8. Ceza Dairesi 2019/13839 E. , 2020/10129 K.
"İçtihat Metni"
Başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama suçundan sanık ... hakkında açılan davanın mükerrer olduğundan bahisle reddine dair (Kapatılan) Sultanbeyli 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 27/02/2012 tarihli ve 2011/920 esas, 2012/175 sayılı kararını kapsayan dosyası ilgili olarak;
Dosya kapsamına göre, sanık hakkında aynı tarihli suçtan ötürü Tuzla 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/11/2011 tarihli ve 2011/223 esas, 2011/746 sayılı kararı ile mahkûmiyetine karar verildiği, sanığın temyizi üzerine söz konusu kararın Yargıtay tarafından bozulduğu ve bozma sonrası yeniden yapılan yargılama sonucunda İstanbul Anadolu 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/467 esas, 2015/509 sayılı kararı ile sanığın hırsızlık suçundan mahkûmiyetine karar verilerek Yargıtay 13. Ceza Dairesinin 22/01/2019 tarihli ve 2018/8078 esas, 2019/860 karar sayılı ilâmı ile onanarak kesinleştiği; İstanbul Anadolu 7. Asliye Ceza Mahkemesince verilen ve Yargıtay tarafından onanan 08/10/2015 tarihli mahkûmiyet kararının hırsızlık suçuna ilişkin olduğu, incelemeye konu dosyada aynı sanık için aynı eylem nedeniyle verilmiş bir hüküm olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmiş ise de, sanık hakkında davanın reddini gerektirecek mükerrer dava bulunmadığı, her iki dosyanın suçlarının farklı olduğunun anlaşılması karşısında, mahkemesince davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 24.05.2019 gün ve 4062 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 12.06.2019 gün ve KYB/2019/59872 sayılı ihbarnamesi ile dairemize tevdii kılınmakla incelendi.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Sanığın müştekiye ait kredi kartını müştekinin kilitli dolabından çalarak iki farklı yerde kullanması şeklinde gerçekleşen olayda, sanığın eyleminin hem hırsızlık hem de banka kartının kötüye kullanılması suçlarını oluşturduğu, 18.04.2011 tarihli Tuzla Cumhuriyet Başsavcılığının iddianamesi ile hırsızlık suçundan kamu davasının açılmış olduğu, banka kartının kötüye kullanılmasına ilişkin soruşturmanın ayrılıp yine aynı tarihli yetkisizlik kararıyla Sultanbeyli Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmiş olduğu, Sultanbeyli Cumhuriyet Başsavcılığının 15.09.2011 tarihli iddianamesi ile banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama suçundan Sultanbeyli 3. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davasının açılmış olduğu, ancak Sultanbeyli 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 27.02.2012 tarih 2011/920 Esas, 2012/175 Karar sayılı kararı ile Tuzla 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/233 Esas, 2011/746 Karar sayılı ilamı ile hırsızlık iddiasıyla açılan davanın TCK"nın 245. maddesi uygulanmak suretiyle banka kartının kötüye kullanılması suçundan cezalandırıldığı gerekçe gösterilerek aynı fiil sebebiyle aynı sanık hakkında daha önceden verilmiş bir hüküm bulunması sebebiyle kamu davasının reddine karar verilmiş olduğu ve kararın 15.03.2012 tarihinde kesinleştiği de görülmüş olsa da Tuzla 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/233 Esas 2011/746 Karar sayılı ilamının kesinleşmediği, temyiz incelemesinden geçmek üzere Yargıtay"a gittiği ve Yargıtay 8. Ceza Dairesi tarafından 10.06.2014 tarih 2014/5685 Esas, 2914/14377 Karar sayılı ilamı ile bozulduğu ve bozma üzerine sanık hakkından sadece hırsızlık suçundan ceza verildiği anlaşılmakla Sultanbeyli 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 27.02.2012 tarih 2011/920 Esas, 2012/175 Karar sayılı kararı ile Tuzla 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/233 Esas, 2011/746 Karar sayılı ilamı ile hırsızlık iddiasıyla açılan davanın TCK"nın 245. maddesi uygulanmak suretiyle banka kartının kötüye kullanılması suçundan cezalandırıldığı gerekçe gösterilerek aynı fiil sebebiyle aynı sanık hakkında daha önceden verilmiş bir hüküm bulunması sebebiyle kamu davasının reddine karar verilmesi,
Yasaya aykırı ve Adalet Bakanlığı"nın Kanun Yararına Bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın ihbarname içeriği bu itibarla yerinde görüldüğünden Sultanbeyli 3. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 27.02.2012 gün ve 2011/920 Esas, 2012/175 sayılı Kararının 5271 sayılı CMK.nın 309/4-c maddesi uyarınca BOZULMASINA; kararın, davanın esasını çözen mahkumiyet dışındaki hükümlere yönelik olması nedeniyle aleyhte sonuç doğurmamasına ve yeniden yargılama yapılmamasına, dosyanın Adalet Bakanlığına gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 20.02.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.