2. Hukuk Dairesi Esas No: 2020/7087 Karar No: 2021/1059
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2020/7087 Esas 2021/1059 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2020/7087 E. , 2021/1059 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ayrı Yaşama Hakkı Verilmesi-Nafaka
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ve nafakalar ile vekalet ücreti yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise maddi ve manevi tazminat ile tedbir nafakasının miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı-davalı erkeğin temyiz dilekçesinin incelenmesinde; Temyiz dilekçesinin verilme usulü 6100 sayılı HMK"nın 364 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Anılan düzenlemeye göre; temyiz, dilekçe ile yapılır. Temyiz dilekçesi, kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya Yargıtay"ın bozması üzerine hüküm veren ilk derece mahkemesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde verilebilir. Temyiz dilekçesi, kanuni süre geçtikten sonra verilir veya kesin olan bir karara ilişkin olursa, kararı veren mahkeme temyiz dilekçesinin reddine karar verilebileceği gibi. 01.06.1990 gün, 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da temyiz isteminin reddine karar verilebilir. Somut olayda, temyize konu karar 30.11.2020 tarihinde davacı-davalı erkek vekiline usulüne uygun bir biçimde tebliğ edilmiş olup, temyiz başvuru dilekçesi iki haftalık yasal süre geçtikten sonra 15.12.2020 tarihinde verildiği anlaşılmıştır. Bu nedenle davacı-davalı erkeğin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davalı-davacı kadının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; a-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yersizdir. b-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı-davacı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanunu"nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu"nun 50 ve 51. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK m. 174/1) ve manevi (TM.K m. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ:Yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple davacı-davalı erkeğin temyiz dilekçesinin REDDİNE, temyiz edilen hükmün yukarıda 2/b bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise yukarıda 2/a bendinde gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatıranlara geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 08.02.2021 (Pzt.)