Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/3568
Karar No: 2021/2453
Karar Tarihi: 12.03.2021

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2017/3568 Esas 2021/2453 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)16. Hukuk Dairesi         2017/3568 E.  ,  2021/2453 K.

    "İçtihat Metni"




    MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Yargıtay bozma ilamında özetle; “çekişmeli taşınmazın bulunduğu bölgede imar düzenlemesi yapılmış ise onaylanıp onaylanmadığını, onaylanmış ise onay gününü gösterecek şekilde imar planı ve eki belgeler, belediye tüzel kişiliğinden kamulaştırma haritası ve kıyı kenar şeridini belirleyen harita ve eki belgeler ise ölçeklerini gösterecek şekilde merciinden, kamulaştırma ile ilgili belgeler kamulaştıran idareden, kıyı kenar çizgisiyle ilgili belgelerin mülki amirlikten ayrı ayrı getirtilmesi, bölgede 3621 sayılı Kanun uyarınca kıyı kenar şeridi belirlenmemiş ya da belirlendiği halde bu yönetimsel işlem tesbit gününden önce kesinleşmemiş ise bu doğrultudaki araştırmanın 8.4.1972 gün (4/6) sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca yapılacağının düşünülmesi, tutunulan kök tapu kayıtlarının usulünce uygulanması, taşınmazın tümünün ya da bir bölümünün dayanılan tapu kaydının kapsamı dışında kaldığı saptandığı takdirde, kayıt kapsamı dışında kalan taşınmaz yada taşınmaz bölümlerinin kıyı kenar şeridini belirleyen haritanın da kapsamı dışında kaldığının anlaşılması halinde bu bölümler yönünden yeterli biçimde zilyetlik araştırması yapılması ve sonucuna göre karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli 384 parsel sayılı taşınmazın ... ve müşterekleri adına payları oranında tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, çekişmeli taşınmazın kadastro tespitine dayanak yapılan tapu kaydı kapsamında kaldığı, tapu kaydının güneyinde okunan denizin ise parselden sonra Eski Şarköy- Gelibolu Yolu olarak bilinen yoldan sonra gelen Marmara Denizi olduğu, Marmara Denizi ile taşınmaz arasında 18.01.1982 tarihinde kesinleşmiş kıyı kenar çizgisine göre taşınmazın kıyı kenar çizgisi dışında kaldığı kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiş ise de, bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Bozma ilamına uyulmakla taraflar yararına usuli müktesep hak oluşur. Bu hakkın zedelenmemesi için bozma ilamında işaret edilen hususların eksiksiz ve tam olarak yerine getirilmesi gerekir.
    Dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede idarece belirlenmiş olan kıyı kenar çizgisinin ilanen veya bizzat tebliğine dair dosyada belge bulunmadığı gibi, kıyı kenar çizgisinin belirlenmesine dair işlemin idari yargı yerinde dava edilmeyerek kesinleşip kesinleşmediği de anlaşılamamaktadır. Bu itibarla bu işlemin tarafları bağlayıcı niteliği de yoktur. Bozma ilamında da değinildiği üzere bu durumda Mahkemece, 13.03.1972 tarih ve 7/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklanan kıyı şeridinin nasıl tespit edileceğine dair kural ve yöntemler ile 17.04.1990 tarih, 3621 sayılı Kıyı Kanunu’nun 4. maddesindeki tanımlar ve 9. maddesi hükmü göz önünde tutularak kıyı kenar çizgisinin saptanması gerekmektedir. Mahkemece, yapılan keşif neticesinde alınan bilirkişi raporları doğrultusunda çekişmeli taşınmazın kıyı kenar çizgisi içerisinde kalmadığı gerekçesi ile yazılı olduğu şekilde karar verilmiş ise de, tek jeolog bilirkişi marifetiyle yapılan sözkonusu araştırma 3621 sayılı Kanun"un 9/2. maddesine uygun bulunmamaktadır.
    Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için, Mahkemece, anılan kanun maddesi uyarınca bu işlerde uzman olan üç jeolog veya jeomorfoloji mühendisi, iki uzman ... mühendisi ve harita mühendisinden oluşturulacak beş kişilik uzman bilirkişi kurulu huzuruyla keşif icra edilerek taşınmazın kıyı kenar çizgisi içinde kalıp kalmadığı usulünce tespit edilmeli, öte yandan dayanak tapu kayıt uygulaması yapılmalı, taşınmazın tümünün yada bir bölümünün tapu kaydının kapsamında ve az yukarıda vurgulanan tarih ve sayısı belirtilen İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca taşınmazın tümü ya da bir bölümünün “Marmara Denizinin” etki alanında kalmadığı ya da kumluk niteliğinde bulunmadığı saptandığı takdirde, tapu kaydının güney sınırı “deniz” okuduğuna göre bu sınır itibariyle gayrisabit sınırlı olduğu kabul edilerek miktar fazlası bölüm yönünden yeterli biçimde zilyetlik araştırması yapılmalı ve bu doğrultuda; taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıç günü, süresi ve sürdürülüş biçimi hakkında yerel bilirkişi ve tanıklardan ayrı ayrı olaylara dayalı bilgi alınmalı; uzman bilirkişilerden keşfi izlemeye, uygulamaya ilişkin yerel bilirkişi ve tanık sözlerini denetlemeye imkan verecek şekilde ayrıntılı gerekçeli rapor alınmalı; ... mühendisi bilirkişi kurulundan, çekişmeli taşınmazın tarımsal niteliğini bildirir, taşınmazın farklı nitelikteki bölümleri ve komşu parsellerle karşılaştırmalı biçimde, toprak yapısını, eğimini, bitki desenini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetlik var ise zilyetliğin şeklini ve süresini bildiren, taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş, somut verilere ve bilimsel esaslara dayalı, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı ve bu raporda miktar fazlası taşınmaz bölümünün kumluk olup olmadığının, zilyetlik yoluyla edinilebilecek yerlerden olup olmadığının belirlenmesi istenilmeli ve bundan sonra toprak doldurmak suretiyle kumluk taşlık ve alanların tarım alanına dönüştürülmesinin 3402 sayılı Kanun"un 17. maddesi anlamında imar-ihya sayılmayacağı da göz önünde bulundurulmak suretiyle toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece, açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapılmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.03.2021 gününde oy birliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi