8. Hukuk Dairesi 2010/2636 E. , 2010/4120 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Edinilmiş mallara katılma rejiminin tasfiyesi
... ile ... ve müşterekleri aralarındaki edinilmiş mallara katılma rejiminin tasfiyesi davasında mahkemenin görevsizliğine dair ...Aile Mahkemesinden verilen 23.02.2010 gün ve 482/175 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... vekili, vekil edeninin eşi...ün 16.07.2008 tarihinde öldüğünü, tarafların mirasçı olarak kaldıklarını, vekil edeni ile İffet arasında ölüm ile sona eren edinilmiş mallara katılma rejiminin tasfiyesiyle, tasfiye sonucunda ortaya çıkacak miras payının hesaplanmasını, ölü eş İffet adına tapuda kayıtlı 18665 ada 1 ve 46840 ada 1 parsellerde bulunan bağımsız bölümlerle yine ölü eş adına olan hayat sigortası ve T.C. Ziraat Bankasındaki 97613,89 TL mevduat hesabının 12/16 payının vekil edenine ait olduğunun belirlenmesini ve 46840 ada 1 parselde kayıtlı meskenin aile konutu olduğundan davalılara isabet edecek paylarının bedeli mukabilinde ödenerek bu taşınmazın tamamının vekil edeni adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar ... ve arkadaşları vekili, davacının sosyal ve ekonomik durumunun ölen miras bırakan İffet"in ekonomik durumuna göre çok zayıf kaldığını, aile konutunun edinilmesinde davacının hiç bir katkısının olmadığını, bu evin davacıya bırakılmasında hiç bir haklılık payı bulunmadığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, davacı ile eşi İffet arasındaki mal rejiminin boşanmayla sona ermediği, İffet"in ölümüyle mal rejiminin sona erdiği, dava konusu çekişmenin davacı ile murisin diğer mirasçıları arasında miras paylaşımı ile ilgili olduğu, miras hukukuyla ilgili yargılama yetkisinin de genel mahkemelere ait olduğu, görev konusunun kamu düzenine ilişkin bulunduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin mahkemenin görevsizliği nedeniyle reddine, talep halinde dosyanın yetkili ve görevli Sincan Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
TMK.nun 225/1.maddesine göre; mal rejimi, eşlerden birinin ölümü veya başka bir mal rejiminin kabulüyle sona erer. Somut olayda;14.08.1987 tarihinde evlenen eşler arasındaki mal rejimi, davacının eşi ve tarafların ortak miras bırakanı İffet"in 16.07.2008 tarihinde ölümüyle sona ermiştir. Dava konusu 18665 ada 1 ve 46840 ada 1 parsellere ait olan ve miras bırakan İffet"in ölümünden sonra miras sebebiyle intikal gören son tapu kayıtları dosya içinde yer almakta ise de, miras bırakan eş İffet"in edindiği tarihe ilişkin tapu kayıtlarının tedavülleri dosya içinde yer almadığı için TMK.nun 179. maddesine göre, mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı oldukları rejimin ne olması gerektiği anlaşılamamıştır. Ancak, hayat sigortası ve mevduata ilişkin kayıt ve belgeler dosya içinde yer almakta olup, taraflar aksini iddia etmediklerine göre, edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu döneme ait kazanımlar olduğu anlaşılmaktadır.
4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4. maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabından üçüncü kısım hariç olmak üzere aile hukukundan (TMK.nun m.118-395) kaynaklanan bütün davaların Aile Mahkemesinde bakılacağını hükme bağlamıştır.
Az yukarıda belirtilen kanun maddeleri uyarınca, mal rejiminin sona erdiği tarihte 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu yürürlükte bulunduğundan ve davada TMK.nun 225/1. maddesine dayalı ölüm nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi istendiğine göre, görülmekte olan davada Aile Mahkemesi görevlidir. Görev, kamu düzeniyle ilgili olduğundan mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması gerekir. Açıklanan nedenlerle Aile Mahkemesi görevli olduğundan, mahkemece taraf delilleri etraflıca toplanarak gerekli araştırma ve incelemeler yapıldıktan sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken bu husus gözden kaçırılarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
Yukarıda açıklanan gerekçeler nedeniyle davacı vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulüyle usul ve kanuna aykırı bulunan yerel mahkeme hükmünün HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve 17,15 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 20.09.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.