20. Hukuk Dairesi 2015/13109 E. , 2017/1980 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine vekili, birleşen dosya davacısı ... Yönetimi vekili ve davalılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında...köyü 137 ada 5 parsel sayılı 1909,39 m² yüzölçümündeki taşınmaz, Eylül 1985 tarih 1 numaralı tapu kaydı nedeniyle davalılar adına, 137 ada 4 parsel sayılı 299,26 m2 yüzölçümündeki taşınmaz 12.10.2000 tarih 2 sıra numaralı tapu kaydına istinaden birleşen dosya davalısı ... adına tesbit edilmiştir.
Davacı ... Yönetimi, ... iddiasıyla, Hazine aynı parsele yönelik dava açmıştır.
Mahkemece asıl dosya yönünden davanın kısmen kabulüne ve 137 ada 5 parselin (B) harfi ile gösterilen 1237.86 m² yüzölçümündeki bölümünün ... niteliği ile Hazine adına, (A) harfi ile gösterilen 671,53 m² yüzölçümündeki bölümünün ise tesbit gibi davalı gerçek kişiler adlarına tapuya tesciline karar verilmiş, davacı Hazine vekili, ... Yönetimi vekili ve davalı gerçek kişiler vekili tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay 20. Hukuk Dairesince önce onanan karar davalı ... ve arkadaşları vekilinin kararın düzeltilmesini talep etmesi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 05/06/2006 tarihli ve 2006/5334 E. - 7901 K. sayılı onama kararı kaldırılarak hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 16/02/2007 tarihli ve 2007/579 E. - 1890 K. sayılı bozma kararında özetle; ""Her ne kadar Dairece, çekişmeli taşınmazın kısmen ... tahdidi içinde kalan yerlerden olduğunun saptandığı gerekçesi ile yerel mahkeme kararı onanmış ise de, mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; bir örneği dosyada yer alan tahdit haritasında 6958 ilâ 6970 sayılı ... sınır noktalarını birleştiren hat ile karara dayanak alınan bilirkişiler tarafından düzenlenen krokide, aynı noktaları birleştiren hat arasında açı, eğim, yön ve uzaklık bakımından benzerlik yoktur. Tahdit haritası ile kroki çelişkili olup, mahkemece bu yön üzerinde durularak çelişki giderilmemiştir. Tahdit haritası ile çelişen krokiye dayanılarak hüküm kurulamaz.
Bu nedenle; mahkemece öncelikle; dava konusu taşınmaza komşu olan 137 ada 4 sayılı parselle ilgili aynı nedenle ... aleyhine açılmış davada, yerel mahkemece verilen 21/12/2005 tarihli ve 2004/64 E. - 2005/165 K. sayılı kararın, Dairede aynı gün yapılan temyiz incelemesi sonucunda 2006/5335 E. - 7913 K. sayılı karar ile tahdit uygulamasının yetersiz olduğu nedeniyle bozulduğu gözetilerek, eldeki davada da aynı tahdit hattına ilişkin uygulama yapılması gerekeceği ve birine verilecek kararın diğerini etkileyeceğinden her iki dava dosyası birleştirilmeli, davalının dayanağı tapu kaydının oluşumuna neden olan tescil dosyası, tescil dosyasının bulunamaması halinde tescil ilâm ve krokisi getirtilmeli, bundan sonra önceki bilirkişiler dışında bu konudan uzman serbest ... mühendisleri arasından seçilecek bir ... mühendisi ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu fen memurundan oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle yeniden yapılacak inceleme ve keşifte kesinleşmiş tahdit haritası ve tapulama paftası ölçekleri denkleştirilerek sağlıklı bir biçimde zemine uygulanıp çekişmeli taşınmazın 6965 ilâ 6970
... noktalarını birleştiren hat ile birlikte, bu hata en yakın değişik açı ve uzaklıklarda olan en az 4 ya da 5 ... tahdit sınır (...) noktasını birleştiren hatları gösterecek biçimde konumu duraksamaya yer vermeyecek biçimde saptanmalı, bilirkişilere tahdit hattı ile irtibatlı müşterek imzalı kroki düzenlettirilip, bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, getirtilecek tescil krokisi yöntemince zemine uygulanıp, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 20/A maddesi uyarınca kapsamı belirlenmeli, taraf olmaması halinde tescil kararının ... Yönetimini bağlamayacağı düşünülmeli ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırı olup, Dairece hükmün onanması yanılgıya dayalıdır"" denilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyulmuş, 137 ada 4 sayılı parselle ilgili aynı nedenle Hazine ve ... Yönetimi tarafından, ... aleyhine açılmış dava dosyası eldeki dosya ile birleştirildikten sonra Hazine ve ... Yönetiminin davasının kabulüne,...köyü 137 ada 4 ve 5 sayılı parsellere ilişkin tesbitin iptali ile ... vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2014/1450 E. -2014/3359 K. sayılı 20.03.2014 tarihli ilamı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma ilamında özetle: ""Mahkemece bozma kararına uyulduğu halde, bozma gerekleri yerine getirilmemiştir. Şöyle ki; hükmüne uyulan bozma kararında asliye hukuk mahkemesinin 1969/427 E. - 1974/473 K. sayılı dava dosyası getirtilerek mahalli bilirkişiler marifetiyle dayanak tapu kaydı ve tescil krokisinin mahallinde uygulanması, bilirkişilere tescil krokisi ile irtibatlı müşterek krokinin düzenlettirilmesi, tescil krokisinin dava konusu taşınmazı kapsayıp kapsamadığının kesin olarak belirlenmesi gereğine değinilmiş, mahkemece asliye hukuk mahkemesinin 1969/427 E. - 1974/473 K.sayılı dava dosyasının getirtilmesi için yapılan yazışmalarda dava dosyasının bütün aramalara rağmen bulunamadığı belirtilmiştir. Ancak, tescil krokisi için tapu müdürlüğüne yazılan cevabî yazının 137 ada 4 ve 5 sayılı parsellerin kadastro mahkemesinde davalı olduklarından kendilerinde tescilli gözükmediği belirtilmiş asliye hukuk mahkemesinin 1969/427 E. -1974/473 K. sayılı tescil kararı ile oluşan tapu kayıtlarına ilişkin tescil krokilerinin bulunup bulunmadığı hususunda açıklama yapılmamıştır. Mahkemece mahallî bilirkişiler marifetiyle dayanak tapu kayıtları ve tescil krokisi mahallinde uygulanmamıştır. Yine, bozma kararında belirtilen orijinal tahdit hattı ile bozma öncesi karara dayanak alınan bilirkişiler tarafından düzenlenen tahdit hattının birbirinden farklı olduğu belirtilmesine rağmen, bozma sonrası yapılan keşifte de usûlünce tahdit uygulaması yapılmamış ... noktaları zeminde tesbit edilmemiştir. ... bilirkişi raporunda taşınmazların ...… sıralamasıyla giden hattın sağında ... sınırları içinde kaldığı belirtilmişse de, bilirkişiler tarafından düzenlenen tahdit hattı uygulamasında 6976 ve 6977 ... noktalarını takip eden hat gösterilmemiştir. 6976 ... noktasından sonra 985 ve 950 ... noktaları gelmektedir. Bunun nedeni de bilirkişilerce açıklanmamış, dairenin geri çevirme kararı doğrultusunda gönderilen tahdit tutanak ve haritaları ile alınan ek rapordan da dava konusu taşınmazları ilgilendiren 985 ve 950 ... noktalarının nasıl oluştuğu anlaşılamamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı hüküm kurulamaz. Bu nedenle; mahkemece öncelikle eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı, tesbit tutanağının düzenlendiği tarihten 15 veya 20 yıl önce çekilmiş hava fotoğrafları ile bu fotoğraflardan üretilmiş memleket haritası, topografik fotogrametri yöntemiyle düzenlenen kadastro haritaları, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1969/427 E. - 1974/473 sayılı dosyası sonucunda tapuya kaydedilen taşınmazlara ilişkin tescil krokisi ilgili tapu müdürlüğünden, titizlikle araştırılması istenerek, getirtildikten sonra önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve ... Bakanlığı (... ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman ... yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç mühendis ve bir fen elemanı refakate alınıp yeniden keşif yapılmalı... Mahallî bilirkişiler eliyle dayanak tapu kaydı ve tescil krokisi mahallinde uygulanmalı, bilirkişilere tescil krokisi ile irtibatlı müşterek kroki düzenlettirilmeli, tescil krokisinin dava konusu taşınmazları kapsayıp kapsamadığı kesin olarak belirlenmeli, tescil davasında Hazine taraf olduğundan Hazine yönünden kesin hüküm oluşturacağı, taraf olamayan ... Yönetimini ise bağlamayacağı değerlendirilmeli ve toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır. Kabule göre de; dava konusu ...
köyü 137 ada 5 parsel sayılı taşınmaz yönünden Kdz. Ereğli Kadastro Mahkemesinin 21/12/2005 tarih 2004/65-2005/166 sayılı kararında davanın kısmen kabulüne taşınmazın (B) harfi ile gösterilen 1237,86 m2"lik bölümünün ... niteliği ile Hazine adına tesciline, (A) harfi ile gösterilen 671,53 m2"lik bölümünün ise tesbit gibi davalı gerçek kişiler adına tesciline karar verildiği, hükmün davacılar Hazine ve ... Yönetimi ile davalı gerçek kişiler vekili tarafından temyizi üzerine Dairenin 05/06/2006 tarihli ve 2006/5334 E. - 7901 K. sayılı kararı ile onandığı, davalı ... ve diğerleri vekilinin kararın düzeltilmesini talep etmesi üzerine, Dairenin 16/02/2007 tarihli ve 2007/579 E. - 1890 K. sayılı kararı ile onama kararı kaldırılarak hükmün bozulmasına karar verildiğine göre, bozma öncesi hükümde 137 ada 5 sayılı parselin tesbit gibi davalı gerçek kişiler adına tesciline karar verilen (A)=671,53 m2"lik bölümü yönünden karar düzeltme talebinde bulunmayan davacılar Hazine ve ... Yönetimi aleyhine davalı gerçek kişiler lehine usûlü kazanılmış hak teşkil edeceği hususunun da gözardı edilmesi de usûl ve kanuna aykırıdır"" denilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyulduktan sonra yapılan yargılama neticesinde;
Davacı Hazinenin davasının kesin hüküm nedeniyle reddine; birleşen dosya davacısı ... Yönetiminin açtığı davanın kısmen kabul kısmen reddine; 137 ada 4 ve 5 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespitlerinin iptaline;
Dava konusu 137 ada 4 parsel sayılı taşınmazın (4/A) harfi ile gösterilen 150,80 m2"lik kısmın ... niteliği ile Hazine adına, (4/B) ile gösterilen 148,46 m2"lik kısmının arsa niteliği ile Mehmet oğlu ... adına tespit ve tesciline,
Dava konunu 137 ada 5 parsel sayılı taşınmazın (A) harfi ile gösterilen kısım hakkında daha önce verilen karar kesinleştiğinden, kesinleşen 671,53 m2 lik kısmın kargir iki katlı ev ve tarla niteliği ile tespit malikleri adlarına tespitteki hisseler oranında tespit ve tesciline, (5/B) ile gösterilen 47,16 m2"lik kısmın tarla niteliği ile tespit malikleri adlarına tespitteki hisseleri oranında tespit ve tesciline, (5/A) ile gösterilen 1824,75 m2"lik kısmından davalılar adına hüküm kurulan kısımlar düşülerek geri kalan toplam 1190,70 m2"lik kısmın ... niteliği ile Hazine adına tespit ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine vekili, birleşen dosya davacısı ... Yönetimi vekili ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1964 yılında seri bazda yapılarak kesinleşen ... kadastrosu bulunmaktadır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak çekişmeli 137 ada 5 parselin hükme esas alınan bilirkişi raporunda 671,53 m2"lik (A) harfi ile gösterilen bölümünün usulü kazanılmış hak dikkate alınarak davacı kişi adına tesciline, 5/B bölümünün ... sayılmayan yerlerden olup davalı kişiler yararına 3402 sayılı Kanunun 14. madde koşulları oluştuğu belirlenerek karar verilmesi ve kalan kısmın ... olarak tescil edilmesinde; 134 ada 4 parselin (A) harfi ile gösterilen bölümünün ..., (B) harfi ile gösterilen bölümünün ... sayılmayan yerlerden olup davalı kişiler yararına 3402 sayılı Kanunun 14 madde koşulları oluştuğu belirlenerek hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince davalılardan onama harcı alınmasına yer olmadığına ve alınan temyiz harcının istek halinde iadesine aşağıda yazılı onama harcının davacı ... Yönetimine yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına, 08/03/2017 gününde oy birliğiyle karar verildi.