Kişilerin huzur ve sükununu bozma - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2016/5530 Esas 2018/7520 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/5530
Karar No: 2018/7520
Karar Tarihi: 16.05.2018

Kişilerin huzur ve sükununu bozma - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2016/5530 Esas 2018/7520 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanığın, aynı apartmanda oturduğu katılanın huzurunu bozmak amacıyla müdahaleci davranışlar sergilediği iddiasıyla yargılandığı bir dava sonucunda mahkum olduğu ancak temyiz isteği üzerine hükmün bozulduğu belirtiliyor. Mahkeme kararında, kişilerin huzur ve sükûnunu bozma suçunun oluşabilmesi için, kanunda belirtilen eylemlerin sadece bir kez değil, ısrarla süreklilik arz ederek tekrarlanması ve tamamen huzur bozmak amacıyla yapılması gerektiği ifade ediliyor. Ancak, bu olayda sanığın amacının nasıl sırf huzur ve sükunu bozmak olduğunun yeterince açıklanmadığı ve yetersiz inceleme yapılarak mahkumiyet hükmü kurulduğu belirtiliyor. Kararın bozulması gerektiği ve dosyanın yeniden hüküm mahkemesine gönderilerek yeniden yargılama yapılması gerektiği sonucuna varılmıştır.
Kanun maddeleri: Kişilerin huzur ve sükûnunu bozma suçu; Türk Ceza Kanunu'nun 116. maddesi.
18. Ceza Dairesi         2016/5530 E.  ,  2018/7520 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Kişilerin huzur ve sükununu bozma
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    KARAR

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    Kişilerin huzur ve sükûnunu bozma suçu ile korunan hukuki yarar kişi özgürlüğünün korunması ve bireyin, psikolojik ve ruhsal bakımdan rahatsız edilmemesi ve yaşamını sağlıklı bir şekilde sürdürmesi olarak tanımlanmaktadır. Bu suçun oluşabilmesi için, kanun metninde yazılı bulunan telefon etme, gürültü yapma ya da aynı maksatla, hukuka aykırı bir davranışta bulunulması eylemlerinin bir kez yapılmasının yeterli olmadığı, eylemlerin ısrarla tekrarlanması, süreklilik arz etmesi ve sırf kişilerin huzur ve sükûnunu bozma saiki ile işlenmesi gerekmektedir.
    Yargılamaya konu somut olayda ise, sanık ile katılanın aynı apartmanda oturdukları, aralarında başka dosyaların da bulunduğu, olay günü sanığın bu sebeple markette karşılaştığı katılan ile konuşmak istediği, market dışında da konuşmaya çalıştığı, katılanın kabul etmemesi üzerine sanığın katılanın peşinden oturdukları müşterek apartmana kadar arkasından gitmesi biçimindeki eyleminde, sanığın kastının ne şekilde sırf huzur ve sükunu bozma saiki olarak kabul edildiği yöntemince açıklanmadan, yetersiz inceleme ve yasal olmayan gerekçeyle mahkumiyet hükmü kurulması,
    Kanuna aykırı ve sanık ... müdafinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken aleyhe temyiz olmadığından, 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 16.05.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.