10. Hukuk Dairesi 2017/3442 E. , 2019/6649 K.
"İçtihat Metni"Bölge Adliye
Mahkemesi : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı, davalı vekilince ve fer’i müdahil Kurum vekilince istinaf yoluna başvurulması üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince; HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, feri müdahil Sosyal Güvenlik Kurumu vekilince temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalı bünyesinde 01.06.1999 tarihinden 17.09.1999 tarihleri arası davalı yanında çalıştığını belirterek bu çalışmalarının tespitini istemiştir.
II- CEVAP:
Davalı Karbem Giyim şirket vekili cevap dilekçesinde, davacının, davalı şirket nezdinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen herhangi bir çalışmasının mevcut olmadığını, davacının 18/09/1999-15/04/2000 tarihleri arasında çalışarak işten ayrıldığını, davanın tamamen kötü niyetle aradan 15 yıl geçtikten sonra açıldığını, bu nedenle hak düşürücü sürenin geçtiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Feri Müdahil SGK vekili cevap dilekçesinde; Öncelikle davanın usulden reddine, olmadığı takdirde esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
III- MAHKEME KARARI:
A- İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk derece Mahkemesi tarafından, davanın KABULÜ ile; davacının 01/06/1999-17/09/1999 tarihleri arasında davalı işverene ait işyerinde 107 gün 506 sayılı Yasanın 79/8.maddesi gereğince sigortalı olarak çalıştığının tespitine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Feri Müdahil Kurum vekili istinaf dilekçesinde,beyanı hükme esas alınan tanıkların beyanlarının yazılı şekilde hüküm kurulması yönünde yeterli olmadığı, tanık anlatımları ile davacının iddiasının gerçeklikten uzak olduğu,mahkeme gerekçesinin yerinde olmadığı, gerekçeleriyle istinaf etmiştir.
Davalı Karbem Giyim Sanayi ve Tic. Ltd. Şti vekili ,mahkemenin sadece tanık beyanları ile hüküm kurduğu, somut delil bulunmadığı,hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçeleriyle yerel mahkeme kararını istinaf etmiştir.
B- BAM KARARI
1001073 ve 1060449 sicil numaralı işyerlerinin aynı işverene ait olması, davacının 1060449 sicil numaralı işyerinde geçen 18/09/1999 – 15/04/2000 tarih aralığındaki çalışmaların Kuruma bildirilmesi ve aynı işverene ait 1001073 sicil numaralı işyerinde geçen 01/06/1999 - 17/09/1999 tarihleri arasındaki dönem yönünden tespit talebinde bulunulması karşısında hak düşümü süresinin geçtiğinden bahsedilemeyeceği, ihtilaflı dönemin tamamında bordrolu tanık niteliğinde olan ... ve ...’nun süre belirtmeksizin davacının davalı işverenin Karum İş Merkezindeki çalışmalarını doğrulayan beyanları dikkate alındığında davacının hüküm altına alınan şekilde çalışmasının sabit olduğu gerekçeleri ile davalı vekili ile feri müdahil Kurum vekillerinin istinaf başvurularının Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1 maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar vermiştir.
TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Fer’i Müdahil Kurum vekili ,istinaf gerekçeleri ile aynı hususlarda kararı temyiz etmiştir.
IV- İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Dava, 506 sayılı Kanunun 79/10. ve 5510 sayılı Kanun’un m. 86/9. maddesi uyarınca açılmış hizmet tespiti davasıdır. Maddeye göre, “Yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları nazara alınır.”
Hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanların hizmetlerin tespitine ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkindir. Bu nedenle özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu çerçevede hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyerek, gerekli araştırmaların re"sen yapılması ve kanıtların toplanması gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır.
506 sayılı Kanunun 79/10. maddesi hükmüne göre; Kuruma bildirilmeyen hizmetlerin sigortalı hizmet olarak değerlendirilmesine ilişkin davanın, tespiti istenen hizmetin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içinde açılması gerekir. Bu yönde, anılan madde hükmünde yer alan hak düşürücü süre; yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalışmaları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar için geçerlidir. Bir başka anlatımla; sigortalıya ilişkin olarak işe giriş bildirgesi, dönem bordrosu gibi yönetmelikte belirtilen belgelerin Kuruma verilmesi ya da çalışmaların Kurumca tespit edilmesi halinde; Kurumca öğrenilen ve sonrasında kesintisiz biçimde devam eden çalışmalar bakımından hak düşürücü sürenin geçtiğinden söz edilemez.
Öte yandan, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2003/21-43 Esas, 2003/97 Karar ve 26.02.2003 tarihli kararında ayrıntıları açıklandığı üzere; kural olarak işe giriş bildirgeleri ve ücret ödeme bordroları sigortalının imzasını içermelidir. Sigortalı, anılan belgeleri hile, hata veya manevi baskı altında imzaladığını ileri sürmemiş veya imzanın kendisine ait olmadığını ya da kesintisiz çalıştığını söylememiş ise, birden fazla işe giriş bildirgesinin varlığı ve işyerinden yapılan kısmi bildirimler, sigortalının o işyerinde kesintili çalıştığına karine oluşturur. Bu karinenin, aksinin, ancak, eş değer de delillerle kanıtlanması gerekmekte olup tanık sözlerine değer verilemez. Bu halde ise hak düşürücü sürenin kesinti tarihleri dikkate alınarak her bir dönem bakımından ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekecektir.
Yukarıdaki açıklamalar ışığında, somut olayda; 01.06.1999 – 17.09.1999 tarihleri arasında davalı yanında çalışmalarının tespitini istenilmiş ise de, davacının işe giriş bildirgesinin 1060449 sicilli işyerinden verildiği tarih olan 18.09.1999 tarihi öncesinde, sigortalı davacıya ait herhangi bir belgenin kuruma verilmediğinin anlaşılması karşısında, tespiti talep edilen süre yönünden hak düşürücü süre irdelenmelidir. Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, fer’i müdahil SGK vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin davalı ve feri müdahil Kurum vekilinin istinaf isteminin ayrı ayrı esastan reddine kararının kaldırılarak, ilk derce mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 25.09.2019 gününde oybirliği ile karar verildi.