23. Hukuk Dairesi 2014/8253 E. , 2015/1666 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabluüne yönelik olarak verilen hükmün katılma yoluyla davacı vekilince duruşmasız, davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili Av. ... gelmiş diğer taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili ile davalı otel sahibi arasında 08.02.2010 tarihli “Otel Kontenjan Sözleşmesi” bulunduğunu, bu sözleşme ile 01.04.2010 ila 31.10.2010 tarihleri arasında davacı müşterilerinin davalı otelinde konaklayacağı, ödemelerin çekle yapılacağı, toplam 110.000,00 TL bedelli çek keşide edileceği, müşterilerden 5 tanesinin yazılı şikayeti halinde müvekkilinin sözleşmeyi feshedebileceğinin kararlaştırıldığını, 09.08.2010 tarihi itibariyle sözleşmenin 5"ten fazla müşterinin şikayeti nedeniyle feshedildiğini, o tarih itibariyle davalının tahsil ettiği meblağın 55.000,00 TL olduğunu, bu hali ile davalının verdiği hizmetten daha fazlasının ödendiğini, davalıya verilen çeklerden 15.08.2010 keşide tarihli 45.000,00 TL ve 10.000,00 TL bedelli çeklerin karşılığı hizmetin alınmamış olmasına rağmen, davalının icra takiplerine giriştiğini, üçüncü kişilere haciz ihbarnameleri gönderdiğini ve davacının kar kaybına uğradığını ileri sürerek, davalıya fazladan ödenen 5.925,00 TL ile 3.000,00 TL kar kaybının tahsiline, davalının çeklere dayalı olarak başlattığı icra takipleri nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ile davalı takiplerine dayanak çeklerin istirdadına ve davalı icra takibi kötüniyetli olduğundan kötüniyet tazminatının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davaya konu çeklerin “Otel Kontenjan Sözleşmesi” nedeniyle verilmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davacının sözleşmeyi haklı nedenle feshettiği, davalının sözleşmenin feshi tarihine kadar verdiği hizmet alacağının 54.438,67 TL, davacının yaptığı ödemenin ise 55.000,00 TL olduğu, bu hali ile fazla ödeme miktarının 561,33 TL, davacı kar kaybının ise 2.668,70 TL olduğu, davalının icra takibine dayanak yaptığı çekler nedeniyle alacağının bulunmadığı ve davalının kötüniyetli olduğunun ispatlanamaması nedeniyle kötüniyet tazminatı koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile davacının anılan çekler nedeniyle başlatılan icra dosyalarında davalıya borçlu olmadığının tespitine, çeklerin istidadına, 561,33 TL fazla ödeme, 2.668,70 TL kâr kaybının tahsiline, kötüniyet tazminatı isteminin ise reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili ve katılma yolu ile davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekili ile katılma yoluyla davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekili ile katılma yoluyla davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harçlarının temyiz edenlerden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.