14. Hukuk Dairesi 2016/14471 E. , 2017/4109 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 16.07.2008 ve 28.08.2009 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı kurulması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl ve birleştirilen davaların kabulüne dair verilen 20.06.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan ...vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir.
Asıl davada davacı ..., 138 ada 12 parsel sayılı taşınmazı lehine davalılara ait 138 ada 9 ve 11 parsel sayılı taşınmazlar aleyhine geçit irtifakı kurulmasını istemiştir.
Birleştirilen davada davacı..., 138 ada 11 parsel sayılı taşınmazı lehine davalılara ait 138 ada 9 ve 10 parsel sayılı taşınmazlar üzerinden geçit irtifakı kurulmasını istemiştir.
Davalılar ... ve ... davanın reddini savunmuşlar, diğer davalılar ., ..., ... maliki oldukları 10 parsel sayılı taşınmazdan geçit kurulmasını kabul ettiklerini beyan etmişlerdir.
Mahkemece, davacı ..."e ait 138 ada 12 parsel lehine davalılara ait 138 ada 7,8 ,9 ve 11 parsel sayılı taşınmazlar aleyhine; davacı ..."a ait 138 ada 11 parsel lehine davalıya ait 138 ada 9 parsel sayılı taşınmaz aleyhine geçit irtifakı kurulmasına karar verilmiş,hüküm 138 ada 9 parsel maliki davalı ... vekilnin temyizi üzerine Dairemizin 07.02.2013 tarihli,2012/15010 Esas,2013/1760 Karar sayılı ilamıyla “...davacılara ait 138 ada 12 ve 11 parsel sayılı taşınmazlar lehine davalılardan ..."e ait 138 ada 9 parsel sayılı taşınmaz aleyhine kurulan geçit ile bu taşınmazın ikiye bölünmesi nedeniyle taşınmazın ekonomik kullanım bütünlüğü bozulmuştur. Bu durumda mahkemece çevredeki tüm kadastrol yolları gösterir daha geniş pafta örneği getirtilmeli, daha uygun alternatifler araştırılarak, Dairemizin yukarıda belirtilen ilkeleri doğrultusunda en uygun yerden geçit hakkı kurulmasına karar verilmelidir.” gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, fen bilirkişi ... tarafından tanzim edilen 14/03/2012 tarihli bilirkişi raporundaki krokiye göre, bilirkişi raporunda A4 ile işaretli 138 ada 7 nolu parsel üzerindeki 59,02 m2, A3 ile işaretli 138 ada 8 nolu parsel üzerindeki 278,31 m2, A2 ile işaretli 138 ada 11 nolu parsel üzerindeki 224,56 m2 ve A1 ile işaretli 138 ada 9 nolu parsel üzerindeki 125,08 m2 yüzölçümündeki kısımlar üzerinde 138 ada 12 parsel sayılı taşınmaz lehine geçit hakkı tesisine,kurulan bu geçit hakkının tapu kaydının beyanlar hanesine şerh ettirilmesine,fen bilirkişi ... tarafından tanzim edilen 14/03/2012 tarihli bilirkişi raporundaki krokiye göre A1 ile işaretli 138 ada 9 nolu parsel üzerindeki 125,08 m2 yüzölçümündeki kısım üzerinde 138 ada 11 parsel sayılı taşınmaz lehine geçit hakkı tesisine,kurulan bu geçit hakkının tapu kaydının beyanlar hanesine şerh ettirilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalılardan ... vekili temyiz etmiştir.
Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir.
Yararına geçit kurulacak taşınmazın tapuda kayıtlı niteliği ve kullanım amacı nazara alınarak özellikle tarım alanlarında, nihayet bir tarım aracının geçeceği genişlikte (emsaline göre 2,5-3 m.) geçit hakkı tesisine karar vermek gerekir. Bu genişliği aşan bir yol verilmesinin zorunlu olduğu hallerde, gerekçesi kararda dayanakları ile birlikte gösterilmelidir.
Hükmün hangi hususları kapsayacağı 6100 sayılı HMK’nun 297. Maddesinde belirtilmiştir.Ayrıca hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratır, hükmün hedefine ulaşmasını engeller, kamu düzeni ve barışı oluşturulamaz.
Usuli kazanılmış hak, mahkemenin veya tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri yararına, diğerinin ise aleyhine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hak olarak tanımlanır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununda düzenlenmiş olmamakla birlikte uygulama ve Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararlarıyla (4.2.1959 günlü ve 13/5 sayılı İ.B.K, 9.5.1960 günlü ve 21/9 sayılı İ.B.K.) yargılama hukukundaki yerini almıştır.
Yargıtay bozma ilamına uyulmakla hüküm yararına bozulan kişi açısından da usuli kazanılmış hak doğar.
Somut olayda, bozma ilamına uyulmasına rağmen gerekleri tam olarak yerine getirilmemiş, bozma ilamı doğrultusunda tespit edilen alternatif güzergahların maliyetli olduğu gerekçesiyle yine davalılardan ...’e ait 138 ada 9 parsel sayılı taşınmazın ikiye bölünmesi suretiyle ekonomik kullanım bütünlüğü bozulmuştur. Bu durumda mahkemece, maliyetli olduğu belirtilen alternatif güzergahlardan birinin kabul edilip edilmediği davacılardan sorulmalı, kabul edildiği takdirde bedeli depo ettirilerek geçit verilmelidir. Davacıların taşınmazları lehine 9 parsel sayılı taşınmaz bölünmeden geçit kurulması imkanı bulunmadığının anlaşılması halinde 9 sayılı parselden bu şekilde geçit kurulması nedeniyle taşınmazın bölünmeye bağlı uğrayacağı değer kaybı da bilirkişiye hesaplattrılarak davalı 9 sayılı parselin malikine ödenmek üzere geçit bedeli ile birlikte depo edildikten sonra belirtilen seçenekten geçit kurulması gerekir
Öte yandan, hüküm sonucunda 138 ada 11 parsel sayılı taşınmaz ile 138 ada 12 parsel sayılı taşınmaz lehine geçit tesisine karar verilmiş ise de tesis edilecek geçitin eni infaza elverişli şekilde hüküm sonucunda gösterilerek geçit hakkı tesisine karar verilmelidir.
Mahkemece, belirtilen hususlar gözetilmeksizin infazda tereddüte neden olacak şekilde yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 22.05.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi