1. Hukuk Dairesi 2018/1683 E. , 2018/15478 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasındaki davadan dolayı ... 13. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 03.07.2014 gün ve 2011/682 Esas - 2014/324 Karar sayılı hükmün bozulmasına ilişkin olan 13.12.2017 gün ve 3455-7312 sayılı kararın düzeltilmesi süresinde davalılar vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
Davacı, 696 ada 5 parsel sayılı taşınmazın 24.05.1929 tarihinde ... Vakfı adına tescil edildiğini, vakfın mütevellisinin...olduğunu, ... İl Özel İdaresinin 341 senesi Evkaf Bütçe Kanunu"nun 4. maddesi gereğince açtığı dava sonucunda hanın yönetiminin davalı ... İl Özel İdaresine geçtiğini, daha sonra idari yoldan taşınmazın ... İl Özel İdaresi adına tescil edildiğini, son olarakta davalı ..."nün 7044 ve 3533 sayılı Kanunlar gereğince ... İl Özel İdaresi aleyhine açtığı tapu iptal ve tescil davasının sonucunda; 5 parsel sayılı taşınmazın davalı ... adına tescil edildiğini, Vakfa ait taşınmazın uzun yıllar Vakfın amacına uygun olarak kullanıldığını, ancak dava konusu taşınmazın yolsuz ve hukuksuz tesciller sonucu Vakfın elinden alınarak amaç dışı kullanıldığını ileri sürerek davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile ... Vakfı adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı ..., davacı patrikhanenin hükmi şahsiyetinin bulunmadığını, dava konusu taşınmazın ilk maliki ...Vakfının T.C. Vakıflar ... Müdürlüğü İdare Meclisinin 18.11.1936 tarih ve 835/759 sayılı idari kararı ile mazbut vakıflar arasına alındığını, idari karar iptal edilmedikçe genel mahkemelerin idari kararı inceleme ve karar verme görevinin bulunmadığını, belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı İl Özel idaresi, vakfın mazbut ... olduğunu, ... Patikhanesinin dava ehliyetinin bulunmadığını, mülkiyet hakkının mahkeme kararı ile son bulması ve tapu kayıt maliki olmaması nedeniyle, pasif husumet ehliyeti yoklugundan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, ... vakfının, vakfın mazbut vakıflar arasına almasına ilişkin idari kararın halen geçerli olduğu gerekçesiyle davanın reddine ilişkin verilen karar Dairece; "...20.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5737 sayılı Yeni Vakıflar Kanunu"nun 2.maddesi ile cemaat vakıfları ayrı bir ... türü olarak benimsenmiş ve gösterilmiş, böylece cemaat vakıfları mülhak ... statüsünden çıkarılmış, keza, aynı yasanın 12. maddesinin 1. fıkrası ve geçici 7. maddesi ile ayrıca, 22.08.2011 tarihli 651 sayılı KHK"nın 17 maddesi ile 5737 sayılı kanuna eklenen geçici 11. madde ile cemaat vakıflarına yeni haklar tanınmıştır. Ne var ki, mahkemece davacı vakfın cemaat vakfı olduğu ve yukarıda sözü edilen kanun maddeleri uyarınca değerlendirme yapılması gerektiği gözardı edilerek sonuca gidilmiştir. Hal böyle olunca, belirtilen yasal düzenlenmeler çerçevesinde toplanan ve toplanacak taraf delillerinin değerlendirilmesi hasıl
./..
olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken aksine düşüncelerle davanın reddedilmesi doğru değildir..." gerekçesiyle bozulmuş, bozmaya karşı davalılar ... ve ... (İl Özel İdaresi) vekilleri kararın düzeltilme isteminde bulunmuşlardır.
Bu kez karar düzeltme istemi üzerine; vakfın kurucusu, vakfiye, vakfiye zeyil ve tapu kayıtları üzerinde vakfın türünün tespitine ilişkin olarak yapılan incelemelerde;
Vakıflar Genel Müdürlüğünün, ... vakfına ait 26 ... 1319 H. ( 10 Ekim 1901 M. ) tarihli kayıtlarına göre;... Vakfının, ...... adına vesayet yoluyla vasisi İngiltere Devleti tebasından ve muteber tüccardan... oğlu ... tarafından kurulduğu, vasiyet yoluyla kurulmuş ... olduğu tespit edilmiştir.
Vakfın kurucusu ..."ın ... Devleti tebasından olup, ... Devleti sınırları içinde ticaret yapma imtiyazına sahip olduğu, 1319 H. ( 1901 M.) tarihli Vakfiye"ye göre Vakfın kuruluş mütevellisi olarak ... Devleti tebasından ..."da ... Türkçe başkatibi olan ... oğlu ... Efendi"nin mahkeme huzurunda tayin edildiği ve ..."de bulunan niteliği belirtilen... İş Hanı"nın mütevelli eliyle kiraya verilerek; elde edilen gelirden tamir, termim ve gerekli yerlere harcamalar yapıldıktan sonra hasıl olan gelirin ... kurucusunun sağlığında ... vilayetinde 7 Mart 1899 tarihli ruhsatla açılan... Mektebinde okuyan " Kadim Ermeni milletinin fakir çocuklarının tedris ( okuma ), terbiye, yemek ve giyim masraflarına harcanmasını şart koştuğu" yine mahkemeye sunulan 12 Aralık 1899 tarihli fermanda yazılı ..."daki okulda okuyan çocuklar için de gelirin nakledilmesini vasiyet ettiği belirlenmiştir.
Vakfın mahkemece tesciline ilişkin kararda; Vakfiyede, vakfın tevliyetinin İstanbulda kadim Ermeni Patriği olan zata meşruta olması, patriğin ölümü veya ayrılması halinde; yeni patrik seçilene kadar patrik kaymakamanın mütevellilik yapması gerektiği,... Mektebinin her türlü işlerinin ..."daki heyetin görüşü alınmak suretiyle icra olunması, şartlar da asla tebdil, tağyir olunmaması şart koşulmuş, mürafaadan sonra vakfın sıhhatine ve lüzumuna geri dönülmemek ve iptal edilmemek üzere hükmedilmiştir.
Vakfa ait 15 Safer 1328 ( 26 Şubat 1910 ) tarihli zeyil Vakfiyesin"de; ... kurucusunun amacının belirtildiği, zeyil Vakfiye ile 1901 yılında kurulan vakfın şartlarında değişiklik yapılmadığı tespit edilmiştir.
Dava konusu, ... İlçesi, Şeyh ... Mahallesi 969 ada 5 parsel sayıl, ... Mağazaları Müştemil... Hanı Demekle ... Han nitelikli taşınmazın, 1929 yılında yapılan kadastro çalışmaları sonucunda, 26.05.1929 tarihinde... Vakfı adına tescil edildiği, ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi kararıyla, taşınmazın idaresinin ... İl Özel İdaresine bırakıldığı, bu karara dayalı olarak da, idari bir kararla (Tashih) taşınmazın mülkiyetinin 10.06.1952 tarihinde ... İl Özel İdaresine geçtiği, Vakıflar İdaresinin ... Yüksek Dereceli Hukuk Mahkemesinde, ... İl Özel İdaresi aleyhine açtığı dava sonucunda da ; 7044 sayılı yasa uyarınca, İl Özel İdaresi adına kayıtlı 5 parsel sayılı taşınmazın tapusunun iptaline karar verildiği, hükmen taşınmazın 31.12.1987 tarihinde ... adına tescil edildiği anlaşılmaktadır.
Tüm bu belgeler ışığında... Vakfının, Vakfiyesi bulunan 10 Ekim 1901 tarihinde Mahkemece tescil edilen, eğitime destek amaçlı bir yardım vakfı olduğu ve vakfın tüzel kişilik kazandığı, Vakfiyesine göre de; vakfın mütevellisinin, ..."da kadim Ermeni Patriği ( ölümü veya ayrılması halinde yeni patrik seçiline kadar patrik kaymakamı ) olduğu açıktır.
Vakıfların hukuki durumunun belirlenmesi amacıyla 05.06.1935 tarihinde kabul edilen, 2762 sayılı Vakıflar Kanunu"nun, Vakıfların idari uzuvları ve kontrol merciilerini düzenleyen 1. maddesinde, Medeni Yasa"nın yürürlüğe girdiği 4 Ekim 1926 tarihinden önce mevcut vakıflardan, "daha önce zapt edilmiş, idaresi zapt edilmiş mütevelliliği bir makama şart edilmiş, mütevelliği vakfedenlerin ferilerinden başkalarına şart edilmiş ve kanunen veya fiilen hayri bir hizmeti kalmamış olan vakıflar" mazbut vakıflar olarak tanımlanmış, bu tür vakıfların idaresinin Vakıflar ... Müdürlüğüne bırakıldığı, aynı yasanın 1. maddesinin 2. fıkrasında da "cemaatlerce idare olunan vakıfların mütevellileri tarafından yönetileceği ve bu vakıflara da "mülhak ..." denileceği belirtilmiştir.
Öte yandan bir hakkı dava etme yetkisi ( dava hakkı) kural olarak o hakkın sahibine aittir. O hakkı dava etme yetkisinin kime ait olduğu ise tamamen maddi hukuk kurallarına göre belirlenir. Başka bir anlatımla, davada taraf sıfatı, dava konusu sübjektif hak (dava hakkı) ile taraflar arasındaki ilişkidir. Bu durumda, dava konusu şey üzerinde kim veya kimler hak sahibi ise, davayı da bu kişi veya kişilerin açması gerekir.
Somut olaya gelince, 05.06.1936 tarihinde yürürlüğe giren 2762 sayılı Vakıflar Kanunun 1/C maddesinde, 4 birinci teşrin 1926 tarihinden önce vücut bulmuş vakıflardan ""Mütevelliği bir makama şart edilmiş olan vakıflar"ın Vakıflar ... Müdürlüğünce idare olunacağı ve bunlara mazbut vakıflar denileceği hüküm altına alınmış,... Vakfının vakfiyesine göre mütevelliliği Ermeni Patriğine şart edilmiş olduğundan, vakfın cemaat vakıflarından olmadığı sonucuna varılmaktadır. Bu durumda; mazbut ... olan... Vakıfının, anılan yasa gereğince idare ve temsilinin Vakıflar Genel Müdürlüğüne geçtiği,... Vakfı mütevellisi, Türkiye Ermeni Patriğinin mütevelliliğinin de son bulduğunun kabulü gerekir.
Hemen belirtmek gerekir ki, yasal düzenleme ve Vakıflar ... Müdürlüğü İdare Meclisinin, 18.11.1936 tarih ve 835/759 sayılı idari kararı ile... Vakfının temsil ve idaresi Vakıflar Genel Müdürlüğüne bırakılmakla birlikte, aynı yasanın 12-14. maddeleri uyarınca mazbut vakıfların idare ve temsilinin Vakıflar Genel Müdürlüğüne verilmiş olması bu vakıfların malvarlığının da Vakıflar Genel Müdürlüğüne geçtiği anlamını taşımayacağı kuşkusuzdur.
O halde; davalı ... Müdürlüğünün, evveli ... malı olan dava konusu 969 ada 5 parsel sayılı taşınmazın hem tapu kayıt maliki, hem de... Vakfını temsil ve idareye yetkili olması karşısında, aralarında çıkar çatışması bulunduğu, böyle bir davanın ancak kayyım aracılığıyla görülebileceği, davacı... Vakfı Türkiye Ermeni Patriğinin davada mütevelli sıfatıyla vakfı temsil yetkisinin olmadığı, dolayısıyla görülen davada davacı taraf sıfatı bulunmadığına göre, davanın reddedilmesi açıklanan gerekçe ile ve sonucu itibariyle doğrudur.
Anılan bu husus karar düzeltme isteği üzerine bu defa yapılan inceleme sonucu anlaşıldığından, davalılar vekillerinin yerinde görülen karar düzeltme isteğinin 6100 Sayılı HMK’nın Geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK’nun 440. maddesi gereğince kabulü ile Dairenin 13.12.2017 gün ve 2017/3455 Esas, 2017/7312 Karar sayılı bozma kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, belirtilen bu değişik gerekçeyle ve sonucu itribariyle doğru olan yerel mahkemenin 03.07.2014 gün ve 2011/682 Esas, 2014/324 Karar sayılı kararının ONANMASINA, peşin alınan karar düzeltme harcının yatırana iadesine, 12.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.