12. Ceza Dairesi Esas No: 2019/3761 Karar No: 2019/7642 Karar Tarihi: 24.06.2019
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/3761 Esas 2019/7642 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, taksirle öldürme suçu nedeniyle 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmış ve cezasının ertelenmesine, 2 yıl denetim altında tutulmasına karar verilmiştir. Ayrıca sanığın cezasının infazı tamamlanıncaya kadar bazı haklarından yoksun bırakılması da hüküm altına alınmıştır. Dosya, Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından incelenmiş ve ilgili kanun maddeleri uyarınca yapılan itiraz reddedilmiştir. İlgili kanun maddeleri: Türk Ceza Kanunu'nun 85/1, 62, 51/1, 53/1-a-b-d-e maddeleri.
12. Ceza Dairesi 2019/3761 E. , 2019/7642 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Taksirle öldürme suçundan sanık ..."ün 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 85/1 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, anılan Kanunun 51/1. maddesi gereğince hapis cezasının ertelenmesine, sanığın 2 yıl denetim altında tutulmasına ve cezasının infazı tamamlanıncaya kadar anılan Kanunun 53/1-a-b-d-e maddesindeki haklardan, koşullu salıverilinceye kadar ise aynı Kanunun 53/1-c maddesindeki haktan yoksun bırakılmasına dair İstanbul Anadolu 27. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/04/2015 tarihli ve 2014/464 esas, 2015/179 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi. Dosya kapsamına göre; Dairemizin, 18.02.2019 gün ve 2018/7529 esas, 2019/2170 karar sayılı ilamı ile özetle, "Taksirle öldürme suçundan sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 85/1 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, anılan Kanunun 51/1. maddesi gereğince hapis cezasının ertelenmesine, sanığın 2 yıl denetim altında tutulmasına ve TCK"nın 53. maddesinde tanımlı hak yoksunluklarının uygulanmasına hükmedilmesi, somut yasa yararına bozma isteminin CMK"nın 309 ve 310. maddesinde düzenlenen amaca uygun hukuka aykırılık niteliğinde bulunmaması nedeniyle, Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görülmediğinden, İstanbul Anadolu 27. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/04/2015 tarihli ve 2014/464 esas, 2015/179 sayılı kararına yönelik kanun yararına bozma talebinin CMK"nın 309. maddesi uyarınca REDDİNE" şeklindeki kararın isabetli olmaması nedeniyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca itiraz edilmekle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 308. maddesine 02.07.2012 gün ve 6352 sayılı Kanunun 99. maddesine eklenen (3). fıkra uyarınca itiraz konusu değerlendirildi: Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 14/12/2010 tarihli ve 2010/4-210 esas, 2010/259 sayılı kararında da belirtildiği üzere, Yasa yararına bozma yöntemi, karar veya hükümlerdeki hukuka aykırılıkların toplum ve birey açısından hukuk yararına giderilmesini ve ülke sathında uygulama birliğine ulaşılmasını sağlamak amacıyla, olağanüstü bir denetim muhakemesi yolu olarak Ceza Yargılaması Yasasının 309 ve 310. maddelerinde düzenlenmiş olup bu denetimin konusu, maddi ve yargılama hukukuna ilişkin hukuka aykırılıklardır. Ancak, gerek kesin hükmün otoritesinin korunması zorunluluğu, gerekse olağanüstü bir denetim yolu olması nedeniyle dar kapsamlıdır; her türlü hukuka aykırılığın öne sürülüp incelenmesine elverişli bir denetim yolu değildir. Tüm bu nedenlerle; Taksirle öldürme suçundan sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 85/1 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, anılan Kanun"un 51/1. maddesi gereğince hapis cezasının ertelenmesine, sanığın 2 yıl denetim altında tutulmasına ve TCK"nın 53. maddesinde tanımlı hak yoksunluklarının uygulanmasına hükmedilmesi, somut yasa yararına bozma isteminin CMK"nın 309 ve 310. maddesinde düzenlenen amaca uygun hukuka aykırılık niteliğinde bulunmaması nedeniyle, 02.07.2012 gün ve 6352 sayılı Kanunun 99. maddesi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 308. maddesine eklenen (2) ve (3). fıkra hükümleri uyarınca itiraz konusu değerlendirilip, önceki kararda değişiklik yapılmasını gerektiren herhangi bir nedenin bulunmadığı anlaşıldığından, dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 24.06.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.