16. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/4661 Karar No: 2018/5842 Karar Tarihi: 15.10.2018
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2018/4661 Esas 2018/5842 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davanın konusu, kullanım kadastrosuna itirazdır. Taşınmazın kadastro tespitinde beyanlar hanesine, orman sınırları dışına çıkarıldığı şerhi yazılarak Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı, dava konusu taşınmazın kendi fiili kullanımında bulunduğunu ileri sürerek dava açmıştır. Ancak, mahallinde yapılan keşifte, taşınmazda uzun yıllardır tarımsal faaliyet yapılmadığı, taşınmazın üzerindeki zeytin fidanlarının daha sonra dikildiği anlaşılmıştır. Bu nedenle, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, mahkemece kabul edilmiştir. Kanun maddeleri ise, 3402 sayılı Yasa'nın Ek-4.maddesi ve 6831 sayılı Yasa'nın 20.06.1973 tarihli Kanunla değişik 2.maddesinin (B) bendidir. Bu maddelere göre orman kadastro komisyonlarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerler, fiili kullanım durumları dikkate alınarak Hazine adına tescil edilir. Kullanım kadastrosu sırasında beyanlar hanesinde kullanıcı olarak gösterilebilecek kişiler, kadastro tespiti sırasında çekişmeli taşınmazı ekonomik amacına uygun olarak fiilen kullanan kişilerdir.
16. Hukuk Dairesi 2018/4661 E. , 2018/5842 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ: KULLANIM KADASTROSU
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kullanım kadastrosu sonucunda ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 123 ada 1 parsel sayılı 4.276,19 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı şerhi yazılarak Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., dava konusu taşınmazın kendi fiili kullanımında bulunduğunu ileri sürerek dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın 1.683,18 metrekarelik bölümü üzerinde bulunan 36 adet zeytin fidanının davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, kullanım kadastrosuna itiraza ilişkindir. 3402 sayılı Yasa"nın Ek-4.maddesi, "6831 sayılı Yasa"nın 20.06.1973 tarihli Kanunla değişik 2.maddesinin (B) bendine göre orman kadastro komisyonlarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerler, fiili kullanım durumları dikkate alınmak ve varsa üzerindeki muhdesatın kime veya kimlere ait olduğu ve kim veya kimler tarafından ne zamandan beri kullanıldığı, kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle bu Kanun"un 11.maddesinde belirtilen askı ilanı hariç diğer ilanlar yapılmaksızın öncelikle kadastrosu yapılarak Hazine adına tescil edilir" hükmünü taşımaktadır. "Kullanım kadastrosu" olarak isimlendirilen bu çalışmanın amacı, 2/B sahalarını, fiili kullanım durumlarını dikkate alarak parsellere ayırmak ve bu taşınmazları 2/B alanı olarak Hazine adına tescil ederken, taşınmazlar üzerinde tespit günü itibariyle fiili kullanımı bulunanları ve muhdesatları tespit ederek tapunun beyanlar hanesinde göstermektir. Bu maddeye dayanılarak açılacak davalarda kabul kararı verilebilmesi için öncelikle davacı tarafın taşınmazı kullandığının ispat edilmesi gerekmektedir. Diğer bir anlatımla, kullanım kadastrosu sırasında beyanlar hanesinde kullanıcı olarak gösterilebilecek kişiler, kadastro tespiti sırasında çekişmeli taşınmazı ekonomik amacına uygun olarak fiilen kullanan kişilerdir.Somut olayda, davacı, dava konusu taşınmazın kendi fiili kullanımında bulunduğunu ileri sürerek dava açmış ise de; mahallinde 18.11.2015 tarihinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve davacı tanıkları taşınmaz üzerinde bulunan ağaç fidanlarının davacı tarafından dikildiğini beyan etmişler, keşif sonrası aldırılan ziraat bilirkişi raporunda ise, taşınmazda uzun yıllardır tarımsal faaliyet yapılmadığı, taşınmazın 1.683,18 metrekarelik bölümü üzerinde 1 yaşlarında 36 adet zeytin fidanının bulunduğu belirtilmiştir. Buna göre kullanım kadastrosu tespitinin 2012 yılında yapılmış olduğu göz önüne alındığında kadastro tespiti sırasında taşınmazın davacı tarafından kullanılmadığı ve üzerindeki zeytin fidanlarının daha sonra dikilmiş olduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca; mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kabulüne karar verilmiş olması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan hükmün BOZULMASINA, 15.10.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.