8. Hukuk Dairesi 2010/3599 E. , 2010/4125 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil
... ile Hazine ve Akpınar Köyü Tüzel Kişiliği aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair ... Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 09.06.2009 gün ve 13/128 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı Hazine temsilcisi tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... vekili, miras yoluyla intikal ve kazanmayı sağlayan eklemeli zilyetlik nedeniyle mera olarak sınırlandırılan 102 ada 92 parsele ait sınırlandırmanın iptaliyle vekil edeninin miras bırakanı Nezir Dumrul mirasçıları adına miras payları oranında tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Hazine vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Davalı ... Köyü tüzel kişiliği, yargılama oturumlarına katılmadığı gibi, davaya bir cevap da vermemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu 102 ada 92 parsele ait kadastro tutanağından; 6809,25 m2 yüzölçümünde ve “ Mera” niteliğiyle senetsizden, aynı ada 12 parsele uygulanan 1936 tarih ve 125 tahrir numaralı vergi kaydının güneyini okuyan bor"un zeminde bulunan 102 ada 14 parsel sayılı köy merası olduğu ve zilyetlikle iktisabı mümkün olmayan yerlerden olduğundan 12 parsel, kayıt miktarıyla Nezir Dumrul mirasçıları adına tapuya bağlandığı ve kayıt miktar fazlası olan 92 parselde 12 parselden ifrazen köy orta malı mera olarak 14.07.1994 tarihinde sınırlandırıldığı, bu sınırlandırmanın itiraz edilmeksizin 03.02.1996 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Mahalinde yapılan keşiflerde; komşu köyler halkından dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklar dava konusu taşınmazın 40-50 yıl önce ..."dan satın alma yoluyla eklemeli olarak 50 yılı aşkın süredir davacının miras bırakanı, babası ... ve mirasçıları tarafından nizasız, fasılasız ekip biçilen tarım arazisi olduğunu, öncesinde ve halen mera niteliğinde olmadığını, 102 ada 12 parsele kadastro sırasında uygulanan 125 tahrir numaralı vergi kaydının güney hududunda okunan "bor"un zeminde güney batıda ..."un parselinin güneyinden geçen sığır yolundan sonraki yer olduğunu (aynı ada 14 parsel) beyan etmişlerdir. Ziraat Mühendisi de raporunda; dava konusu taşınmazın, 40-50 yıldır fiili olarak ekilip biçilen 3. sınıf susuz tarım arazisi olduğunu ve taşınmazın 17.10.2003 tarih, 19 sayılı Mera Komisyonu Tahsis kararıyla mera olarak tahsis edildiğini bildirmiştir.
Dava konusu parselin ifraz edildiği 102 ada 12 parsel 3000 m2 yüzölçümünde olup bu parsele uygulanan 125 tahrir numaralı vergi kaydı da aynı miktardadır. Davacının miras bırakanının satıcıları adına kayıtlıdır.1936 tarih 125 tahrir numaralı vergi kaydının güney hududunda "bor" yazılı olup, yerel bilirkişiler, dava konusu taşınmazın güney batısında bulunan aynı ada 94 parselden sonra gelen sığır yolundan sonraki 102 ada 14 parselin bor olduğunu ve buraya sığır götürdüklerini açıklamışlardır. 102 ada 14 parsel kadastro çalışmalarında senetsizden kadim mera olarak tesbit ve özel siciline kaydedilmiş ve daha sonra da mera olarak tahsis edilmiştir. Dava konusu 102 ada 92 parselin güney batısında komşusu durumunda bulunan, aynı ada 94 parsel kadastro çalışmaları sırasında senetsizden mera olarak tesbit edildikten sonra, 3. şahısların itirazı üzerine; Tufanbeyli Kadastro Mahkemesinin, 30.01.1997 tarih 62/5 Esas ve Karar sayılı dosyasında yapılan yargılama sonunda, 7.Hukuk Dairesinin bozma kararı doğrultusunda mera olduğu ve zilyetlikle kazanılamayacağı gerekçe gösterilerek açılan dava reddedilmiş, mera olarak sınırlandırılmasına karar verilmiş ve bu karar 27.06.1998 tarihinde kesinleşmiştir. Yine, dava konusu parselin, kuzey doğusunda komşusu durumunda bulunan 102 ada 81 parsel senetsizden mera olarak kadastroca tesbit edilmiş ve bu tesbit itirazsız kesinleşmiştir.
Ayrıca; Mera Komisyonunun 17.10.1993 tarih ve 19 karar sayılı kararıyla dava konusu parselle birlikte, komşusu durumunda bulunan aynı ada 14, 81 ve 94 parsellerin 4342 sayılı Mera Kanununun 12. maddesine göre, mera olarak tahsis edildikleri ve bu komisyon kararının Vali tarafından onaylandığı da anlaşılmaktadır.
Kural olarak; tapu ve vergi kayıtları gayrı sabit hudutlu ise, miktarlarıyla geçerlidir. Dava konusu parselin ifraz edildiği 102 ada 12 parsele uygulanan 125 tahrir numaralı vergi kaydı güneyde bor okumakta olup, zeminde bu sınırda 102 ada 14 ve 94 parsel numaralarıyla kayıtlı bulunan eylemli meralar bulunduğuna ve dava konusu parselin çevresinin aynı ada 14, 81 ve 94 mera parselleriyle çevrili olduğuna ve bu parsellerin mera komisyonu tarafından mera olarak tahsis edildiklerine göre, 102 ada 12 parselin miktar fazlası durumunda bulunan dava konusu 92 parsel sayılı taşınmazın meradan açıldığının kabulü gerekir. 4342 sayılı Mera Kanununun 4.maddesine göre; mer"alar, kullanma hakkı bir veya birden çok köy veya belediyeye ait Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olup, özel mülkiyete konu olamayacağından ve süresi neye ulaşırsa ulaşsın kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yolu ile iktisap edilemeyeceğinden, mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, dosya kapsamına uymayan düşüncelerle usul ve yasaya aykırı bir şekilde davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
Davalı Hazine temsilcisinin, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle usul ve kanuna aykırı bulunan hükmün HUMK. nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 20.09.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.