13. Hukuk Dairesi 2017/9411 E. , 2019/2253 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüetici Mahkemesi sıfatıyla)
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacılar avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı Asil ... ve vekili avukat ... geldi. Karşı taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacılar baba, anne ve oğul olarak, davalıdan peşin bedel karşılığı sayılan “...” da kayıtlı taşınmazını davalıya takas vererek 01/01/2009 tarihinde teslimi gereken Sarot Termal tesislerinden devre mülk satın aldıklarını, davalı ile aralarında devremülk satış sözleşmeleri yapıldığını, davalı tarafından tapu alım sertifikası verildiğini ve bu belge ile tapuda devremülkün tapusunun verileceğinin bildirildiğini, ancak devremülk tapularının verilmediğini belirterek teslim edilmeyen zaman hakkındaki hukuksal tazminat vs. hakları saklı tutulmak kaydıyla 14 adet devremülkün ayrı ayrı adlarına tapuda kayıt ve tescilini talep etmiş, dava sırasında söz konusu devre mülklerin 3. kişilere tapuda tescil edilmesi nedeniyle davacılar taleplerini istirdat davası olarak değiştirmiştir.
Davalı, davacılar tarafından bedelin ödenmediğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, davacılar tarafından imzalanan devremülk satış sözleşmesi karşılığı ödenen bedelin iadesine ilişkindir. Taraflar arasında devremülk satış sözleşmesi imzalanmıştır. Söz konusu sözleşme incelendiğinde tapuda pay devrini içeren bir sözleşme olduğu anlaşılmaktadır. Satılanın Bedeli başlıklı 6.maddenin kenarında parantez içinde “Yukarıda adresi bulunan daire ile takas edilmiştir.” ibaresinin yer aldığı ve akabinde her bir devre mülk satış sözleşmesi için davacılara bila tarihli tapu alım sertifikası verildiği ve sertifika içeriğine her bir devre mülke ilişkin bilgiler doldurularak “Sarot Termal devre mülklerinde .... nolu sözleşme gereği ...nolu blok ... nolu dairenin ... nolu dönemine ait daireyi satın almıştır. Satın alınan devre mülkün tapusu bu belge ile verilecektir.” şeklinde açıklamanın yazıldığı anlaşılmıştır. O halde mahkemece, söz konusu tapu alım sertifikası başlıklı belgelerin davacılarda güven telkin etmiş olduğu, sözleşme yapılması düşüncesiyle yani uyulacağına ve yerine getirileceğine inanılan bir sözleşmenin hüküm ifade etmemesi ve yerine getirilmemesi yüzünden güvenin boşa çıkması nedeniyle uğranılan zararın giderilmesi, diğer bir anlatımla sözleşmenin yapılacağına güven duyan tarafın zararının diğer tarafça karşılanması gerektiği ve yine mahkemeye sunulan tapu alım sertifikalarının Hukuk Muhakemeleri Kanunun’da Delil Başlangıcı başlıklı 202/2. maddesinde yer alan “Delil başlangıcı, iddia konusu hukuki işlemin tamamen ispatına yeterli olmamakla birlikte, söz konusu hukuki işlemi muhtemel gösteren ve kendisine karşı ileri sürülen kimse veya temsilcisi tarafından verilmiş veya gönderilmiş belgedir.” şeklindeki düzenlemeye göre de delil başlangıcı niteliğinde olduğu da gözetilerek takas olarak davalıya verildiği iddia olunan taşınmazın davalı tarafa geçip geçmediği, devre mülkler karşılığı takas olarak verilip verilmediği değerlendirilerek taraf delilleri toplanıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, aksine düşüncelerle yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davacıların birinci bent kapsamı dışında kalan sair itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davacılar yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davacıların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, 2.037,00 TL duruşma avukatlık parasının davalıdan alınarak davacılara ödenmesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.