Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 13.03.2012 tarih, 21857/7617 sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
1-İşin niteliği bakımından temyiz tetkikatının duruşmalı olarak yapılmasına HUMK’nun 438. ve İİK’ nun 366. maddeleri hükümleri müsait bulunmadığından bu yoldaki isteğin reddi oybirliğiyle kararlaştırıldıktan sonra işin esası incelendi;
2-Alacaklı banka tarafında borçlu aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe geçilmiş, 739 ada, 11 parsel, 7 nolu ipotekli bağımsız bölüm, 15.05.2007 tarihli ihalede 95.550,00 YTL bedelle M.E. A."a satılmış, ihale kesinleşerek taşınmaz ihale alıcısı adına tescil edilmiş, ihale bedeli rüçhanlı ipotek alacaklısı bankaya ödenmiştir.
Beyoğlu 2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 07.12.2010 tarih, 2010/400-413 sayılı kararı ile "B.G.mah.739 a., 11 nolu p.de mevcut binanın ikinci kat 7 nolu bağımsız bölümünün davalı M.E. A. adına olan tapu kaydının iptali ile davacı (S. K.) adına tesciline" karar verilmiş, ihale alıcısı icra müdürlüğüne başvurarak ödemiş olduğu ihale bedelinin alacaklıdan istenmesini talep etmiş, müdürlükçe 21.01.2011 tarihli muhtıra ile ihale bedelinin dosyaya iadesi istenmiştir.
Türk Medeni Kanunu"nun 1023. maddesi gereğince tapu kütüğündeki tescile iyi niyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka ayni hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur. Dava konusu taşınmaz üzerinde, 20.10.2005 tarih, 9189 yevmiye no ile alacaklı banka lehine ipotek tesis edilmiştir. İpoteğin varlığı ve geçerliliğinde hiçbir ihtilaf olmayıp, alacaklı banka cebri icra marifeti ile satış yaptırmış ve ihale kesinleşmiştir. İhale bedelinin alacaklıya ödenmesi yasal ve yerindedir. Bu aşamadan sonra genel mahkeme tarafından ihale alıcısı adına tesçil edilen tapunun iptaline karar verilmiş olması, ihale bedelinin dosyaya iadesini doğurmaz. İcra ve İflas Hukukunda paranın iadesi İİK"nun 40. ve 361. maddelerinde düzenlenmiş olup, sözkonusu anılan bu durum her iki maddenin de uygulama alanına girmez. Alacaklı bankaya ödenen bu paranın iadesi yargılamayı gerektirir. Bir başka anlatımla paranın iadesinin, ihale alıcısı M.E. A."ın genel mahkemede açacağı bir sebepsiz zenginleşme davasında tartışılması gerekir. Öte yandan borçlu adına kayıtlı taşınmazın ihale tarihi itibariyle Semahat Karaçam"a ait olduğu Beyoğlu 2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 07.12.2010 tarih, 2010/400-413 sayılı tescil kararı ile anlaşıldığına göre sebepsiz zenginleşen taraf borçlu Y. K."dır.
Mahkemece, icra müdürlüğünün ihale bedelinin dosyaya iadesi yönündeki muhtıranın iptali yönünde hüküm kurulması yerine istemin reddi isabetsiz olup, mahkeme kararının bu nedenlerle bozulması gerekirken onandığı anlaşılmakla alacaklı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir
SONUÇ:Alacaklının karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 13.03.2012 tarih, 2011121857 Esas, 2012/7617 Karar sayılı onama ilamının kaldırılarak, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK."nun 366. ve HUMK."nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/10/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.