2. Ceza Dairesi 2017/832 E. , 2017/2892 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Karşılıksız yararlanma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun oluşan kanaat ve takdirine göre diğer itirazlar yerinde görülmemiştir. Ancak;
1- Dosya kapsamına ve UYAP kayıtlarına göre, sanık hakkında aynı tesisat ve eylemle ilgili birden fazla kaçak elektrik kullanma tutanağı düzenlendiğinin anlaşılması karşısında, zincirleme suçun var olup olmadığının değerlendirilmesi, birbiri ile çelişen hükümler kurulmaması ile mükerrer cezalandırılmanın önüne geçilmesi bakımından, kaçak su kullanma tutanaklarının ve ilgili olduğu dava dosyalarının incelenmesi, öncelikle birleştirme olanağı varsa dosyalar birleştirilerek, değilse onaylı örnekleri dosya içine konularak, her iddianameye kadar olan eylemlerin zincirleme tek bir suçu, her iddianameden sonraki eylemlerin ayrı bir suçu oluşturacağı gözetilerek 5237 sayılı TCK"nın 43. maddesinin uygulanması koşullarının oluşup oluşmadığı değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi,
2- Sanık hakkında sayaçsız olarak elektrik kullanması nedeniyle 18.08.2011 tarihinde suç tutanağının düzenlendiği, kurum zararının 142,49 TL olduğunun belirtildiği, 11.07.2011 tarihli suç tutanağında da sanığın sayaçsız elektrik kullanılması nedeniyle hakkında 1.906.83 TL kurum zararının tanzim edildiği, dairemizin bozma kararı sonrasında sanığın sayaçsız elektrik kullanması nedeniyle 20.09.2011 tarihinde düzenlenen ve 538,22 TL zarar tanzim edilen ... 26. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/785-2016/530 karar sayılı dosyasının birleştirilmesine karar verildiği, bozma ilamına uyulduğu halde suç tutanakları ve gerçek zararın tespiti yönünden bilirkişi incelemesinin yaptırılmadığı ve sanığında kurumun zararını giderdiğine ilişkin dekontları dosyaya ibraz ettiği gözetildiğinde öncelikle katılan kurumun vergisiz ve cezasız olarak normal tarifeye göre gerçek zararı bilirkişiye tespit ettirilerek sanığın ödediği miktarın bilirkişi tarafından hesaplanan zarar miktarını karşılayıp karşılamadığının belirlenmesi, karşılaması halinde, hakkında 6352 sayılı Kanun"un geçici 2. maddesi gereğince ceza verilmesine yer olmadığına, karşılamadığının anlaşılması halinde ise, sanığa “şikayetçi kurumun bilirkişi tarafından hesaplanan zararını gidermesi durumunda 6352 sayılı Kanun"un geçici 2. maddesi gereğince hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verileceğine" ilişkin usulüne uygun olarak bildirimde bulunulduktan sonra yasal sürenin geçmesi nedeni ile sanığa makul bir süre de tanınıp bu süre beklenilerek, sonucuna göre hakkında 6352 sayılı Kanun"un geçici 2. maddesi gereğince ceza verilmesine yer olmadığına karar verilip verilmeyeceğinin değerlendirilmesi gerekirken eksik kovuşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
3- Gerekçeli karar başlığında 11.07.2011, 18.08.2011, 20.09.2011 olan suç tarihlerinin, 11.07.2011 olarak yazılması,
4-Kabule göre de;
18.08.2011 ve 11.07.2011 tarihli suç tutanakları nedeniyle 01.03.2013 tarihinde kamu davasının açıldığı, bozma kararı sonrasında birleştirilen 20.09.2011 tarihli suç tutanağı nedeniyle sanık hakkında 04.11.2015 tarihinde kamu davası açıldığı gözetildiğinde iddianame tarihleri dikkate alındığında her üç tutanak arasında hukuki kesinti bulunmadığı ve sanığın eylemini zircirleme olarak gerçekleştirdiği nazara alındığında TCK"nın 43. maddesi gereğince artırım yapılması gerektiğinin gözetilmemesi.
Bozmayı gerektirmiş sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 14.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.