15. Ceza Dairesi 2019/2487 E. , 2019/3814 K.
"İçtihat Metni"Dolandırıcılık suçundan şüpheliler... ve... haklarında yapılan soruşturma evresi sonucunda, Vize Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 25.09.2017 tarih ve 2017/739-462 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin mercii Kırklareli Sulh Ceza Hâkimliğinin 13.11.2017 tarih ve 2017/3616 değişik iş sayılı kararı aleyhine yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 01.03.2019 gün ve 94660652-105-39-13162-2018 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 07.03.2019 gün ve 2019/23993 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı kanunun 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan kanunun 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan kanunun 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında,
Dosya kapsamına göre, müştekinin gayrimenkul alım-satımına ilişkin şüpheliler tarafından dolandırıldığından bahisle şikâyetçi olması üzerine başlatılan soruşturmada, müştekinin aldatıldığı veya kandırıldığı yönünde somut delillerin soruşturma sürecinde elde edilemediği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın hukukî ihtilaf niteliğinde olduğu gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de, somut olayda şüphelilerin müteahhit olmadıkları hâlde kendilerini müteahhit olarak tanıtmaları ile birlikte mal sahibi olduklarını belirterek eylemlerini gerçekleştirdiklerinin iddia edilmesi karşısında, öncelikle müştekinin şüphelilerin kendisine verdiği senetlere ilişkin şüpheliler haklarında başlattığı Vize İcra Müdürlüğünün 2017/158 ve 2017/159 sayılı icra takip dosyalarının getirtilerek incelenmesini müteakip, 11.01.2016 tarihli sözleşmede şahit olarak imzası bulunan ..."in, yine müştekinin şikâyet dilekçesinde belirttiği şüphelilerin eylemlerine dair bilgi sahibi olduğu iddia edilen Tenzile ..... ve..."nın tanık olarak ifadesine başvurulması ile birlikte şüphelilerin savunmasının alınmasından sonra hile unsurunun tartışılarak sonucuna göre hukukî durumun takdir ve tayin edilmesi gerekirken, eksik inceleme yapılarak verilen kovuşturmaya yer olmadığı kararına karşı yapılan itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Şüpheliler ile şikayetçinin ifadelerine başvurulup, gösterecekleri deliller toplanılmadan ve şikayetçinin iddiaları doğrultusunda inceleme yapılarak, dilekçesinde belirttiği kişilerin tanık sıfatıyla beyanları alınmadan, ayrıca sözleşmede belirtilen yerde şüphelilerin inşaat yapma haklarının bulunup bulunmadığı ve inşaata başlanılıp başlanılmadığı, başlanılmışsa şikayetçiye satılan dairenin başkalarına satılıp satılmadığı ile şüphelilerin benzer eylemlerinin bulunup bulunmadığı araştırılmadan ve taraflar arasında bulunan icra dosyaları incelenmeden karar verilmiş olması nedeniyle kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, Kırklareli Sulh Ceza Hâkimliğinin 13.11.2017 tarih ve 2017/3616 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde merciince yerine getirilmesine, 15.04.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.