Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/369
Karar No: 2010/3957
Karar Tarihi: 15.07.2010

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/369 Esas 2010/3957 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2010/369 E.  ,  2010/3957 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil

    ... ile Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 04.11.2009 gün ve 173/209 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine temsilcisi tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı İsmail Kılıç, 120 ada 19 sayılı parselde 1/8 payın kendisine ait olduğunu, 4/8 payın ise, revizyon gören tapu kaydında kime ait olduğu bilinemediğinden kadastro çalışmaları sırasında Hazine adına yazıldığını, ancak sözü edilen 4/8 payın 20 yılı aşkın bir süreden beri zilyet ve tasarrufunda bulunduğunu açıklayarak anılan payın iptaliyle adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı Hazine temsilcisi davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, “…davacının gerek sunmuş olduğu iki ayrı harici satış senedinden ve gerekse dinlenen tanık ve yerel bilirkişi beyanlarından kadastro tesbitinden evvel 20 seneden fazla süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulundurduğu, kadastro tesbitinden bu güne kadar da 4/8 payın davacı tarafından kullanıldığının dosya kapsamıyla sabit olduğu…” gerekçesiyle 120 ada 19 sayılı parselde Hazine adına kayıtlı 4/8 paya ait tapu kaydının iptaliyle davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi üzerine hüküm Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Daire, 17.5.2007 gün ve 2007/2655 Esas, 2007/3061 Karar sayılı bozma ilamında; “…4/8 pay maliklerinin kadastro çalışmaları sırasında belirlenememesi nedeniyle Hazine adına tesbit ve tescil edilmiştir. Davacı, Hazine adına kayıtlı bulunan payı kullandığını belirterek iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur. Dava konusu taşınmaz, kadastro tutanağındaki bilgilere göre, öncesi itibariyle tapuda kayıtlı bulunan bir yerdir. Tapuda kayıtlı bulunan bir yeri olağanüstü zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla kazanılması mümkün olmaz. Ancak, TMK. nun 713/2 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 13/B-c maddesindeki koşullarının oluşması halinde kazanılması mümkün olabilir. Başka bir anlatımla Hazine adına yazılı payların tesbit tarihine kadar hukuki değerini yitirdiğinin kanıtlanması gerekir. Mahkemece, bu yönde herhangi bir araştırma ve inceleme yapılmadan davacının iyi niyetle taşınmaza zilyet bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru değildir. Davalı Hazine adına yazılı paylara ilişkin tapu kayıtlarının ilk tesisinden itibaren bütün tedavülleriyle getirtilmesi, davada TMK. nun 713/2. maddesinde yazılı nedenlerden hangisine dayandığının açıklattırılması, bu payların tesbit tarihine kadar hukuki değerini yitirdiğinin araştırılıp belirlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi…” gerektiğine işaret edilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Bozma üzerine 26.12.2007 günlü yargılama oturumunda mahkemece, sorulması üzerine davacı, dava konusu taşınmazın babası ... tarafından 24.3.1962 ve 04.05.1964 tarihli harici satış senetleri ile senette isimleri yazılı kişilerden satın alındığını belirtmiştir. Bu nedenle Hazine üzerinde kayıtlı bulunan pay; senetlerde isimleri yazılı kişilere aittir, açıklamasında bulunmuştur. Yargılamanın son oturumunda ise, davacı, 4/8 payı haricen kullanan kişilerden satın aldığını bildirmiştir. Görüldüğü gibi bozma ilamında değinildiği biçimde davacıya herhangi bir soru sorulmamış ve yanıtlarda alınamamıştır. 4721 sayılı TMK. nun 713/2. fıkrasında; “…tapuda maliki kim olduğu anlaşılamayan,… maliki 20 yıl önce ölmüş,… veya gaipliğine karar verilmiş…” biçiminde üç ayrı hukuki sebep yer almaktadır. Her birinin koşulları ve hukuki sebepleri birbirinden farklıdır. Ayrı ayrı araştırma yöntemlerine tabidir. Mahkemece, bu konuda herhangi bir araştırma ve inceleme yapılmamıştır. Bu nedenle HUMK. nun 213 ve 230. maddeleri gereğince mahkemece, davacı isticvaba davet edilerek yukarıda açıklandığı biçimde TMK. nun 713/2. ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 13/B-c maddelerindeki hukuki sebeplerden hangisine dayandığı konusunda beyanının alınması ve bu beyanının HUMK. nun 151/son fıkrası gereğince kendisine imzalattırılması gerekmektedir. Bozma ilamına uyulmakla taraf yararına usulü kazanılmış hak doğar. Bu nedenle mahkemece uyulan bozma ilamı çerçevesinde araştırma ve inceleme yapmak ve hüküm vermek zorundadır.
    Uyuşmazlık konusu 120 ada 19 sayılı parsel, kadastro çalışmaları sırasında 14.5.1974 tarih 19, 20, 22 ve 23 sıra nolu tapu kayıtlarının revizyonu sonucu kadastro tutanağının düzenlendiği ve edinme sebebinde açıklandığı biçimde 4/8 payın Hazineye yazıldığı belirlenmiştir. TMK. nun 713/2 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 13/B-c maddelerindeki koşullarının değerlendirilmesi bakımından revizyon gören 14.5.1974 tarih 19, 20, 22 ve 23 sıra numaralı tapu kayıtlarının ilk oluşturulduğu günden itibaren tüm intikalleri, maliklerini, pay oranlarını ve iktisap sebeplerini gösterir biçimde geldi ve gittileriyle birlikte yerel Tapu Sicil Müdürlüğünden getirtilerek dosya arasına konulması, belirtildiği biçimde yerel tapu Sicil Müdürlüğünde bilgilerin bulunmaması halinde aynı biçimde Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Arşiv Dairesi Başkanlığından sözü edilen tapu kayıtlarının geldi ve gittilerinin getirtilerek dosyaya eklenmesi, tapu kayıtları üzerinde yapılacak inceleme sonucu açıkta bulunan ve kadastroda Hazine adına yazılan 4/8 payın kimlerden kaldığının belirlenmesine çalışılması, davacının 26.12.2007 günlü yargılama oturumundaki beyanında belirttiği biçimde 24.3.1962 ve 4.5.1964 tarihli harici satış senetlerinde satıcı durumunda bulunan kişilerin tapu kayıt malikleriyle bir bağlantısının olup olmadığının araştırılması, gerekirse dosya tomarıyla birlikte tapu işlerinden uzmanlığı bilinen bir bilirkişiye verilerek açıklanan konularda sonuca ulaşacak biçimde rapor alınması, ondan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
    Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulüyle yerel mahkeme hükmünün açıklanan nedenlerle HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15.07.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi