12. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/20528 Karar No: 2012/29452
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2012/20528 Esas 2012/29452 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2012/20528 E. , 2012/29452 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Mersin 3. İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 28/12/2011 NUMARASI : 2010/906-2011/1006
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : 1-Alacaklının harcı yatırılmayan ve deftere de kaydı bulunmadığı anlaşılan temyiz dilekçesinin (REDDİNE,) 2-Borçluların temyiz itirazlarının incelenmesinde; Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklının çeke dayalı olarak borçlu M.S.ve M.N.M.Temz. Gıda Tar. Ürün. Nak.İnş. San. Ltd hakkında başlattığı kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinde; borçlular vekilinin dayanak çeklerde yer alan keşideci imzalarının borçlu M.’a, ilk cirantaya ait ciro imzalarının ise borçlu şirket yetkilisine ait olmadığını ileri sürerek imzaya itiraz ettikleri görülmektedir. Alacaklı tarafça, çeklerde yer alan imzaların tamamının borçlu M. S.’ın Yerköy Noterliği’nden düzenlenen, 04.01.2010 Tarihli ve 0027 Yev. No’lu vekaletnamesi gereğince yetkilendirdiği vekili M. G.tarafından atıldığının beyan edildiği ve sözkonusu vekaletnamede vekilin “...çekleri almaya, imzalamaya...” yönelik olarak yetkisinin bulunduğu anlaşılmaktadır.İcra takibinin konusunu oluşturan çeklerden 18.06.2010 keşide tarihli ve 10.000,00 TL bedelli çekin adı geçen vekilin yetkili olduğu dönemde vekaletnameye istinaden imzalandığı, bu nedenle borçlu M.’ı bağlayacağı kuşkusuzdur. Ancak 16.07.2010 keşide tarihini taşıyan 10.000,00 TL’lık çek ise Yerköy Noterliği’nden düzenlenen 24.06.2010 Tarih ve 3310 Yev. No’lu azilnamenin 05.07.2010 Tarihinde tebliğinden sonra ve vekalet görevi son bulduktan sonra vekil M. G. tarafından keşide edildiğinden sözü edilen bu ikinci çek nedeni ile M.S.ın sorumlu tutulması mümkün değildir. Öte yandan borçlulardan M.S.’ın, takibin diğer borçlusu olan şirketi münferiden temsil ve ilzama yetkili olduğu; yukarıda belirtilen vekaletnamenin ise borçlu şirket adına değil, M. S.ın bizatihi kendi şahsı adına verildiği, M..G.’ın borçlu şirket adına vekaleten çek imzalamaya ilişkin yetkisinin bulunmadığı ve anılan vekaletnamenin borçlu şirket açısından bağlayıcı olmadığı anlaşıldığından; M. G.’ın çeklerdeki ilk ciranta adına attığı ciro imzası ile borçlu şirketin sorumlu olmadığı düşünülmelidir O halde mahkemece; borçlu- keşideci M.S.’ın 16.07.2010 keşide tarihli çeke yönelik imzaya itirazı ile borçlu- ciranta şirketin dayanak her iki çek bakımından imzaya itirazlarının kabulüne karar verilmesi gerekirken, 16.07.2010 keşide tarihli çeki de kapsar biçimde borçlu M.’ın imzaya itirazının ve ayrıca borçlu şirketin imzaya itirazının reddine karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda 2 nolu bentte yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/10/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.