Esas No: 2022/605
Karar No: 2022/4652
Karar Tarihi: 29.06.2022
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2022/605 Esas 2022/4652 Karar Sayılı İlamı
7. Hukuk Dairesi 2022/605 E. , 2022/4652 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 11/06/2008 gününde verilen dilekçe ile paydaşlar arasında ecrimisil istenmesi üzerine Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne dair verilen 27/02/2018 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve ayrı ayrı davalılar vekillerince istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava müşterek mülkiyete tabi taşınmazda bir paydaşın diğer paydaşlara karşı TMK.nın 995. maddesi uyarınca açtığı ecrimisil davasıdır.
Davacı vekili; tarafların paydaşı oldukları 704 parsel sayılı taşınmazda müvekkilinin hissesi 238.427 m2 ye tekabül etmekte iken müvekkilince sadece 160 dekarlık alanın kullanılabildiğini; yine aynı yerdeki 1786 parsel sayılı taşınmazda ise müvekkilinin 161 dekara tekabül eden hissesi var iken parselin tamamının davalılarca kiraya verilerek kullanıldığını beyan ederek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 2003, 2004, 2005, 2006, 2007 yılları için toplam 15.000,00-TL ecrimisil bedelinin yasal faiziyle davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalılar vekili; haksız bir eylemlerinin söz konusu olmadığını, tarafların rıza ve muvafakatleri ile oluşan bir paylaşma yapıldığını, davalıların iyi niyetli zilyet olduklarını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair verilen ilk karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 08.11.2012 tarih 2012/19158 E. - 2012/23083 K. sayılı bozma ilamı ile; "... davaya konu taşınmazların davacı, davalılar ve dava dışı paydaşlar adına tapuda kayıtlı olduğu, ancak taşınmazlar için bütün paydaşları bağlayan harici bir taksim sözleşmesi, özel bir parselasyon planı veya fiili kullanma biçiminin oluşmadığı açıkça anlaşılmaktadır. O nedenle payının tamamı kadar yer kullanamayan paydaşın haksız kullanan paydaşlardan ecrimisil istemesi mümkündür. Bunun yanında, davalıların mülkiyet iddiası nedeniyle taraflar arasında 2000 yılından beri süregelen davalar vardır. Bu nedenle davacının payını davalılara rızaen kullandırdığının kabulü ve bu kısım için davanın reddi doğru görülmemiştir. Ayrıca, hakim tarafların iddia ve savunmalarıyla bağlı olup, ondan başka bir şeye karar veremez. Davada talep, davacının kullanamadığı 240 dekar yer için ecrimisil olduğu halde, yanılgılı değerlendirme ile davalıların kiraya verdikleri kısmın tamamı için elde ettikleri kiradan davacıya payı oranında ecrimisil verilerek talep dışına çıkılmıştır. Bunun dışında, mahkeme, çözümü özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Bilirkişi raporunu hazırlarken raporun dayanakları olan özel ve somut nedenleri belirtmek zorundadır. Ayrıca raporun denetime elverişli olması da gerekir. Bilirkişi raporunu benimsemeyen hakim yeniden bilirkişi raporu alır. Böylece tarafların itiraz hakkını kullanmasını sağlar. Bu nedenle kendi kişisel bilgisini kullanarak bilirkişi yerine geçmek suretiyle 5 yılı ve 3 davalıyı kapsar şekilde hesap yapılması (her bir yıl kimin hangi parselde ne kadar kısmı kiraya verdiğine dair ayrıntılar gerekçede gösterilmediğinden denetlenmesi de mümkün olmadığından) usul ve yasaya uygun görülmemiştir . O halde, mahallinde her iki taşınmaz başında yeniden bilirkişi ile keşif yapılmak suretiyle, davalıların payından fazla kullandıkları veya kiraya verdikleri kısımlar belirlenerek bu yerlerin kira bedeli hesaplanmalı, bu miktardan davacıya payı oranında ecrimisile hükmedilmelidir. Davalılar ayrı ayrı yer kullandıklarını savunmadıklarına birlikte hareket ettiklerini beyan ettiklerine göre, belirlenen miktar toplamından birlikte sorumlu tutulmaları gerektiği de göz önünde tutulmalıdır..." gerekçesiyle temyiz itirazlarının kabulü ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bozma ilamına uyan mahkemece yapılan yargılama neticesinde;
Davanın kısmen kabulüne,
İzmir ili, ... ilçesi, ... Köyü, 704 numaralı parsel yönünden 6.576,457 TL nin dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
İzmir ili, ... ilçesi, ... Köyü, 1786 numaralı parsel yönünden 42.647,378 TL nin dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiştir.
Hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre;
1- Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; 11.06.2008 tarihinde dava açılış harçları yatırılıp yine aynı tarihte mahkeme hakimince "kaydı kaleme" şerhi düşülerek havalesi yapılan dava dilekçesiyle açılan eldeki davanın tarihi, gerekçeli karar başlığında 11.06.2008 olarak yazılması gerekirken gerekçeli karar başlığında dava tarihinin sehven 06.12.2012 olarak yazılması usul ve yasaya aykırı olup doğru görülmemiştir.
2- Davalılar vekillerinin ayrı ayrı temyiz ettikleri hususlar yönünden aşağıdaki (3) numaralı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
3- Davalılar vekilleri Av. ... ve Av. ...'in diğer temyiz itirazlarına gelince; 704 parsel sayılı taşınmaz için bilirkişi raporunda belirtilen 15.584,22 TL ecrimisil bedeli davacının tapu kaydındaki payına oranlanarak bu parsel yönünden 6.576,457 TL ecrimisil bedeli tespit edilmiş; 1786 parsel sayılı taşınmaz için ise bilirkişi raporunda belirtilen 114.472,37 TL ecrimisil bedeli davacının tapu kaydındaki payına oranlanarak 1786 parsel sayılı taşınmaz yönünden 36.070,921 TL ecrimisil bedeli tespit edilmiştir. Ancak hüküm fıkrasının "3" numaralı bendinde 1786 parsel sayılı taşınmaz için davacı lehine ecrimisile hükmedilirken sehven her iki parselin toplam bedeli olan 42.647,378 TL üzerinden ecrimisil belirlenerek kurulan hüküm usul ve yasaya aykırı olup doğru görülmemiştir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi kararın bozulmasını gerektirmiş ise de yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüne, gerekçeli karar başlığında 06.12.2012 olarak yazılmış dava tarihinin 11.06.2008 olarak düzeltilmesine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddine, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının hüküm fıkrasının 3. bendinde yer alan "42.647,378 TL" ibaresinin hükümden çıkarılarak yerine "36.070,921 TL" ibaresi eklenmek suretiyle hükmün DEĞİŞTİRİLMİŞ ve DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29.06.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.