Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun basit cinsel istismarı sanıklar - müstehcenlik sanık - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2016/10857 Esas 2017/5552 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/10857
Karar No: 2017/5552
Karar Tarihi: 13.11.2017

Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun basit cinsel istismarı sanıklar - müstehcenlik sanık - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2016/10857 Esas 2017/5552 Karar Sayılı İlamı

14. Ceza Dairesi         2016/10857 E.  ,  2017/5552 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun basit cinsel istismarı (sanıklar), müstehcenlik (sanık ...)
    HÜKÜM : Sanıkların beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun basit cinsel istismarı suçundan beraatleri ile sanık ..."in müstehcenlik suçundan mahkumiyetine

    İlk derece mahkemesince bozma üzerine verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanık ... hakkında müstehcenlik suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün incelenmesinde;
    Hükümden sonra 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi ile ilgili olarak 24.11.2015 tarihli, 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı ilamıyla verilen iptal kararının infaz aşamasında nazara alınması mümkün görülmüştür.
    Delillerle iddia ve savunma; duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş, sübutu kabul olunan fiilin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan, sanık ... müdafiin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
    Sanıklar haklarında beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun basit cinsel istismarı suçundan kurulan beraat hükümlerinin temyiz incelemesine gelince,
    Sanıkların aşamalarda alınan savunmalarında eylemin yaklaşık üç yıl önce 2004 yılında gerçekleştiğini belirtmeleri karşısında dosya kapsamı da nazara alındığında suç tarihinin şüphede kalıp şüphenin sanıklar lehine yorumlanması gerektiğinden mevcut haliyle sanıklara isnat edilen eylemlerin zamanaşımı süresi yönünden lehe olan ırz ve namusa tasaddide bulunma suçunu oluşturacağı ve bu suçun 765 sayılı TCK"nın 416/2. maddesinde öngörülen cezasının üst sınırı itibariyle aynı Kanunun 102/4. maddesinde belirlenen 5 yıllık asli dava zamanaşımı süresine tâbi olup sanıkların mahkeme sorgularının yapıldığı 19.03.2007 ile karar tarihi arasında bu süre gerçekleştiğinden kamu davalarının düşmesi yerine yazılı şekilde mahkumiyet kararları verilmesi, kanuna aykırı, katılan mağdur vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5237 sayılı TCK"nın 7/2 ile 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddeleri gözetilerek hükümlerin 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, sanıklar haklarında müsnet suçtan açılan kamu davalarının aynı Kanunun 322 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri uyarınca zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 13.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.