Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/4062
Karar No: 2018/5814
Karar Tarihi: 15.10.2018

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2018/4062 Esas 2018/5814 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2018/4062 E.  ,  2018/5814 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kullanım kadastrosu sonucunda ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 302 ada 3 parsel sayılı 1.420,85 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, ... tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca ... sınırları dışına çıkarıldığı, parsel içindeki zeytin ağaçlarının eşit hisselerle ve müştereken ... evlatları ...’ın kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak tarla vasfıyla ... adına tespit ve tescil edilmiş, 24.06.2014 tarihinde beyanlar hanesindeki kullanım şerhi çizilerek yerine “taşınmazın tamamı eylemli ... haline dönüşmüştür” şerhi yazılmıştır. Davacı ..., taşınmazın eylemli ... vasfında olmayıp, kendi fiili kullanımında bulunduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda dava konusu taşınmazın beyanlar hanesindeki “taşınmazın tamamı eylemli ... haline dönüşmüştür” şeklindeki şerhin iptaline, beyanlar hanesine “taşınmaz davacı ... kızı ...’in zilyetliğindedir” şeklinde şerh verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalılardan ... İdaresi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, dava konusu taşınmazın eylemli ... vasfında olmadığı, davacının fiili kullanımında bulunduğu kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; taşınmazın eylemli ... olup olmadığı yönünde yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya elverişli değildir. Uyuşmazlık, kullanım kadastrosu nedeniyle taşınmazın tapu kaydına konulan "eylemli ..." olduğu yolundaki şerhin kaldırılması isteminden kaynaklanmaktadır. Mahallinde yapılan keşif sırasında tutanağa geçirilen gözlemde; taşınmaz üzerinde 8-9 adet zeytin ağacı bulunduğu, üst kısmına harfiyat dökülü olduğu belirlenmiştir. Keşifte dinlenen yerel bilirkişi ... ile davacı tanığı... beyanlarında, taşınmazın öncesinde ... ’e ait olduğunu, ölümüyle mirasçılarına kaldığını, mirasçıların da tahminen 5 yıl önce bu yeri davacıya sattıklarını, taşınmazdaki zeytin ağaçlarının dikme değil deliceden aşılama olduğunu belirtmişlerdir. Keşif sonrası aldırılan 15.09.2015 tarihli ... mühendisi ile teknik bilirkişi tarafından düzenlenmiş müşterek raporda, bilirkişilerin yalnızca taşınmazın 1971 ila 1994 tarihli hava fotoğrafları ile memleket haritalarındaki yerini işaretlediği anlaşılmış, 18.09.2015 tarihli ziraat mühendisi bilirkişi raporunda, taşınmazın %30 eğimli olduğu, toprak derinliğinin sığ ve ana kayanın bölümler halinde yüzeyde olduğu, taşınmazda çok yıllık yabani zeytin ağaçlarının aşılanması sonucunda zeytincilik tarımı yapılan 9 adet zeytin ağacı ve 1 adet kızılçam ağacı bulunduğu, zeminde yabani otlar ve çalı formunda ağaççıklar bulunduğu, taşınmazın imar ihya edilmiş olduğu belirtilmiş, 17.09.2015 tarihli ... bilirkişi raporunda ise, taşınmazın eylemli ... özelliği taşımadığı, zeytin bahçesi görünümünde olduğu belirtilmiştir. Mahkemece, yetersiz bilirkişi raporlarına, yerel bilirkişi ile davacı tanığının soyut nitelikteki beyanlarına değer verilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; dosya kapsamına göre, taşınmazın tespit tarihi itibariyle niteliğinin ne olduğu, eylemli ... niteliğinde olup olmadığı belirlenmemiş, taşınmazın niteliğine ilişkin bilirkişi raporlarındaki değerlendirmeler ile taşınmaza ait fotoğraflar arasında bağlantı kurulamamıştır. Davayı çözümlemekten uzak ve yetersiz bilirkişi raporlarına dayalı olarak karar verilemez.
    O halde, sağlıklı sonuca varılabilmesi için; öncelikle, dava konusu taşınmazın tapu kaydına konulan zilyetlik şerhinin neye istinaden kaldırılarak, yerine eylemli ... şerhi konulduğu araştırılmalı, dava konusu taşınmazın eylemli ... parseli olarak ... tarafından ... İdaresine tahsis ve teslim edilip edilmediği araştırılmalı, edilmiş ise buna ilişkin tahsis kararı, harita ve ilgili evrak dosya arasına alınmalı, yine, dava konusu taşınmazın tespitinin yapıldığı tarihe en yakın tarihe ait ortofoto, uydu fotoğrafları ve hava fotoğrafları getirtilerek dosya ikmal edildikten sonra, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ile aynı yönteme göre tespit edilecek taraf tanıkları, 3 kişilik ... bilirkişi kurulu, 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu, jeodezi ve fotogrametri mühendisi ile teknik bilirkişi huzuruyla yeniden keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın niteliği, tespit günü itibariyle ne şekilde zilyet edildiği, davacının taşınmazda fiili kullanımı bulunup bulunmadığı, şayet kullanımı var ise ne surette olduğu hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı; yerel bilirkişi beyanları ile tanık beyanları çeliştiği takdirde yüzleştirme yapılarak çelişki giderilmeye çalışılmalı; taşınmaz bölümü üzerinde bulunan ağaçların dağılım biçimi, düzenlenecek bilirkişi haritasında işaretlenmeli; ... ve ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan, tespit tarihi itibariyle taşınmazın niteliği, eğimi, toprak yapısı, kullanım durumu, ... vejetasyonu ile kaplı olup olmadığı, eylemli ... niteliğinde olup olmadığı, taşınmazın üzerindeki ağaçların cinsi, aşı yaşı ve yoğunluğu ile komşu taşınmazlarla mukayeseli, önceki bilirkişi raporlarını da irdeler şekilde ayrıntılı rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiden, ortofoto, uydu fotoğrafları ve hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde, taşınmazın niteliği ve kullanım durumunu açıklayan rapor alınmalı; teknik bilirkişiden keşfi takibe imkan verir ve denetime elverişli krokili ve ayrıntılı rapor alınmalı; taşınmaz ile çevresinin yakın plan ve panaromik fotoğrafları çektirilip, üzerine taşınmazın sınırlarının işaretlenilmesi istenmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 15.10.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi