9. Hukuk Dairesi 2015/29049 E. , 2016/8644 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalılar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davalı şirket ile diğer davalı arasındaki hizmet alım sözleşmesi uyarınca ...nde ihtiyaç sahiplerinin bakım hizmetlerini üstlendiğini, davalı şirkete bağlı olarak ilgili merkezde bakım personeli olarak çalıştığını, müvekkilinin iş akdinin 29/12/2014 tarihinde herhangi bir yazılı bildirim ve tebligat yapılmaksızın feshedildiğini, müvekkiline ihbar ve kıdem tazminatı ödenmediğini iddia ederek, davalı işverence yapılan feshin geçersizliğinin tespiti ile davacının şirket nezdinde işe iadesine, mali sonuçlarından davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı ... vekili, öncelikle haklarında husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının işi savsaklamasının, yanı sıra engellilere olan davranışlarıyla olabildiğince yüksek bir sabır ve özveri isteyen bakım işini hakkıyla yerine getirmediğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece davacının iş sözleşmesinin davacıya gönderilen 17.12.2014 tarihli yazıdan sonra yazılı bir fesih bildirimi olmaksızın eylemli olarak sona erdirildiğini, savunma istemli yazıda davacının görevi başında uyuma boylu boyunca kıvrılarak yatma başı boş bırakma şahsi cep telefonlarıyla meşgul olma, çalışma arkadaşlarıyla sohbet ederek bakım gözetim ve sorumluluğu altındaki engellilere kayıtsız kalma şeklinde bildirildiği, cevap dilekçelerinde fesih sebebinin açık bir şekilde belirtilmediğini, haklı fesih sebeplerinin mevcut olmadığı geçerli fesih sebebiyle feshedildiği kabul edildiği takdirde davacıya esasen yazılı bir fesih bildirimi yapılmadığından feshin geçerli olmayacağı, ancak savunma talep yazısında belirtilen hususların varlığı sebebiyle feshin haklı nedene dayandığı ve yazılı fesih bildirimi yapılmasına gerek olmadığı kabul edilecekse buna göre yapılan değerlendirmede tanıkların iş sözleşmesinin feshinin kişisel husumetten kaynaklandığını davacının çocukları ihmal etmesinin söz konusu olmadığını anlattıkları, sunulan CD kayıtları incelendiğinde davacının çocuklara şiddet uyguladığı şeklinde bir husus içermediği, birkaç dakikalık telefon görüşmelerinin fesih sebebi olamayacağı, çocuklarla oyun oynarken yanlarına kıvrılma yatma gibi davranışların esasen bakım hizmetinin bir parçası olarak kabul edilebileceği dikkate alınarak fesih sebeplerinin gerçekleşmediği kanaatine varıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalılar vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Somut uyuşmazlıkta, davalılar davacının bakıma muhtaç çocuklarının bakımı işinde görevini savsakladığını ve çocuklara kötü davrandığını iddia ederek iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini savunmuşlardır. Nitekim davacının işten ayrılış bildirgesinde çıkış kodu 29 gösterilmiştir. Fesihte haklı nedene dayanıldığından feshin yazılı yapılmamış olması feshin haklılığa veya geçerliliğine bir etkisi bulunmamaktadır.
Davalı Bakanlığa ait engellilerin rehabilitasyonu kurumda şirkete bağlı olarak bakım görevlisi olarak çalışan davacının engelli çocuklara kötü davrandığı iddiasına ilişkin CD görüntüleri sunulmuştur. Söz konusu CD görüntüleri celsede açılıp izlenilmek istenmiş ancak teknik sebeplerle incelenememiş ve hakimlikçe izlenmesi yönünde ara karar verilmiştir. Diğer celse CD’nin hakim odasındaki bilgisayarda izlendiği açık bir şiddet görüntüsü olmadığı tutanağa geçirilerek feshin geçersizliğine karar verilmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 27. maddesinde hukuki dinlenilme hakkına yer verilmiştir. Anılan düzenlemeye göre “(1) Davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler.
(2) Bu hak;
a) Yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını,
b) Açıklama ve ispat hakkını,
c) Mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini,
içerir.”
Ancak, delillerin tam olarak değerlendirilebilmesi ve denetlenebilmesi, hukuki dinlenilme hakkı kapsamında taraflara açıklamada bulunma hakkı verilmesi için söz konusu CD bilirkişiye verilerek görüntülerin çıktıların dosyaya alınması, davacının engelli çocuklara şiddette bulunup bulunmadığı, fesih konusu davranışları gerçekleştirip gerçekleştirmediği konusunda açık, denetime elverişli konusunda uzman bilirkişi raporu alınarak karar verilmesi gerekirken eksik araştırmayla karar verilmesi hatalıdır.
2- Yargılama sırasında davalı Bakanlık vekili tanık deliline dayanmış olup, tanık isim ve adreslerini bildirmiştir. Davalı vekili 19.06.2015 tarihli dilekçeyle tanıklarına tebligat çıkarılmadıysa çıkarılmasını çıkarıldı ise ihzaren çağrılmasını talep etmiştir. Ancak mahkemece bu talepler konusunda bir karar verilmeden davalı, tanıkları dinlenmeden karar verilmesi de hukuki dinlenilme hakkının ihlalidir.
3- Davacı davasını davalı ...’ye yöneltmiştir. Mahkemece hüküm kısmında infazda tereddüt oluşturacak şekilde davacının hangi işverenlik bünyesinde işe iade edildiği açıklanmamış ayrıca mali haklardan hangi davalının sorumlu olduğu belirtilmemiştir. Ancak gerekçede davacının alt işveren şirket nezdinde işe iadesine karar verilmesi gerektiği açıklanmış ise de bu yeterli değildir. Yazılı şekilde infazda tereddüt oluşturacak şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
4- Karar başlığında davalı olarak ..."nın gösterilmesi gerekirken ...’ne izafeten ...’nün gösterilmesi isabetsizdir.
5- Davalı Bakanlığın 492 Sayılı Harçlar Yasa"sının 13/j. maddesi uyarınca harçtan muaf olmasına rağmen hakkında harca hükmedilmesi de hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 07/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.