
Esas No: 2020/149
Karar No: 2021/3176
Karar Tarihi: 29.03.2021
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2020/149 Esas 2021/3176 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : Davacının tazminat talebinin kısmen kabülü ile 250.000,00 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile davalı Hazineden alınarak davacıya verilmesine
Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Tazminat talebinin dayanağı olan İstanbul Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/188 Esas – 2015/143 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının kamuoyunda Balyoz Davası olarak bilinen Türkiye Cumhuriyeti İcra vekilleri Heyetini Cebren Iskat veya Vazife Görmekten Cebren Men Etmeye Teşebbüs suçundan 11.02.2011 – 19.06.2014 tarihleri arasında 1224 gün tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 08.06.2015 tarihinde kesinleştiği, tutuklama tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK"nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu,Gerekçeli karar başlığında, ""Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat"" olan dava türünün ""Yakalama veya Tutuklama Sonrası KYO veya Beraat Kararı Verilmesi Halinde Tazminat"" olarak yazılması mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım yanlışlığı olarak kabul edilmiştir. Manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar davacının faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer dikkate alınarak, hak ve nasafet ilkelerine uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespit edilmesi karşısında, manevi tazminatın fazla olduğuna ilişkin tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiştir.
Davacının 113.064,00 TL maddi, 1.500.000,00 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece maddi tazminat talebinin reddi ile 250.000,00 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmesi üzerine dairemizce yapılan incelemede 5271 sayılı CMK’nın 188/1. maddesi gereğince Cumhuriyet savcısının duruşmaya iştiraki ile bir karar verilmesi gerekirken, yazılı mütaala alınmak suretiyle karar verilmesi, gerekçesi ile hükmün bozulması üzerine yerel mahkemece duruşma açılıp, maddi tazminat talebinin reddi ile 250.000,00 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davalı vekilinin, hükmedilen tazminat miktarının fazla olduğuna, reddedilen miktar üzerinden davalı lehine vekalet ücreti hükmedilmesi gerektiğine, davacı vekilinin, maddi tazminata hükmedilmesi gerektiğine, manevi tazminat miktarının az olduğuna ilişkin tüm temyiz itirazlarının reddiyle hükmün, isteme aykırı olarak ONANMASINA, 29.03.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.