Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması ve el değiştirmesi, Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek
Hüküm : 1-TCK"nın 174/1, 3713 sayılı Kanunun 5/2, 62, 52, 53 maddeleri uyarınca mahkumiyet,
2-TCK"nın 314/2, 220/6, 62, 53 maddeleri uyarınca mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması suçunu düzenleyen TCK"nın 174. maddesinde hükümden sonra 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 15. maddesi ile yapılan değişikliklerin cezanın alt ve üst sınırı itibarıyla sanığın açıkça aleyhine olduğu saptanarak yapılan incelemede;
Sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçundan hüküm kurulurken 3713 sayılı Kanunun 5/2. maddesi uyarınca artırım yapılması gerektiğinin gözetilmemesi ve sanık hakkında tehlikeli maddelerin izinsiz bulundurulması ve el değiştirmesi suçundan kurulan hükümde tayin edilen 5 gün karşılığı adli para cezasından 3713 sayılı Kanunun 5/2 maddesi uyarınca artırım yapılırken “8 gün” yerine “6 gün” karşılığı adli para cezasına ve buna bağlı olarak TCK"nın 62. maddesi uyarınca indirim yapılırken “6 gün” yerine “5 gün” adli para cezasına hükmolunması suretiyle sanık hakkında eksik ceza tayin edilmesi aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamış; TCK"nın 58/9. maddesi bir ceza değil cezaya bağlı olarak uygulanacak infaz rejimi ile ilgili olup, bu konunun gerek Yargıtay Ceza Genel Kurulunun gerekse Dairemizin yerleşik uygulamaları karşısında kazanılmış hak oluşturmayacağı da gözetilerek, örgüt üyesi olduğu kabul edilen sanık hakkında anılan maddenin infaz aşamasında uygulanması; sanık hakkında 2911 sayılı Kanuna muhalefet ve silahlı terör örgütünün propagandasını yapma suçlarından açılmış davalar hakkında zamanaşımı süresi içerisinde mahallinde bir karar verilmesi ve müdafii huzurundaki ifadesinde eylem sırasında yolu trafiğe kapattığını bildiren sanık hakkında TCK"nın 179. maddesinde düzenlenen “Trafik güvenliğini tehlikeye sokma” suçundan zamanaşımı süresi içerisinde dava açılması için işlem yapılması mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip sanığın suçlarının sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezaları azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA, 05.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.