13. Hukuk Dairesi 2016/19729 E. , 2019/2247 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı ... ve davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacılar ... istasyonundan aldıkları yakıtın ayıplı çıkması sebebi ile aracın zarar gördüğünü, dava dışı servise 1.676,72 TL ücret ödenmesine rağmen aracın eski performansına kavuşmadığını, enjektörünün değiştirildiğini, enjektör parça masrafı olmak üzere 1.450,00 TL ve 123,25 TL rapor hazırlatma bedelini ödediklerini ileri sürerek toplam 3.249,97 TL masrafın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı, yakıttan numune alınmadan ve bu konuda inceleme yapılmadan sorumluluğunun kendilerine yüklenmesinin doğru olmadığını, bugüne kadar haklarında bir şikayet gelmediğini, faturadaki 60.000 km bakımının yapılmasına ve periyodik bakımlarda yapılması gereken parça değişimine ilişkin masrafında yer aldığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davacı ... yönünden açılan davanın aktif husumet ehliyeti bulunmadığından reddine, davacı ... tarafından açılan davanın kabulü ile 3.249,97 TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davalının temyizi üzerine Dairemizin 04/03/2015 tarih, 2014/39985 esas 2015/6672 karar sayılı ilamı ile bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak davacı ... yönünden açılan davanın aktif husumet ehliyeti bulunmadığından reddine, davacı ... tarafından açılan davanın kabulü ile 2.799,55 TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davacı ... ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, ayıplı mal satışı nedeniyle uğranılan zararın karşılanması istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK"nun 294. maddesi gereğince mahkeme, yargılamanın sona erdiği duruşmada hükmü vererek tefhim eder. Hükmün tefhimi, her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Zorunlu nedenlerle sadece hüküm sonucunun tefhim edildiği hallerde, gerekçeli kararın tefhim tarihinden başlayarak bir ay içinde yazılması gerekir. HMK"nun 297/2. maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir. Yine HMK"nun 298/2. maddesi gereğince de, gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz. Kararın gerekçesi ile hükmün birbirine uyumlu olması gerekir.
Somut olayda; davacılar 3.249,97 TL tazminatın davalıdan tahsili talebi ile eldeki davayı açmış olup bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda mahkemece verilen kararın gerekçesinde davacı ..., araç kullanıcısı ve maliki olmadığından diğer davacı ile dava arkadaşlığı da bulunmadığından dava açmasında aktif husumet ehliyeti bulunmadığından davasının reddi gerekir. Yapılan yargılama, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamının incelenmesinde, bilindiği üzere dizel araçlarda araca uygun olmayan yakıt kullanımı nedeniyle yakıt pompası ve enjektör arızaları meydana geldiği sabittir. Davalı firmanın istasyonundan alınan akaryakıt sonrasında arızalanan aracın 2011 yılında yakıt pompası ve enjektör bakımlarının 5 yıllık bakım kapsamında yetkili serviste yapıldığı anlaşılmakla, arızadan bir ay kadar önce yakıt filtresi değişiminin de yapıldığı ve oluşan arızanın uzun süreli bakımsızlıktan kaynaklanmasının mümkün olmadığı ve arızanın meydana geldiği tarihten bir ay önce Metinler Yetkili servisinde bakımlarının yaptırıldığı, ayrıca servis kayıtlarında yakıt pompası ve enjektörlerinde herhangi bir arıza kaydı olmayan araçta meydana gelen arızanın davalı şirketin istasyonundan alınan yakıttan kaynaklandığı sabit olup, ayıplı mal satışı nedeniyle davacının uğradığı 2.799,55 TL zararı davalıdan talep edebileceği görülmüş ve davanın bu yönden kabulüne" karar verildiğinin belirtilmiş olmasına rağmen hüküm fıkrasında "davacı ... yönünden açılan davanın aktif husumet ehliyeti bulunmadığından reddine, davacı ... tarafından açılan davanın kabulü ile 2.799,55 TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine" şeklinde karar verilerek gerekçe ile hüküm fıkrası arasında çelişki oluşturularak davacı ...’nin fazlaya ilişkin talebinin reddi hakkında hüküm kurulmamış ve reddedilen miktar yönünden yargılama giderlerinde oranlama yapılmamıştır. Mahkemece, açıklanan yasal düzenleme gözetilmeyerek gerekçe ile hüküm fıkrası arasında çelişki oluşturulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davacı ... ve davalının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı ... ve davalının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 29,20 TL harcın istek halinde davalıya iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 21/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi