21. Hukuk Dairesi 2014/2642 E. , 2015/2608 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, gözaltı ve tutuklulukta geçen sürelerin sigortalı geçen sürelerden sayılmasına ve borçlanma talebinin Hazineden karşılanmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Davacı, 6111 sayılı yasa ile 5510 sayılı yasaya eklenen geçici 36. madde uyarınca göz altı ve tutuklu kaldığı süreleri borçlanma talebinde bulunduğu halde davalı Kurumca mahkumiyet kararı olduğu gerekçesi ile talebin reddedildiğini beyan ederek gözaltı ve tutukta geçen sürelerin sigortalı sürelerden sayılmasına ve borçlanma talebinin hazineden karşılanmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile, davacının 11/09/1982 – 09/04/1986 tarihleri arası göz altı ve tutuklulukta geçen süreleri 6111 sayılı Yasayla, 5510 sayılı Yasaya eklenen geçici 36. Madde uyarınca borçlanma hakkı bulunduğunun tespitine, 6111 sayılı Yasayla, 5510 sayılı Yasaya eklenen geçici 36. maddesi uyarınca borçlanma bedelini hazinenin değil davacının ödemesi gerektiğinin, zira aleyhine açılan davanın beraat yada takipsizlik nedeniyle ortadan kaldırılması söz konusu olmayıp zaten mahkumiyeti de TCK 141. maddesinin 3713 sayılı Yasayla yürürlükten kaldırılması ile ortadan kalktığı için haksız göz altı ve tutuklama da bu durumda söz konusu edilemeyeceğinden ve davacının tazminat açma hakkı da olmadığından borçlanma tutarının, hazinece değil, davacı tarafından ödenmesi gerektiğinin tespitine, karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağı 6111 Sayılı Yasa"nın 52. maddesi ile 5510 sayılı Yasa"ya eklenen geçici 36. maddedir. Anılan maddeye göre, "13/5/1971 tarihli ve 1402 sayılı Sıkıyönetim Kanunu uyarınca kurulan sıkıyönetim mahkemelerinin görev alanına giren suçlar nedeniyle yakalanan veya tutuklananlardan, Türk Silahlı Kuvvetlerinin yönetime el koyduğu 12 Eylül 1980 tarihinden itibaren haklarında kovuşturmaya yer olmadığına veya beraatlerine karar verilenlerin, gözaltında veya tutuklulukta geçen süreleri için kendilerinin ya da hak sahiplerinin bu durumlarını belgeleyerek bu maddenin yayımı tarihinden itibaren altı ay içerisinde talepte bulunması kaydıyla, gözaltında veya tutuklulukta geçen süreleri, talep tarihinde 82 nci maddeye göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt sınırının % 32’si
üzerinden hesaplanacak primlerinin; bu durumlarından dolayı dava açıp tazminat alanların borcun tebliğ tarihinden itibaren altı ay içerisinde kendilerince veya hak sahiplerince, tazminat almamış olanların ise Hazinece ödenmesi suretiyle borçlandırılır. Bu şekilde borçlanılan süreler Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında prim ödeme gün sayısı olarak değerlendirilir. Ancak, sigortalılık başlangıç tarihinden önceki borçlanılan süreler sigortalılık başlangıç tarihini geriye götürmez.
5434 sayılı Kanuna tabi çalışmakta iken 1402 sayılı Sıkıyönetim Kanunu uyarınca kurulan sıkıyönetim mahkemelerinin görev alanına giren suçlar nedeniyle yakalanan veya tutuklananlardan, Türk Silahlı Kuvvetlerinin yönetime el koyduğu 12 Eylül 1980 tarihinden itibaren haklarında kovuşturmaya yer olmadığına veya beraatlerine karar verilenlerin, herhangi bir nedenle hizmet sayılmayan gözaltında veya tutuklulukta geçen süreleri, kendileri veya hak sahiplerinin bu durumlarını belgeleyerek bu maddenin yayımı tarihinden itibaren altı ay içerisinde talepte bulunması kaydıyla, gözaltına alındığı veya tutuklandığı tarihteki emeklilik keseneğine esas aylık derece ve kademesinin talep tarihindeki katsayılar ve emeklilik keseneğine esas aylığın hesabına ait diğer unsurlar ile kesenek ve karşılık oranları esas alınmak suretiyle hesaplanacak borçlanma tutarının altı ay içerisinde kendilerince veya hak sahiplerince ödenmesi halinde hizmet sürelerine eklenir. Borçlanılan süreler 5434 sayılı Kanunun geçici 205 inci maddesine göre yaş tespitinde dikkate alınmaz.
Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar, kendi sigortalılıklarından dolayı sosyal güvenlik kanunlarına göre gelir veya aylık bağlanmış olanlar ile birinci ve ikinci fıkra kapsamında sayılan söz konusu süreleri herhangi bir şekilde sigortalılık hizmeti olarak değerlendirilmiş olanlar bu madde uyarınca borçlanamazlar. Sosyal güvenlik kanunlarına göre gelir veya aylık bağlanmayan ya da toptan ödeme yapılmak suretiyle hizmetleri tasfiye edilenlerden borçlanacakları bu süreler ile birlikte emekli veya yaşlılık aylığına veya gelire hak kazanacak olanlara, geçmişe yönelik aylık ve farkı ödenmez. Bu maddenin birinci ve ikinci fıkrası kapsamında borçlandırılan süreler emekli ikramiyesi hesabında dikkate alınmaz.Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Kurum yetkilidir.”
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının SSK kapsamında 1977/4. döneminde çalışmaya başladığı bu çalışmanın 1.12.1977 tarihinde sona erdiği, 11.9.1982 tarihinde göz altına alındığı, 18.11.1982 tarihinde tutuklandığı ve 9.4.1986 tarihinde tahliye edildiği, ... nolu Askeri Mahkeme"nin 21.10.1988 gün ve 1989/211, 1988/75 sayıla kararı ile ... örgütü üyesi ve idarecisi olmaktan TCK 141/1. maddesi uyarınca 10 yıl 8 ay ağır hapis cezasına mahkum edildiği, Askeri Yargıtay"ın 12.2.1991 günlü kararı ile mahkeme ilamının onanmasına karar verildiği ve bu şekilde mahkumiyet hükmünün kesinleştiği, davacının 5510 S.K."nun geçici 36. maddesinin yürürlüğe girmesinden sonra 3.5.2011 tarihinde bu düzenlemeden yararlanmak için davalı Kuruma başvurduğu, Kurumca, gözaltı ve tutuklama sonrası davacı hakkında mahkumiyet kararı verildiği gerekçesi ile borçlanma talebinin kabul edilmediği, davacının halen ... nezdinde hekim olarak görev yaptığı anlaşılmaktadır.
Somut olayda, davacının mahkumiyet hükmüne gerekçe olan TCK 141. maddenin 12 Nisan 1991 tarihinde yürürlüğe giren 3713 Sayılı Terörle Mücadele Yasası"nın 23/c maddesiyle yürürlükten kaldırılmasıyla bu madde kapsamındaki fiiller suç olma niteliğini kaybetmiştir. Ayrıca davanın yasal dayanağı olan 6111 Sayılı Yasa"nın 52. maddesi ile 5510 sayılı Yasa"ya eklenen geçici 36. madde hükmü açık olup Türk Silahlı Kuvvetleri"nin
yönetime el koyduğu 12 Eylül 1980 tarihinden itibaren haklarında kovuşturmaya yer olmadığına veya beraatlerine karar verilenlerin, bu madde ile getirilen borçlanma imkanından faydalanacakları belirtilmiştir. O halde davacıya hakkında verilen mahkumiyet kararının kaldırılıp, beraat kararı verilmesi için başvurmak üzere süre verilmelidir. Beraat kararı verildiği takdirde ise davacının tazminat alıp almadığı da gözönüne alınarak primlerin hazinece ödenmesi hususu değerlendirilmelidir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 16/02/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.