Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/984
Karar No: 2010/4119
Karar Tarihi: 20.09.2010

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/984 Esas 2010/4119 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2010/984 E.  ,  2010/4119 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tescil

    ... ile Hazine aralarındaki tescil davasının kabulüne dair ...Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 23.05.2002 gün ve 1097/465 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı, 24.02.1989 tarihli dilekçesiyle, 830 sayılı parselde 6550 m2’lik yerin kendisine ait olduğunu, zeytinlik niteliğinde bulunduğunu, tapulama sırasında Hazine adına tesbit edildiğini, tapunun oluştuğunu, 1963 yılından beri dava konusu taşınmazı imar ve ihya ettiğini, taşınmaz üzerinde 75 adet zeytin ağacı bulunduğunu açıklayarak davalı Hazine adına kayıtlı bulunan taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı Hazine vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, davalı Hazine adına tapuda kayıtlı bulunan 301 parselin tamamı, 552 sayılı parselde ise krokide A harfiyle gösterilen 2117,61 m2 yüzölçümlü taşınmaz bakımından tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik, imar ve ihya hukuksal sebeplerine dayalı olarak TMK.nun 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17.maddeleri gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır.
    Mahkemece, yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de; mahkemenin bu görüşüne katılma olanağı bulunmamaktadır. Davacı her ne kadar dava dilekçesinde 830 sayılı parseli dava konusu yapmış ise de; bu parselin esasen tapuda Ziya Korkut adına kayıtlı olduğu ve Hazineyle bir ilgisinin bulunmadığı belirlenmiştir. Davacı sırasıyla 07.07.1989, 26.07.1989 ve 28.04.1992 tarihli dilekçelerinde; dava konusu parselin dilekçede hatalı yazıldığını açıklayarak uyuşmazlık konusu parselin 830 değil 724 ve sırasıyla 301 ve 1830 parseller olduğunu açıklamış, en son 30.03.2001 tarihli keşifte ise, yer gösterme sırasında istediği taşınmazın davalı Hazine adına kayıtlı 301 parsel ile kısmen yine davalı Hazineye ait 552 sayılı parsel içerisinde kalan bölüm olduğunu bildirmiş ve isteğini bu iki parselle sınırlandırdığı saptanmıştır. Mahkemece de bu iki parsel yönünden davanın kabulü yoluna gidilmiştir.
    Davacının en son uyuşmazlık konusu yaptığı 301 ve 552 sayılı parsellerin kadastro tutanaklarıyla tesbitlere esas alınan tapu kayıtları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; 301 sayılı parselin tapulama tutanağına 22.06.1973 tarih 148, 552 sayılı parselin tesbitine, 22.06.1973 tarih ve 120 sıra nolu Toprak Tevzi Komisyonunun tapu kayıtları esas alınarak sözü edilen parsellerin davalıHazine adına tapulamaca tesbit ve tescil edildiği belirlenmiştir. 301 ve 552 sayılı parsellerin tapulama tutanaklarının 19.08.1988 tarihinde kesinleştikleri saptanmıştır. Her iki parselin tesbitine, esas alınan tapu kayıtlarından tapuların 4753 ve 5618 sayılı Yasa hükümleri gereğince oluşturulduğu görülmüştür. Her iki parsel Toprak Tevzi Komisyonunca 1973 yılında davalı Hazine adına tesbit edilip, tapuya bağlandığına göre tapuların oluştuğu 22.06.1973 tarihinden dava tarihine kadar taşınmazların tapulu olması nedeniyle, tapulu taşınmazlar üzerinde sürdürülen zilyetlik hukuken bir değer taşımaz ve davacıya herhangi bir hak bahşetmez. Bu tür olguların varlığı halinde, davacı tarafın ekonomik amaca uygun nizasız, fasılasız ve malik sıfatıyla zilyetliğinin tapuların davalı Hazine adına oluştuğu 22.06.1973 tarihinden geriye doğru 20 yıllık kazanma süresinin hesaplanması gerekir. Yani davacının en erken bu taşınmazlar üzerindeki zilyetliğinin başlangıç tarihinin 22.06.1953 tarihinden öncesinde başlaması gerekmektedir. Davacı bizzat dava dilekçesinde dava konusu taşınmazları 1963 senesinde imar ve ihya ettiğini açıklamış, keşiflerde dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklar da aynı tarihten söz etmişlerdir. O halde, davacının taşınmazlar üzerindeki zilyetliğinin başladığı 1963 yılından davalı Hazine adına Toprak Tevzi Komisyonunca tapuların oluşturulduğu 22.06.1973 tarihine kadar 20 yıllık kazanma süresi dolmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın kabulü yoluna gidilmiş olması usul ve kanuna aykırıdır.
    Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları bu bakımlardan yerinde olduğundan kabulü ile usul ve kanuna aykırı bulunan yerel mahkeme hükmünün açıklanan nedenlerle ve HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 20.09.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi