3. Hukuk Dairesi 2016/21610 E. , 2018/8720 K.
"İçtihat Metni"..........
Taraflar arasındaki menfi tespit ve istirdat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, menfi tespit davasının kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalı nezdindeki 46490 nolu aboneliğinin elektrik borcu nedeniyle aleyhine ........sayılı dosyası üzerinden takip başlatıldığını, takip sonrasında kısmi ödemeler yaptığını, en son 07.10.2009 tarihi itibariyle 2.006,70 TL borcu kalmış olmasına rağmen kurum tarafından kendisinden 3.091,70 Tl tahsil edildiğini, davalı kurumdan haricen dosya borcundan dolayı 15.000 TL borçlu olduğunu öğrendiğini ileri sürerek, elektrik kullanımı nedeniyle 2008 yılına ilişkin bir borcu kalmadığının tespiti ile icra dosyasının kapatılmasına ve konulan hacizlerin kaldırılmasına, müvekkilinin 09/10/2009 tarihinde kurumun hatası neticesi fazla ödemiş olduğu 1.085,00 TL"nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte iadesini ve davalının %40 oranında kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini istemiştir.
Davalı; davacının 10.07.2009 tarihinde 5917 sayılı yasadan yararlandığını, bu yasa kapsamıda öncelikle vekalet ücretini ödediğini, fazladan tahsilat yapılmadığını, istirdat davası bakımından 1 yıllık sürenin geçirildiğini, davacının borcu takip sırasında kabul ettiği ve itiraz etmediğini beyan ettiği bu nedenle menfi tespit davası açamayacağını ayrıca bir kısım alacaklar .......’a devredildiğinden kendilerin husumet yöneltilemeyeceğini, davacının dava konusu icra takibinin başlatıldığı 22.01.2008 tarihinden sonra da kullanımları olduğunu savunarak, davanın ve kötü niyet tazminatı talebinin reddini dilemiştir.
Mahkemece; menfi tespit davasının kısmen kabulüne, kötü niyet tazminatı talebinin ve istirdat davasının reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiştir.
......
Davacı, kötü niyet tazminatı ve vekalet ücretleri yönünden hükmü temyiz etmiştir.
1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının aşağıdaki bent kapsamı dışındaki sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2) Davacı vekilinin vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazı yönünden ise;
6100 sayılı HMK’nun 326/1. maddesinde; (1) "Kanunda yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir. (2)Davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa, mahkeme, yargılama giderlerini tarafların haklılık oranına göre paylaştırır."
Aynı yasanın 332/1. maddesine göre; "yargılama giderlerine, mahkemece resen hükmedilir" ve 323/ğ.maddesine göre ise; "vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekâlet ücreti" yargılama giderleri kapsamındadır.
Bu haliyle tarafların hükme esas alınan bilirkişi raporuna itiraz etmediği, rapora göre; davalı tarafından hazırlanan 25/04/2011 tarihli borç döküm cetvelinde borç tutarı 23.680,58 TL gösterilmiş ise de, davacının borcunun sadece 8.347,20 TL olduğu yönünde görüş bildirildiği, o halde davası kısmen kabul olan davacı lehine harçlandırılan dava değeri üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte olan 29.12.2012 tarihli AAÜT 3. maddesi gereğince nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği, bu haliyle 1.320,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsiline dair hüküm kurulması gerekirken, davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi doğru olmamıştır.
Ayrıca davacı kötüniyet tazminatı talebinde bulunmuş olup, mahkemece bu talebi reddedilmiştir. Kötü niyet tazminatı talebinin reddedilmiş olması davalı lehine vekalet ücreti takdirini gerektirmeyeceğinden, mahkemece reddedilen kötü niyet tazminatı talebi nedeniyle davalı yararına 440,00 TL vekalet ücretine hükmedilmiş olması da usul ve yasaya aykırıdır.
Ne var ki, bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK"nun 438/7 maddesi hükmü gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, 2.bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın hüküm kısmına " davacı taraf kendisi vekille temsil ettirdiğinden AAÜT"nin 3. maddesi gereğince 1.320,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine " kısmının eklenmesine , yine hükümde yer alan "...bu talebin reddi nedeniyle hakkaniyet ve nesafet ilkesi gereğince TMK mad. 4 çerçevesinde hakimin takdir hakkı çerçevesinde takdiren davalı vekili yararına AAÜT. 12/2/ son cümle gereğince 440 TL maktu vekalet ücretin davacıdan alınarak davalıya verilmesine" ifadelerinin çıkarılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 19.09.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
...........