Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/1207
Karar No: 2010/4128
Karar Tarihi: 20.09.2010

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/1207 Esas 2010/4128 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2010/1207 E.  ,  2010/4128 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil

    ... ile Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair ...Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 15.09.2009 gün ve 87/108 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı ... temsilcisi tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı ..., miras yoluyla intikal ve kazanmayı sağlayan eklemeli zilyetlik nedeniyle 144 ada 5 parsele ait tapu kaydının iptaliyle adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ... temsilcisi, dava konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu, zilyetlikle kazanılamayacağını, köy muhtarının şikayeti üzerine davacı hakkında men kararı verildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı ... temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava konusu 144 ada 5 parsele ait kadastro tutanağından; 12146,19 m2 yüzölçümünde ve “Ham Toprak ” niteliğiyle senetsizden, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve tarım alanına dönüştürülmesi mümkün olan yerlerden olduğu muhtar ve bilirkişilerin beyanlarından anlaşılmakla 03.12.2007 tarihinde Hazine adına tespit edildiği, tespitin itiraz edilmeksizin 29.01.2008 tarihinde kesinleştiği belirlenmiştir.
    Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik hukuksal sebebine dayalı olarak TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kanunun 14. maddeleri gereğince açılan tapu iptali ve tescil davasıdır.
    Davacı, harçlandırdığı dava dilekçesinde, dava konusu 144 ada 5 parselin miras bırakanından intikalen zilyetlik sebebiyle tapu kaydının iptaliyle adına tapuya kayıt ve tescilini istemiştir. Mahallinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklar; dava konusu taşınmazın, davacının miras bırakanı ... tarafından ölene kadar zilyet ve tasarruf edildikten sonra, öldüğü tarihten beri de oğlu davacı tarafından kullanıldığını ve eklemeli zilyetliğin 50 yılı aşkın süre olduğunu beyan etmişler, fakat davacıya intikal şekli konusunda bir açıklama yapmadıkları gibi, yerel bilirkişi ve tanıklara babasından davacıya taşınmazın ne şekilde intikal ettiği konusunda mahkemece bir soru da yöneltilmemiştir.
    Dosya içinde davacının miras bırakanı ...’e ait mirasçılık belgesi bulunmamaktadır. Yerel bilirkişi ve tanık beyanlarına göre ise, davacının miras bırakanının terekesi elbirliği ile mülkiyet hükümlerine tabi bulunmaktadır. Ancak, davacı dışında başka mirasçı bulunup bulunmadığı dosya kapsamından anlaşılamamaktadır.
    TMK.nun 701. maddesinde; "kanun veya kanunda öngörülen sözleşmeler uyarınca oluşan topluluk dolayısıyla mallara birlikte malik olanların mülkiyeti elbirliği mülkiyetidir” şeklinde tanımlanmıştır. Elbirliği mülkiyetinde mirasçıların tereke malları üzerinde belli pay veya payları olmayıp hakları taşınmazın tamamına yayılmıştır. Elbirliği ortaklığı devam ettiği süre içinde, diğer mirasçılardan ayrı bir şekilde davacının tek başına kendi adına taşınmazın tapuya tescilini istemesi mümkün değildir.
    Mahkemece, öncelikle yapılacak iş; davacının miras bırakanı ...’ya ait mirasçılık belgesini almak üzere davacı tarafa süre ve imkan verilmesi ve alındıktan sonra mirasçılık belgesinin dosya arasına konulması gerekir. Daha sonra, mahallinde keşif yapılarak yerel bilirkişi ve tanıklardan dava konusu taşınmazın davacının babası ...’dan davacıya ne şekilde intikal ettiği sorularak etraflıca araştırılmalıdır. Dava konusu taşınmazın taksim, satış, bağış gibi nedenlerle davacıya kaldığı tespit edilirse, davanın esası üzerinde değerlendirme yapılması, eğer taşınmaz davacıya geçerli bir şekilde intikal etmemiş olup miras bırakan ...’nın davacıdan başka mirasçılarının da hak sahibi olduğu belirlenirse davacı tek başına bu davayı açamayacağından yukarıda açıklandığı gibi davanın reddine karar verilmesi gerekirken, dava koşulu olan bu husus yerine getirilmeden davanın esasına girilerek karar verilmesi doğru olmamıştır. Çünkü TMK.nun 701 ve 702. maddeleri gereğince, tereke malları üzerindeki tasarrufi işlemlerde oybirliği arandığından bir veya bir kaç mirasçının üçüncü kişilere karşı tek başına dava açma sıfat ve yetkileri bulunmamaktadır.
    Davalı ... temsilcisinin hükmün esasına yönelik temyiz itirazlarına gelince; davalı ... temsilcisi dava konusu taşınmaza ilişkin davacı hakkında men kararı verildiğini iddia ederek cevap dilekçesinin ekinde Suşehri Kaymakamlığı tarafından davacı aleyhine verilen 10.05.2006 tarih ve 2 karar numaralı “ Men” kararı sunmuştur. Mahkemece, bu men kararına ait dosya istenmediği gibi, davacı aleyhine bu men kararı sonrasında ceza davası açılıp açılmadığı araştırılmamıştır. O halde; Suşehri Kaymakamlığının10.05.2006 tarih ve 2 karar numaralı “ Men” kararına ait dosyanın bulunduğu yerden getirtilerek dosya arasına konulması, bu men kararı sonrasında davacının aleyhine ceza davasının açılıp açılmadığının, açılmışsa son durumunun araştırılması, men kararı kapsamından dava konusu taşınmazın mera olduğu anlaşıldığına göre, usulüne uygun olarak kadim ve tahsisli mera araştırması yapılması, davalı Hazineye tanık ve delil listesi sunmak üzere süre ve imkan verilmesi, gösterildiği takdirde tanıklarının yöntemine uygun bir şekilde mahallinde keşif yapılarak dinlenmeleri, men kararı konusu olan taşınmazın dava konusu yer olup olmadığının kesin olarak belirlenmesi, ondan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve incelemeyle davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
    Davalı ... temsilcisinin temyiz itirazları bu bakımlardan yerinde olduğundan kabulü ile usul ve kanuna aykırı bulunan yerel mahkeme hükmünün HUMK. nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 20.09.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi