Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, Y sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Mahkemece bozma ilamına uyulmuş ise de gereği yerine getirilmemiştir. Yargıtay"ın bozma kararlarına karşı direnme hakkı yasalarımıza göre mahkemeye verilmiş olup, mahkemece bozmaya uyulduktan sonra bozma gereklerinin yerine getirilmesi ve bilirkişi kurullarının da bozma ilamında yazılı hususları karşılayacak raporlar düzenlemesi zorunludur. Bu bağlamda hakim, uyduğu bozma ilamının gereklerinin yerine getirilip getirilmediğini denetlemek ve kendisinin uyduğu hususlara aykırı değerlendirme yapılması halinde bilirkişi kurullarından bozma esaslarına uygun rapor düzenlemelerini istemekle görevlidir. Dairemizin 29.04.2013 tarihli bozma ilamında bozma öncesi hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazla karşılaştırması yapılan 10120 ada 3 ve 4 parsel sayılı taşınmazların satışlarının Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından yapılan hisse satışları olup özel amaçlı olmaları nedeniyle uygun emsal olmadığı belirtilerek uygun emsale göre değerlendirme yapılması gerektiğinin açıklandığı, mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde bilirkişi kurulunca yine uygun emsal olmadığı belirtilen 10120 ada 3 parsel sayılı taşınmazın somut emsal olarak incelenip buna göre değerlendirme yapılmış olması doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 02.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.