14. Hukuk Dairesi 2016/18396 E. , 2017/4107 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacılar tarafından, davalılar aleyhine 31/03/2008 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 20/06/2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR
Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Davacı,... Merkez .... Mahallesi"nde bulunan 149 ada 3 parsel, 149 ada 6 parsel, 149 ada 8 parsel, 150 ada 1 parsel, 153 ada 4 parsel, 153 ada 5 parsel, 153 ada 6 parsel, 153 ada 7 parsel, 153 ada 9 parsel, 154 ada 3 parsel, 154 ada 5 parsel, 154 ada 6 parsel, 147 ada 1 parsel, 147 ada 2 parsel ile Karaman Merkez Hacıcelal Mahallesi 884 ada 5 parsel, ... Merkez ... Mahallesi ... ada... parsel sayılı taşınmazların ortaklığının giderilmesini istemiştir.
Bir kısım davalılar, davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme, davanın kabulüne karar vermiştir.
Hükmü, davalı ... vekili ve davalı ... vekili temyiz etmiştir.
Borçlunun elbirliği halinde ortak olduğu taşınmazlarda borçlu ortağın alacaklısı İcra Hakimliğinden İcra İflas Kanununun 121. maddesine göre alacağı yetki belgesine dayanarak borçlunun ortağı olduğu taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açabilir. Bunun için icra hakiminden yetki belgesi alınması zorunludur. İcra hakiminden yetki belgesi almadan doğrudan doğruya veya yetkisi olmayan icra müdürünün verdiği yetki belgesine dayanılarak dava açılması halinde dava hemen reddedilmeyip davacı tarafa icra hakiminden yetki belgesi almak üzere süre verilmelidir.
İcra mahkemesinden alınan yetkiye dayalı olarak açılan davalarda kural olarak borçlu ortağın mülkiyet hakkının elbirliği mülkiyetine konu olması gerekir.
5578 sayılı Kanunla değiştirilen 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun 8. maddesi gereğince bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinin mirasa konu olmaları ve üzerlerinde her ne sebeple gerçekleşmiş olursa olsun birlikte mülkiyetin mevcut olması durumunda bu arazilerin ifraz edilemeyeceği, payların 3. şahıslara satılamayacağı, devredilemeyeceği hükmü mevcutken, 5403 sayılı Kanunun 8. maddesinde 30.04.2014 tarihli ve 6537 sayılı Kanunun 4. maddesi ile yapılan ve 15.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren değişiklikle "Tarım arazileri Bakanlıkça belirlenen büyüklüklerin altında ifraz edilemez, hisselendirilemez. Hazine taşınmazlarının satış işlemleri hariç olmak üzere pay ve paydaş adedi artırılamaz...." şeklinde düzenleme yapıldığından artık asgari tarımsal arazi büyüklüklerinin altındaki arazilerde de payın üçüncü şahıslara satışı ve devri mümkün hale gelmiştir.
Bu durum kanun değişikliğinden kaynaklandığından usuli kazanılmış hak da oluşturmaz.
Somut olayda, UYAP üzerinden tapu kayıtlarında yapılan incelemede,
.... ili ... ilçesi ... Mahallesi"nde bulunan 153 ada 4 parsel sayılı taşınmazın ... ve ... adına kayıtlı olduğu; aynı yerde bulunan 154 ada 6 parsel sayılı taşınmazın ... adına kayıtlı olduğu; aynı yerde bulunan 154 ada 5 parsel sayılı taşınmazın ... adına kayıtlı olduğu; anılan taşınmazlarda borçlu ... veya miras bırakanı ....’ın payı bulunmadığı anlaşılmıştır.
... ili ....ilçesi .... Mahallesi"nde bulunan 149 ada 3 parsel, 149 ada 6 parsel, 149 ada 8 parsel, 150 ada 1 parsel, 153 ada 5 parsel, 153 ada 6 parsel, 153 ada 7 parsel, 153 ada 9 parsel, 154 ada 3 parsel, 147 ada 1 parsel, 147 ada 2 parsel,.... ili ...ilçesi ... Mahallesi"nde bulunan ....ada... parsel,.... ili ...ilçesi ... Mahallesi"nde bulunan 1179 ada 7 parsel sayılı taşınmazlarda borçlu ..., paylı malik durumundadır.
1) İcra İflas Kanununun 121. maddesine göre alacaklı, borçlusunun ortağı olduğu taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açabileceğine göre, ... ili ... ilçesi ... Mahallesi"nde bulunan 153 ada 4 parsel, 154 ada 6 parsel, 154 ada 5 parsel sayılı taşınmazlarda, borçlusunun payı bulunmayan alacaklının, anılan taşınmazlar yönünden, aktif dava ehliyeti bulunmamaktadır. İlgili taşınmazlar yönünden, bu nedenle davanın usulden reddine karar vermek gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
2)Yukarıda bahsedilen yasal değişiklikle, alacaklı (davacı) tarafından borçlunun haczedilen payının doğrudan icra yolu ile satışı mümkün hale geldiğinden alacaklının (davacı) İcra ve İflas Kanununun 121. maddesi gereğince yetki alarak, borçlunun paylı malik olduğu taşınmazlar yönünden, ortaklığın giderilmesi davası açmasında hukuki yararı kalmamıştır.
Mahkemece, ... ili... ilçesi ... Mahallesi"nde bulunan 149 ada 3 parsel, 149 ada 6 parsel, 149 ada 8 parsel, 150 ada 1 parsel, 153 ada 5 parsel, 153 ada 6 parsel, 153 ada 7 parsel, 153 ada 9 parsel, 154 ada 3 parsel, 147 ada 1 parsel, 147 ada 2 parsel, ... ili ... ilçesi ... Mahallesi"nde bulunan 884 ada 5 parsel, ... ili... ilçesi ...Mahallesi"nde bulunan 1179 ada 7 parsel sayılı taşınmazlar yönünden hukuki yarar yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırılana iadesine, 22.05.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.