Abaküs Yazılım
7. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/15432
Karar No: 2018/2570
Karar Tarihi: 08.03.2018

5607 sayılı Kanuna muhalefet - Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2017/15432 Esas 2018/2570 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanık, üzerinde bulundurduğu çekici ve römork ile yapılan uygulama sonucunda kaçak motorin ele geçirilmesi sebebiyle suçlanmıştır. Ancak yargılama sonucunda sanığın suç işlemediği tespit edilmiş ve beraat kararı verilmiştir. Yargıtay ise arama işleminin hukuka uygun olarak yapıldığına dair karar vermiştir. Kanunlar incelendiğinde, polisin durdurma yetkisini kullanabilmesi için kolluk görevlisinin mesleki tecrübesine dayanarak izlediği davranışlarından kişinin bir suç işleyeceği veya işlediği hususunda kanaat elde etmesi gerektiği söylenmiştir. Ayrıca, önleme araması kararına dayanılarak yapılan arama sonucu ele geçen suç konusu eşyanın hukuka uygun olarak elde edildiği kabul edildiği için beraat kararı bozulmuştur. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: 5607 sayılı Kanun, 2559 sayılı Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu ve CMK'nun 223/2-e ve 321. maddeleri.
7. Ceza Dairesi         2017/15432 E.  ,  2018/2570 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5607 sayılı Kanuna muhalefet
    HÜKÜM : Beraat, müsadere, aracın müsaderesine yer olmadığına

    Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
    Tüm dosya kapsamı ve 06.06.2014 tarihli arama yakalama tutanağının incelenmesinde; KOM Şube Müdürlüğü görevlilerince saat 06.00 Hassa ilçesi Girne Mahallesi Çevre Yolu Bintaş Kavşağında yapılan uygulamada Kırıkhan istikametinden İslahiye istikametine giden ve sanık ..."nın sevk ve idaresinde olan ... plaka sayılı çekici ve bu çekiciye bağlı ... plaka sayılı römorkun durdurulduğu, yapılan kontrollerde çekicinin sağında ve solunda 2 adet akaryakıt deposu olduğu görülmesi üzerine sanıktan fatura ve belgeleri sorulduğunda olmadığını söylemesi üzerine aracın İlçe Emniyet Amirliği parkına çekildiği,yapılan kontrolde yarı römorkun altında sonradan yapılmış orijinal olmayan depo olduğu görülmesi üzerine, çekicide bulunan depolardan ve yarı römorkta bulunan depodan usulüne uygun olarak alınan numunelerin ulusal marker ölçüm cihazı ile ölçümünde geçersiz sonuç verdiği, 03.07.2014 tarihli Tübitak MAM raporunda da numunenin motorin esaslı olduğu, ancak solvent içerdiğinin tespit edildiği, ölçümler üzerine kaçak olduğu anlaşılan toplam 1500 litre kaçak motorine el konulduğu ve sanık hakkında kamu davası açıldığı, yapılan yargılamada ise hukuka uygun yollarla elde edilen mevcut delillere göre sanığın üzerine atılı fiili sabit olmadığından CMK.nun 223/2-e madde hükmü gereğince beraatine karar verildiği anlaşılmış ise de;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 21.02.2017 tarih ve 2016/20-763 Esas; 2017/80 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere arama, amacına göre ""adli arama"" ve ""önleme araması"" olarak ikiye ayrılmakta olup, hem koruma hem de önleme tedbiridir. 2559 sayılı Polis Vazife ve Salahiyet Kanununun Ek 6. maddesi uyarınca suçla karşılaşan kolluk görevlilerinin ""delillerin kaybolmaması için derhal gerekli tedbirleri alma ""yetki ve sorumluluğunun bulunduğu, aynı Kanunun 4/A-2. maddesinde polise kişileri ve araçları polisin tecrübesine ve içinde bulunduğu durumdan edindiği izlenime dayanan makul sebebin bulunması durumunda durdurma yetkisi verildiği düzenlenmiştir. Buna göre durdurma yetkisini kullanabilmesi için polisin tecrübesine ve içinde bulunulan durumdan edindiği izlenime dayanan makul bir sebebin bulunması gerekli olup, yine aynı Kanunun 9. maddesinde ""Polisin tehlikenin veya suç işlenmesinin önlenmesi amacıyla usulüne göre verilmiş sulh ceza hakiminin kararı veya bu sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde mülki amirin vereceği yazılı emirle; kişilerin üstlerini, araçlarını, özel kağıtlarını ve eşyasını arar." şeklinde ... yer almaktadır. Adli ve Önleme Aramaları Yönetmeliği’nin 27. maddesinde durdurma yetkisinin kullanılabilmesi için umma derecesinde makul şüphe aranmıştır. Buna göre makul şüphe değil kolluk görevlisinin mesleki tecrübesine dayanarak izlediği davranışlarından o kişinin bir suç işleyeceği veya işlediği hususunda kanaat elde etmesi durumunda durdurma yetkisini kullanabileceği öngörülmüştür.
    Bu düzenlemeler ışığında somut olayın incelenmesinde; Hassa Sulh Ceza Mahkemesi"nin 15/05/2014 gün ve 2014/219 sayılı Önleme Araması yapılmasına dair kararına istinaden, 06/06/2014 tarihinde yapılan uygulama sırasında, sanık ..."nın sevk ve idaresindeki ... plaka sayılı çekici ve bu çekiciye bağlı ... plaka sayılı römorkun durdurulduğu,aracın dışarıdan gözle muayenesinde ruhsata işlenmeyen ek depolar bulunduğu görülmesi üzerine sanıktan fatura ve belgelerini ibraz etmesinin istendiği, faturasının olmadığını beyan etmesi üzerine aracın İlçe Emniyet Amirliği parkına çekildiği ve yapılan arama neticesinde toplam 1500 litre kaçak motorin ele geçirildiği, ele geçirilen akaryakıttan alınan numunelerin ulusal marker cihazıyla yapılan ölçümlerinde geçersiz çıktığı, tüm soruşturma evrakı kapsamından anlaşılmakla, olayda umma derecesinin de ötesinde makul suç şüphesinin somut bulgularının gerçekleştiği gibi sanığın da usulüne uygun alınan savunmalarında suçlamayı kabul etmesi gözetildiğinde, önleme araması kararına dayanılarak yapılan arama sonucu ele geçen suç konusu eşyanın hukuka uygun olarak elde edildiğinin kabulü ile sanık ..."nın sabit olan müsnet suçtan mahkumiyeti yerine yasal ve yeterli olmayan gerekçeyle beraatine karar verilmesi,
    Yasaya aykırı, o yer Cumhuriyet Savcısı ve katılan ... İdaresi vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 08/03/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi