3. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/21632 Karar No: 2018/8747 Karar Tarihi: 19.09.2018
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/21632 Esas 2018/8747 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2016/21632 E. , 2018/8747 K.
"İçtihat Metni"
.......
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; zilyetliğinde bulunan...... üçgeninde bulunan eski parsel 42 no’lu, yeni parsel 124/10 ada/parselde zirai ekim yaptığını, 15.06.2015 tarihinde davalı şirketin sorumluğunda bulunan elektrik direğinden çıkan kıvılcım sebebiyle ekili taşınmazın yandığını, meydana gelen zararın tespiti ile belirsiz alacak davalarının kabulü ile şimdilik 100,00 TL maddi tazminatın haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 04.12.2015 tarihinde talebini 4.275,00 TL olarak ıslah etmiştir. Davalı; yüklenici firmanın sorumluluğu nedeniyle davanın husumet nedeniyle reddi gerektiğini, yangının şirkete ait saiklerden meydana geldiğinin ispatlanamadığını, olayın meydana gelmesinde şirkete kusur yüklenemeyeceğini ve illiyet bağının bulunmadığını, hattın bakım ve onarımının yapıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece; 03.11.2015 tarihli ziraat bilirkişi raporunda toplam zararın 4.275,00 TL olduğu, bu miktardan TBK 49 ve devamı maddeleri gereğince %20 oranında hakkaniyet indirimi yapılarak davanın kısmen kabulü ile toplam 3.420,00 TL tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir.
.....
2-) Hükme esas alınan 03.11.2015 tarihli ziraat bilirkişi raporunda; dava konusu yanmış olan alanın hali hazırda tam olarak belli olmadığı ve fen bilirkişisinin alanı ölçmediği, bu sebeple davacı vekili tarafından 05.08.2015 tarihinde verilmiş olan dilekçede 12.500 m² alanın oluşan yangından zarar gördüğünün belirtildiği ve bu alan üzerinde hesaplama yapıldığı açıklanmıştır. Sadece davacının beyanı esas alınarak zararın hesaplandığı görüldüğünden bu haliyle söz konusu raporun hükme esas alınabilecek nitelik ve yeterlilikte olmadığı anlaşılmaktadır. Taraf delilleri ile birlikte dosyanın değerlendilerek Yargıtay ve taraf denetimine elverişli rapor alınması ve sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 19.09.2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.