermek zorundadır. Bilirkişi raporu aynı zamanda Yargıtay denetimine de elverişli olacak şekilde bilgi ve belgeye dayanan gerekçe ihtiva etmelidir. Ancak bu şekilde hazırlanmış raporun denetimi mümkün olup, hüküm kurmaya dayanak yapılabilir.
Bilirkişi raporu kural olarak hâkimi bağlamaz. Hâkim, raporu serbestçe takdir eder. Hâkim, raporu yeterli görmezse, bilirkişiden ek rapor isteyebileceği gibi gerçeğin ortaya çıkması için önceki bilirkişi veya yeniden seçeceği bilirkişi vasıtasıyla yeniden inceleme de yaptırabilir. Bilirkişi raporları arasındaki çelişki varsa hâkim çelişkiyi gidermeden karar veremez.
Somut olayda, mahkemece; davacının sorumlu olduğu elektrik miktarının belirlenmesi açısından, elektrik mühendisi bilirkişiden rapor alınmış, bu rapora itiraz üzerine ikinci kez farklı bir bilirkişiden rapor alınmış, davacının sorumlu olduğu miktar yönünden iki rapor arasındaki çelişki giderilmeksizin, ikinci rapora dayalı olarak hüküm kurulduğu belirtilmiştir.
Hâl böyle olunca, mahkemece; yukarıda açıklanan maddî ve hukukî olgular gözetilerek, mahkemece dosyanın önceki bilirkişiler dışındaki elektrik mühendislerinden oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kuruluna verilmesi, özellikle fatura tarihlerinde yürürlükte olan mevzuat hükümleri esas alınarak, iki rapor arasındaki çelişkiyi giderecek şekilde ve tarafların itirazlarını da karşılar nitelikte; somut verilere dayalı, gerekçeli ve Yargıtay ve taraf denetimine elverişli bilirkişi raporu alınması, daha sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek, hasıl olacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20/09/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.
......