Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2012/19007 Esas 2012/29723 Karar Sayılı İlamı

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından  düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı vekili tarafından,  borçlu aleyhinde cari hesap alacağının tahsili için genel haciz yolu ile icra takibine başlandığı ve borçluya örnek 7 no’lu ödeme emri tebliğ edildiği, borçlunun yasal sürede icra dairesine itirazı ile takibin durduğu ve alacaklının başvurusu üzerine Büyükçekmece 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/235 Esas, 2009/616 Karar sayılı ve 04.06.2009 tarihli  ilamı ile;  “…takibin 8.381,12TL üzerinden itirazın iptali ile takibin devamına…” karar verildiği görülmektedir. Hukuk Genel Kurulu’nun 08.10.1997 tarih ve 1997/12- 517 esas, 1997/776 karar sayılı ilamında da vurgulandığı üzere; "...ilamların infaz edilecek kısmı hüküm bölümüdür. Diğer bir anlatımla hükmün içeriğinin aynen infazı zorunludur. O nedenle, icra hakimi, ilamın infaz edilecek kısmını yorum yolu ile belirleme yetkisine sahip değildir."
 Bu durumda, her ne kadar itirazın iptali kararının gerekçe kısmında takipten sonra yapılan 5.000 TL ödemenin infaz sırasında müdürlükçe mahsubunun yapılması gerektiği belirtilmiş ve ilam bu haliyle kesinleşmiş ise de; yukarıda anılan Hukuk  Genel Kurulu kararı uyarınca  ilamın hüküm kısmında yer almayan bu husus, icra dosyasındaki borç hesabında nazara alınamaz, icra dosyasındaki borç hesabının yukarıda içeriği özetlenen itirazın iptali ilamının hüküm kısmına uygun olarak yapılması gerekmektedir.
O halde mahkemece, bu kurallar dairesinde gerektiğinde konusunda uzman bilirkişiden ek rapor alınması ve varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve hatalı yorum ile yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir. 
SONUÇ  : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/10/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.